Aylık Arşivler: Ekim 2015

Tam Olarak “SEN” Ol!

İnsan ne isterse, istediği şeyin şiddetine bağlı olarak hemen elde eder… Mesela çok araba isteyen birisi, elinde biraz para bulunduruyorsa sahip olabilir. Çok daha fazla parası olan, çok daha iyi arabaya sahip olabilir. Yani bir şey için önce birikim şart diyebiliriz. Gerekli birikime sahip olmayan kişi de birikimi elde etmek için biraz çabalar. Telefon almak isteyen, elinde hiç parası yoksa bir sene boyunca iyi bir para biriktirip peşin parayla alabilir mesela. Ama dediğim gibi bunun için birikim şart. Vücut geçmişi olmayanlar ise, en azından benim gibiler (bir önceki yazılarımda (1 & 2) var geçmişim) 90 günlük periyotları bir birikim olarak nitelendirebilir. Öyle güzel bir birikim ki bu, günde kenara 1 lira atmak kadar kolay ama alışkanlığı sağlamak kadar da zor… Bugün 45. günün vermiş olduğu birikimle size gelişimi tarif etmem için müsade edin. Ettiniz mi ? Ediyorum o zaman… İlk yaptığım Plyo-X antrenmanımda yani 2....

Devamını Oku

P90X Mezuniyet

Merhaba Abilerim Ablalarım, 3 ay kadar bir süre önce arkadaşlarımla spor salonuna yazılacaktım. Bunun için netten hangi hareket nereyi çalıştırır, sporcular nasıl beslenir… gibi araştırmaya başlamıştım ki,  bir baktım P90X-TR’de buldum kendimi. Arkadaşlarıma bu seti deneyeceğimi söylediğimde, “pişman olursun, gel salonda beraber yapalım sporumuzu” dedilerse de kararımı vermiştim. 3-4 gün içinde siparişi verdim, 1 günde elime ulaştı ve ben de hemen o gün başladım. Tabii ki ilk zamanlar gerçekten zordu ama zamanla alıştım. Ve şimdi bugün, 90 gün geçmiş ve bir P90X mezunuyum! Bu süreçte beslenme konusunda sıkıntılar yaşadım ama 2. aya doğru sitedeki yazılara bakarak ve Aykut Hoca’ya sorarak daha bir düzene koydum diyebilirim. Yine de arkadaşlarla olsun, ailemle olsun çok kaçamaklar yaptım ama abartmadım. Bir hafta kadar önce, başta bahsettiğim spor salonuna beraber yazılacağımız arkadaşlarımdan biri eve geldi. Ben de o ara P90X yapıyordum. Kendisinin pişman olduğunu, okul açıldığından beri salona gidemediğini ve üyeliğini dondurmak...

Devamını Oku

Biraz da Beyin Egzersizi!

Bugüne kadar genellikle “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” dedik. Şimdi biraz da “sağlam vücut sağlam kafa (beyin) ile olunur” diyelim, ne dersiniz? Vücut sağlığının akıl sağlığına katkıda bulunduğunu sık sık duyduk. Düzenli egzersiz kan dolaşımını harekete geçirip, beynimizde yeni sinirsel bağlantılar oluşmasını sağlıyor. Ancak vücut egzersizi dışında beynimizi de egzersize tabi tutmamız lazım. Şimdi size klasik bir şekilde Sudoku, bulmaca çözün, zeka geliştiren oyunlar oynayın demeyeceğim, merak etmeyin :-) Psikologlar bunlara genel olarak “Beyin Egzersizleri” adını vermiş olsa, bu tip faaliyetler daha çok beyni soyut olarak çalıştırır. Biz ise bugün daha somut çalıştırmalara değineceğiz. Olumluluk: Hep bir espri yapılır, ¨Kendi kendine konuşan delidir¨ diye. Kendi kendine konuşmak şizofren hastalarında bir semptom olarak gözükse de, aslında bunu yapmanın akıl sağlığı yerinde kişiler için pozitif bir etkisi var. Kendi kendilerine sesli ya da sessiz konuşan insanlar, kendilerini motive edecek sözler söylediklerinde pozitif işler yapmaya yönelirler. İlginç bir şekilde, nörolojik araştırmalar...

Devamını Oku

“Hareket Menzili” Nedir?

P90X Programı’nı uygulayanlar dikkat etmişlerse, Tony’nin ağzından hemen her egzersiz DVD’sinde bir sözü çok sık duyarlar: “Range of Motion”. Peki ne demek bu “range of motion”? Kelime anlamı olarak, Türkçe’ye en iyi “Hareket Menzili” şeklinde çevrilebilir. Bilimsel kaynaklarda “Eklemlerin Hareket Menzili” olarak da kullanılır. Hareket menzili, bir hareketi yaparken (sadece ağırlık antrenmanları için değil, kardiyo hareketleri için de geçerlidir), o harekette kullanılan eklemin, mümkün olan en geniş açıya yakın şekilde kullanılmasıdır. Örneğin şınav çekerken, hareket eden tek ekleminiz olan dirseklerinizin, sadece birazcık kırılıp düzleşmesi değil, olabildiğince yere kadar (hatta şınav barı kullanıyorsanız daha da derine) inmeniz, yani eklemenizi mümkün olan en geniş açı ile çalıştırmanız demektir. İşte bu hareket menzilini her zaman geniş tutmanız, hem kaslarınızı daha iyi çalıştıracak, hem de en önemlisi eklemlere gereğinden fazla yük bindirmeyerek, sakatlanmaları önleyici bir faktör olacaktır. Şimdi gelin, müthiş “içler acısı” bir örnekle, range of motion’un ne olmaması gerektiğini...

Devamını Oku

Günün Email’i…

P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 23/10/2015 – Saat: 09:46 Konu: Cardio-X ? Email:  Hocam, Biliyorum sorularımla sizi bıktırdım ama bu Cumartesi (yarın) başlıyorum ve başlamadan dikkatimi çeken bir şeyi daha sormak istiyorum. Bana hazırladığınız program takvimine baktığımda, takvimde 11 no'lu Cardio-X DVD'si hiç yer almıyor. Biliyorsunuz benim asıl amacım yağ oranımı düşürmek ve kilo vermek idi. Bunun için aksine Cardio yapmam gerekmez mi? Bu soruma da yardımcı olursanız çok sevinirim. Teşekkürler. Ve Cevabı… Tarih: 23/10/2015 – Saat: 19:08 Konu: Re: Cardio-X ? Email:  Merhabalar, Tabii ki yardımı olayım. Programında...

Devamını Oku

Hastalık Havası Alarmı!

El Nino – Mel Nino… Söylentilere göre bu kış geç gelecekmiş ama “tam” gelecekmiş! Zaten şu içinde bulunduğumuz mevsim geçişinde bile hastalık adeta kol geziyor her yerde. Sizinle, aşırı motive olduğunuz P90X’inizin arasına girecek en sinsi düşmandır, hastalık… İşte bu yüzden bu sinsi havalarda hasta olup, egzersiz hayatınızın sekteye uğramaması adına bazı pratik bilgiler paylaşacağız. Buna rağmen yine de hasta olursanız :-( derecesine göre sporunuza devam edip edemeyeceğinizi de değineceğiz. Ama önce, bu kritik dönemde hasta olmamak için pratik öneriler: – Atalarımız “uyuyanın üzerine kar yağar” demiş! Soğuk algınlığının en çok kapıldığı saatler de gece saatleridir. Bu yüzden, vücudun hareketsiz kalacağı gece saatlerinde üzerinizde ne olduğuna daha dikkat edebilirsiniz. Sibirya’da çocuklar doğar doğmaz buzlu suya atılırmış; siz Rus değilseniz soğuk havalarda üzerinizin ince kalmadığına emin olun. – Kimseye “anti-sosyal” olun ya da cam fanusta yaşayın demiyoruz ama… bu dönemde habire hapşuran bir arkadaşınızla çok da...

Devamını Oku

İşte Kanada’nın Yeni Başbakanı!

Justin Trudeau… Kanada’nın, 43 yaşında tek başına iktidar olan yeni başbakanı… Şimdi, kimse ile kıyaslayıp politika yapmayacağız tabii ki ama, Justin bildiğimiz başbakan portrelerinden çok farklı yine de. Eski bir boksör, aktör, hatta zamanında bar fedailiği de yapmış, bilinen ilk “dövmeli – mövmeli” başbakan… Bitmedi; kendi değimiyle bir feminist, LGBT (Lezbiyen – Gay – Biseksüel – Transeksüel) dostu ve de Marijuana’nın ülkesinde yasallaşması savunucusu… Justin Trudeau 2008 yılında meclise girmeden önce, öğretmenlik, mühendislik, bungee-jumping koçluğu, çevre coğrafyası gibi birçok alanda da çalışmış. Sosyal medyada tişörtsüz çekildiği pozları paylaşılmaya başlayan Trudeau’nun bir yardım kuruluşu için striptiz yaptığı videosu da yayınlandı. Geçmişte muhafazakar bir senatörle boks maçına çıkan Trudeau’nun katıldığı bir talk show programında eşcinsel sunucuyla öpüştüğü anlar da internette dolaşıma girdi (bu arada kendisi evli ve 3 çocuk babası). Hal böyle olunca, tüm dünyada manşet olması da çok sürpriz olmuyor. Kendisi şimdiden dünyadaki “en seksi başbakan” olarak...

Devamını Oku

Sabah mı, Akşam mı?

Hemen hemen her gün defalarca karşılaştığımız bir soru varsa, o da P90X ve genel olarak egzersiz için en uygun zamanın hangisi olduğudur? Sabahları, öğlenleri ya da akşamları? Uzmanların çoğu “ne zaman olursa” diyecektir. Çünkü zaten en çok duyduğumuz bahane, egzersize ayırcak zamanın olmamasıdır ve önemli olan egzersiz yapmanızdır. Ama P90X’le tanışmış ve onun bilincinde olan biri, artık bir adım ilerisini düşünmektedir. İşte bu yüzden, günün hangi saatinde egzersiz yapmanın daha etkili olduğunu ve buna nasıl zaman ayırabileceğinizi öğrenmek için okumaya devam edin. 1. Organize olun ve egzersiz için zaman yaratın. Yoğun iş gününün sonunda, halen ilgilenmeniz gereken bir şeyler olduğundan ve ailenizle zaman geçirmeniz gerektiğinden dolayı P90X’e zaman ayıramıyor ve akşamları genelde daha yorgun oluyorsanız, belki de sizin için en uygun zaman sabahlarıdır. Bizim de istatistiksel olarak yaptığımız bir araştırma “düzenli olarak” P90X yapan insanların %90’ının sabah işe gitmeden önce programı yaptığını göstermektedir. Böylece günün geri...

Devamını Oku

Stres Yapmadan Başlamak

Herkese Merhabalar… Uzun bir zamandır siteyi pek takip edemiyordum. Bir hayat teleşı kaptırmış giderken, P90X beni yine kendine kendine çekiyor. Tekrar söylüyorum, daha iyi bir seçenek yok!!! Acaba şunu yapsam mı, bunu yapsam mı düşünmeyin, en iyisi bu, Tony daha iyisini yapana kadar. P90X3 yaptım bir kaç gün ama bana çok kolay geldi. O tadı alamadım o teri dökemedim. P90X iyidir. 8 nolu DVD’yi yapmış bulunmaktayım. Bunun ardından gerçekten nankör bir program değil. Hiç hareket etmeden geçirmiş olduğum zamanlarım olmasına rağmen hala güçlü ve sıkı hissediyorum. Erken kalk ve kendine bir saat ayır, işte her şey bu kadar basit. Sadece ama sadece bir saat, yani günde bir saatcik (tüm günün %4’ü). 90 gün sonunu merak etmemek! Evet bu sefer başlarken alacağım sonucu merak etmiyorum. Sadece yapmak için yapacağım bu kez, bütün hareketleri ayrı ayrı. Sonuca odaklanmadan yolculuğun kendisinden keyif alacağım. Çünkü bunu istiyorum. Tamamladığım 90 günlük programı...

Devamını Oku

Plan Yapmak, “Gerçekten Yapmak”a Karşı

Hep duyarsınız… “Plan yapın, bir planınız olsun, plan, plan, plan…” Şimdi biz size bunun tam tersini öğütleyeceğiz! Evet, konu spora ya da sağlıklı beslenmeye (tercihen her ikisine aynı anda) başlamak olduğunda… plan yapmayın! Peki neden? Açıklayalım. Çevremde çok sayıda insanda bilfiil gözlemlediğim şöyle bir durum var. Ki maalesef eklemek zorundayım, bu durum bayanlar arasında biraz daha yaygın. O da, bir şeyleri yapmanın kendinden daha fazla vaktin, o birşeyleri yapmanın “planlanmasına” harcanması. Örneğin, çevremdeki en yakın arkadaşlarımdan bir tanesi, sürekli olarak P90X’e başlamayı “planlıyor”! Günlerce, haftalarca, belki aylarca bir planlama söz konusu. Yok, başlayıp yarım bırakmaktan bahsetmiyorum, o da birşey, ben ona da razıyım :-) Ama sadece, enine boyuna, derinlemesine, şuyuna buyuna… başlamayı “planlamak”. Öyle ki, sanırım artık bende fobi bile oluştu, “Aykut Hocam, ben P90X’e başlamayı planlıyorum” denmesinden. PLANLAMAYIN! BAŞLAYIN! Gerçekten, bu sayfalarda bazı post’ların altında binden fazla yorum olabiliyor. Çok çok fazla kişi de, P90X’i...

Devamını Oku

Kendi “Plasebo”nuzu Bulmak…

Önce, “plasebo etkisi” tabirini duymamış olanlar için ansiklopedik tanımı: Plasebo etkisi, farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın, telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir.  Şimdi bizim tanımımız… Aslında hiçbir işe yaramayan, mucizevi hap görünümlü bir kesme şekerin ya da bildiğiniz musluk suyunun, eğer siz işe yarayacağına çok inanıyorsanız, gerçekten işe yarama durumudur. Aslında “plasebo”nun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. Sahip olduğu tedavi gücünü, tamamen hastanın verilen ilacın “işe yarayacak” ilaç olduğunu düşünmesinden alır. Bazı zamanlar ise hiçbir hastalığı bulunmayan ama doktor kapıları aşındıran “Hastalık Hastalarının” tek reçeteli ilacıdır. Doktorlar, bu tip “Hastalık Hastaları” için (bu gerçekten psikolojik bir hastalık bu arada), “durumunuz gerçekten kritik, size yazdığım bu ilacı çok düzenli kullanmanız lazım” diyerek, hiçbir tıbbı etkisi olmayan, “boş” bir hap verirler, bu halk arasında “şeker hapı” olarak da adlandırılır. Ve hasta o boş hapa gönülden bağlanarak, düzenli içtiği sürece mutlu-mesut yaşar… … İşte, işim...

Devamını Oku

İçmeden Önce Düşünün!

Beslenme düzenimizde içecekler önemli bir yer tutar. Bazen susuzluğumuzu gidermek, bazen keyif almak, bazen de sırf alışkanlıktan içeriz. Ancak tükettiğimiz bu içeceklerin bazıları son derece faydalıyken, bazıları dehidratasyondan (vücuttaki sıvıların azalması),  kilo alımına kadar bir dizi olumsuz etki yapabiliyor. Hergün farkında olmadan tükettiğimiz bazı içeceklerdeki “şeker” oranı, sizin fitness performansınızı baltalayabilir ve sonuçlarınızın hak ettiğiniz kadar iyi olmamasına neden olabilir. İşte içerdikleri şeker açısından, çok tüketilen içeceklere dair bilgileri aşağıda bulacaksınız. Su Su, kuşkusuz en çok tercih etmemiz gereken içecek. Vücudumuzun 2/3’ü sudan oluşuyor, bu nedenle bedenimizin sudan mahrum kalması bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Sağlıklı bir kişinin günde 2-2.5 litre su tüketmesi gerekiyor. Su içmek toksinlerden arınmaya, yabancı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına, cildin güzelleşmesine ve organ hasarlarından korunmaya yardımcı oluyor. Bazı kişiler gün içinde su içmeyi unutabiliyor. Oysa su içtikçe vücudun daha fazla suya ihtiyacı olduğu fark ediliyor. Su içemeyenlere içecekleri suyun içine birkaç...

Devamını Oku

Aramasın Gözler, O Şimdi Asker… (P90X T-Shirt’lü Güncelleme)

İyi Günler Arkadaşlar, Belki enterasan bir başlıkla giriş yapmış olabilirim fakat başlıktan da anlaşıldığı üzere askere gidiyorum. Uzun zamandır blog yazamıyorum (bayağı uzun hem de) çok eski üyelerden biriyim ben de, coğunuz hatırlamaz, bilmez (önceki yazılarımdan görebilirsiniz). Kesinlikle P90X’in hayatınıza girmesiyle birlikte fiziksel ve mental anlamda çok fazla gelişeceğinizin garantisini, 10 yıl önce Tony’nin verdiği gibi ben de garanti edebilirim. Şuan % 6- 7 civarı yağ oranına sahibim.  Askerde ne ile karşılacağımı bilmediğim için kilo durumlarım nasıl olur bilemiyorum. Maalesef uzun bir süre ara vermiş olacağım. Döndüğümde kaldığım yerden devam… Yani öyle umut ediyorum :-) Herkese sağlıklı günler dilerim. I hate it, but i love it…! Ve P90X Mezuniyeti T-Shirtü Hediyesi…...

Devamını Oku

Vin Diesel’a Ne Oldu?!

Vin Diesel‘ı bilirsiniz… Muhtemelen Fast & Furious (Hızlı ve Öfkeli) filmleri serisinden, ki toplam 7 filmlik seriyi topyekün kaçırmanıza pek imkan yok (8’incisi de 2017’de yolda), ya da başrolünü oynadığı Riddick Günlükleri‘nden. Hadi ismini bilmeyen tipini, tipini dahi bilmeyen “sesini” bilebilir ki, mümkün olabilecek en derin perdeden konuşur kendisi. İşte bugüne kadar hep Vin Diesel deyince aklımıza “kapı gibi” bir adam gelirdi. Belki bu sayfayı takip edenler arasında, onun fiziğini kendine “ideal fizik” belirleyen çok kişi de vardır (The Rock’ın fiziği ile birlikte). Ama geçtiğimiz günlerde, Vin Diesel’ın Miami’de kaldığı otelin balkonunda çekilen bu görüntüleri, herkeste adeta şok etkisi yarattı! İşte herkesin Vin Diesel denince aklına gelen o kapı gibi adam gitmiş yerine, “peki o kollar görsel efekt miydi?” dedirten, 6-pack değil de adeta 9 ayın sınırlarını zorlayan hamile bir adam gelmiş! Ne olursa olsun, burada hemen düşene bir tekme de biz vurmak yerine, biraz sakince...

Devamını Oku

Adım Adım Çıkmak Gerek (23. Kattan Arz Ederim)

Merdivenleri çıkarken 10-15 basamağı zıplayarak çıkmanız mümkün değil, en azından ben öyle çıkan birini tanımıyorum. Gün içerisinde, sadece bir saat ayırarak 90 katlı bir binanın merdivenlerini çıkmak zorunda olduğunuzu düşünün ve en fazla çıkabileceğiniz kat sayısı 1. Yani belirli bir hedefiniz olduğunu varsayalım. Hedefiniz zirveye çıkmak ve yukarıda hayatınız boyunca görmediğiniz manzarayı görmek. Bu bahsi geçen binayı hayal edin diye ufak bir özet geçeyim. 90 katlı bir bina ve dışardan bakınca önünde kocaman bir “X” var. Dışarıdan öyle kasvetli görünüyor ki bu bina, girerseniz 2. hatta ilk katta pes edip yukarıya çıkamam belki diye düşünebilirsiniz. Her katında bir kapı bulunuyor ve hepsi bir daireye açılıyor. İçeride vakit geçirebileceğiniz her şey var, ayrıca her katta şöyle dışarıyı görebileceğiniz büyük bir pencere de var. Umarım hayal etmişsinizdir… Başta belirttiğim gibi hedefiniz en üst kata çıkıp o mükemmel manzarayı izleyebilmek… Öncelikle hedefiniz zaten belli diye o binanın yolunu tutuyorsunuz,...

Devamını Oku