60 gün dile kolay, tabi ama nasıl da geçti… Kimse kolay olacağını söylemedi elbette ama hayatımın en düzenli, en sağlıklı, en huzurlu 60 günü olmalı kesinlikle! Beslenme kısmına değinmeyeceğim, bir önceki paylaşımımda konu beslenme idi :-) Ama basitçe söyleyeyim; ekmek, tuz, şekeri tamamen kestim desem yalan olmaz. Yaptığım bir kaç hata, ya da irade dışı gelişen bir kaç olay diyelim… :-) İki kez tatlı yedim, bir kez yarım kadeh şarap içtim, bir kez de 49. günde bir bira içtim (sadece 1 tane :-) Bunlar dışında düzene ve kendi hazırladığım programa uydum, 60 günlük değişim ne derece iyi, sizce az mı bilmem? Ama ben kendimi çok dinamik, çok güçlü ve başlangıca göre çok daha esnek hissediyorum. Bir de inanılmaz sağlıklı tabi! :-) Son olarak, öneri ve yorumlarınız beni memnun eder, eleştirmenizde de herhangi bir problem görmüyorum. P90X T-Shirt’ünü giymeye 30 gün mü kaldı Aykut Hocam, yoksa...
Aylık Arşivler: Kasım 2013
Kışın P90X’e Motive Olmak…
Tam bu sene kış sanki hiç gelmeyecek diye düşünürken :-) soğuk bir anda kendini fena halde hissettirdi. Artık hepimiz az çok biliyoruz ki P90X’in bir numaralı kuralı motivasyon. Peki P90X için motivasyonumuzu özellikle bu zamanlarda nasıl yüksek tutacağız? Şunu dürüstçe itiraf edebilirim ki, P90X’e mental motivasyon açısından belki de en zor mevsimsel dönem tam da bu dönemdir (Aralık ayı başı). Çünkü fiziğinizin en öne planda olacağı dönemler (plaj günleri) geride kalmış ve de yeniden gelmesine en uzak noktadasınızdır. Aynı zamanda istenmeyen kiloların ve de koca göbeklerin, kalın kıyafetler ve montlar altında da en kolay saklanabileceği dönemdir. Oysa madalyonun diğer yüzüne bakarsak, bu dönem P90X’e başlamak için aslında aynı zamanda en mantıklı dönemdir. Düşünsenize, bu dönemde ya da Yılbaşı’nda yeni yıl kararı olarak P90X’e başlayan bir kişi, tam da havaların tekrar ısınacağı Haziran ayına 1 değil, tam 2 tur P90X Mezunu ve vücudunu baştan sonra transforme...
Biraz da Teknolojinin Yardımı…
Merhabalar… Uzun zamandır P90X-TR Ailesi içinde, Tony Amcayı ve Aykut Hocayla birlikte diğer P90X-TR Ailesini de ısrarlı bir takip içerisindeyim. Kısmet ise hem fiziksel hem de ruhsal olarak P90X’e hazırlanıyorum, yuvarlana yuvarlana… İlkokul çağından bu yana hayatı kiloları ile dertte olan birisiyim. 1 kez uzun bir diyet ve spor ile normal kilolarına düşmüş olarak kısa bir hayat ve rahatlıktan sonra tekrar eski formuma ulaştım! İşim bilgi teknolojileri olunca, fazla da hareket olmayınca bunun üzerine tuz biber oldu. P90X ile, yakın zamanda başladığım diyetle birlikte spor arayışları içerisinde iken karşılaştım ve tabii P90X-TR ile de. Nerdeyse bütün boş zamanlarımda P90X’i inceledim, araştırdım, gerekli dökümanlar, beslenme kuralları, yenilebilecekler ve yasaklar… Ama P90X’i yapmaya gelince kendime biraz da güvenmediğim, yarı yolda kalacağımı düşündüğüm için şu sıralar koşu yürüyüş ile direnç kazanmaya çalışıyorum. Tabii hayatımı da başlamayı planladığım Ocak 2014 için organize ediyorum. Bildiğiniz gibi teknoloji insanın hayatını kolaylaştırdığı gibi...
Bir Yaşam Maratonu: P90X
Hepimizin hayatında önemli dönüm noktaları olmuştur. Bir adım uzaklığında, karar verilmeyi bekleyen ve motivasyon gerektiren çeşitli dönüm noktaları… Ben spor serüvenime lise yıllarında voleybol ile başlamıştım. Zorlu antrenmanlar, düzenli beslenme şekilleri ve pozitif enerjiyle yüklü bir hayata adım atmıştım. Her günüm kondisyonumu arttırma çabalarımla geçerdi. Dayanıklılık, kararlılık ve azimle terbiye edilmesi gereken bir vücudum vardı. Zaten takıma girmenin tek yolu da buydu. Bir karar vermeli ve o yolda son sürat ilerlemeliydim. Boyuma göre kilom fazlaydı ve öncelikle kilo sorunumu ortadan kaldırmalıydım. 1.85 boyunda, 102 kiloydum (baktığınızda ne kadar da imkansız görünüyor değil mi?). Yapmış olduğum düzenli diyet ve antrenmanlar sayesinde 88 kiloya kadar düşebildim. Artık tek yapmam gereken her şeyi bir düzene sokmak ve bu yolda ilerlemekti. Nitekim öyle de oldu. Takıma girebildim ve 4 yıl boyunca aralıksız voleybol serüvenimi sürdürdüm. Hepimizin iyi bir üniversite eğitimi alabilmek için ter döktüğümüz ÖSS yaklaştığında ailem tarafından bana...
Ya Düşündüğünüzden Daha Yakınsanız?!
P90X DVD’lerini koyup da önce ana egzersizi bitirip, ardından eğer günüyse bir de üzerine Ab Ripper X (Karın Parçalayıcı) yapıp, sonrasında hala ekrana bakacak kadar gücü kalmış olanlar, bazı DVD’lerin en sonundaki motivasyonel videoya tanıklık etmiş olabilir… Oldukça fit (gerçekten süper-fit) bir çift, plajda koşturup, spor yapıp ve frizbi oynayıp durmaktadır. Burası çok önemli değil, Allah onları daha da fit etsin :-) Ama beni asıl etkileyen, görüntüler bittiğinde, burunla- rından akan son damla ter ile birlikte ekrana gelen slogandır. “You’re closer than you think!” yani “Düşündüğünüzden daha yakınsınız!”… Gerçekten bazen, bazı şeylere, doğru şekilde yaklaşırsanız, sonuca ve hedefe düşündüğünüzden daha yakın olabilirsiniz. Loto’dan büyük ikramiye çıkması için bile önce bilet almak gerekir. Ve eğer artık gerçekten iyi bir fizik (ve sağlık) ile yaşamak istiyorsanız, bunun için de birşeyler yapmanız gerekir. Herşeyin doğru yolu olduğu gibi yanlış yolu da vardır. Ya da hızlı yolu olduğu gibi...
O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin! – 19
O yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin’lere devam… Bu sefer karşımızda, taa küçüklüğünden beri başı hep kilolarıyla dertte olan biri var (tabii P90X ile tanışana kadar!)… Büyüdüğünde hep asker olmayı düşleyen, ama fazla kiloları yüzünden bunu hiç gerçek- leştirememekten korkan… P90X ile tanıştıktan sonrası… 1. Gün kilosu 97… Yağ oranı %24… 90. Gün kilosu 81… Yağ oranı %8… Eğer videoyu sonuna kadar izlerseniz, P90X Programı’ndan, Tony’nin deyimiyle bir gün eğer tutuklanırsanız, o küçük hücrenizde yapabileceğiniz(!) “Hapishane Hücresi Şınavı” ve muhtemelen programın en zor hareketlerinden, ismini barfiks barında en tepedeyken haşlanmış mısır yediğinizi düşündürmesinden alan “Mısır Koçanı Barfiks” hareketlerini de görebilirsiniz :-) O’nun Hikayesi…...
Sil Baştan Başlamak Gerek Bazen… ;-)
Blog başlığım sizi yanıltmasın, P90X’e tam gaz devam… Tony Amcam ve Aykut Hocam çok kızar bırakırsam, zaten öyle bir niyetim yok :-) Pazar günü X-Stretch yapıp 1. haftamı tamamladıktan sonra dün 2. haftanın ilk günü yeniden Core Synergistics yapmak sanki birinci günümmüş gibi terletti ve zorladı beni. Tek fark ilk günümde başta bazı hareketlerde 5 ya da 10 tekrar yapabilirken şimdi videodakilerle beraber aynı tekrarları yapabiliyorum :-) Şimdiden bu gelişmeyi hissetmek çok güzel. Kendime inanamıyorum, psikolojik mi bilemiyorum ama sabahları aynaya baktığımda incelmişim gibi geliyor. Daha esneğim, daha güçlendim, özellikle bacaklarımı kas yığını gibi hissediyorum :-) Bir ay sonuçlarım ne olacak merak ediyorum. 18 aralık 2013 sonrasında inanılmaz rahat olacağıma eminim. O, bu, şu, onlar, bunlar, şunlar yapabiliyorsa ben de yapabilirim, hatta yaparım, yapmakla kalmayıp başkalarına da öğretirim :-) Sayenizde kendimi inanılmaz iyi hissediyorum iyi ki tanışmışım sizlerle :-) Pınar...
Yarının Sonuçlarının Temeli Bugünden…
Bu Blog sayfalarında ve daha çok da gelen e-maillerde, sıkça duyduğum bir söz vardır… “Hocam henüz 1. haftamdayım, kendimi de çok iyi hissediyorum ama sanki henüz istediğim sonuçları göremedim, acaba herşey yolunda mı?” Takip edenler bilir, benim ise yanıtım genellikle aynıdır. Bu programın isminin P7X ya da P10X değil de “P90X” olduğu ve devam edildiği sürece sonuçların %100 geleceği. Bir diğer yanıtım ise, adeta denizlerin geç ısınıp geç soğuması gibi (Kasım’da Antalya’da denize rahat girebilirsiniz ama Mart’ta aynı rahatlıkta değil!) insan vücudunun da iyiye ya da kötüye biraz geriden yanıt verdiğidir. Örneğin, her sabah kahvaltı niyetine yediğiniz poğaça ya da su böreklerinin bel çevrenize toplanması, hemen ertesi gün olmaz. Ama bir süre sonra bu kaçınılmazdır. Tam tersi, beslenme alışkanlıklarınızı değiştirip, egzersiz yapmaya başladığınızda da vücudunuzun buna cevabı bir gecede olmaz. Ama sonunda %100 cevap verecektir. Bu yüzden, kapak fotoğrafında da belirttiğimiz gibi “bu ayın doğru beslenmesi...
Günlük Beslenme Programım :-)
Herkese Yeniden Merhaba :-) Öncelikle hemen şunu belirtmek istiyorum ki, bu bir diyet programı değil. Daha önceki yazımda da söylediğim gibi kilo vermek istemiyorum, bu yüzden sağlıklı olduğunu düşündüğüm günlük beslenme programımı sizinle paylaşıyorum. Afiyet olsun :-) Sabah Kahvaltısı: 09:00-09:30 arası; domates, salatalık, hellim peynir, zeytin, tere (bazen roka yada marul), 1 ya da 2 dilim çavdar ekmeği ve 1 bardak yeşil çay. Öğlen Yemeği: 12:00-12:30 arası; light yoğurt içerisine, badem, ceviz, fındık, kuru kayısı, gül kurusu, elma, tarçın. Ara Öğün: 15:00-15:30 arası; bazen eti form light bisküvi ve light süt, bazen de meyve. Akşam Yemeği: 17:30-18:00 arası; annem ne pişirdiyse sadece birer kaşık, salatayla birlikte :-) NOT: Biraz önce arkadaşım supangle getirdi şaka gibi! Yemeyeceğimi söyledim, zaten kendimi bildim bileli tatlıya merakım yoktur, çok nadir canım çeker ki şuan o durumdayım. Ama yemeyeceğim, evdeki 1 kare bitter çikolatayla 1 sene idare ederim ben :-)...
Fark Yaratacak İpuçları – 2
P90X Programınızdan maksimum verim ve sonuçları almak için verdiğimi ipuçarı serisine devam ediyoruz… 6) Uyku ve Dinlenme. Daha önce pek çok yazıda ve “10 Kanun” dizisinde de önemine değindiğimiz gibi, uyku ve dinlenme faktörü, bazen göz ardı edilen ama programda maksimum başarıya ulaşmanın kilit parçalarındandır. P90X zaten, DVD’lerdeki ısınma ve soğuma periyotları, her gün farklı bir kas grubunun çalıştırıldığı program takvimi ve haftada 1 günü dinlenmeye (ya da X-Stretch) ayırması ile mükemmel dizayn edilmiş bir programdır. Ama kimilerinin yaptığı gibi “daha fazla egzersiz = daha iyi sonuçlar” zannettiğinizde, sonu ya yarım bırakmak ya da sakatlanmak olacaktır. Bu yüzden maksimum sonuçlar için, size verilen program takvimine uymanız yeterlidir. Tabii uyku faktörü de dinlenmenin en önemli parçasıdır. Tıpkı egzersizler gibi, burada kastettiğimiz “daha fazla uyku = daha iyi sonuçlar” demek değil tabii ki. Ona da miskinlik diyoruz. Yetişkinler için 7-8 saatten fazlası zaten gerekmeyecektir. Ama uykunuzu ne...
Fark Yaratacak İpuçları – 1
Her zaman söylediğimiz gibi, P90X dünyanın en kolay egzersiz programı değil belki ama muhtemelen en iyi ve hızlı sonuç verenlerinden. Bu güne kadar destek verdiğimiz 1,5 Milyon’u aşkın takipçiden programı uygulayıp da sonuç almayan henüz yok. Ama büyük heveslerle başlayıp yarım bırakanlar da var maalesef. İşte bu serüvende, hep ilk günkü motivasyon ile devam edip, en iyi sonuçları almak için bazı ipuçlarına ihtiyacınız olabilir. Günlük hayatınızda yapacağınız bir kaç “küçük” değişiklik, sonunda “büyük” değişiklikleri beraberinde getirecektir. İşte fark yaratacak ipuçları… 1) Evdeki sağlıksız atıştırmalıklardan kurtulun. Belki yıllar boyu sürdürdüğünüz sağlıksız beslenme ve abur-cubur alışkanlıklarınızı şimdi değiştirmeye çalışmak zaten zorken, bir de mutfağınız bu tür yiyeceklerle tıka basa doluyken 10 kat daha zor olacaktır. O yüzden midenizi temizlemeye, önce mutfağınızı temizlemekten başlayın. 2) Baskülü bir süreliğine unutun. Fazla kiloları ile başları dertte olan insanlar genellikle gelişimlerini izlemek için basküle başvururlar. Ama sorun şu ki, baskül her...
Dışarıda Yemek Yerken Korkmayın!
Çoğu kimsenin P90X’lerini ya da egzersiz rutinlerini sekteye uğratma bahanelerinden biri de, dışarıda yemek zorunda kalınan bir iki sağlıksız yemek gününün ardından, demoralize olarak, egzersizler de dahil her şeyin bir anda tepetaklak olmasıdır. Oysa ki, dışarıda yemek yerken ya da dışarıdan yemek sipariş ederken, sağlıklı seçimler yapmak sizin elinizdedir. Dışarıda yemek zorunda kalırken de sağlıklı seçimler yapabildiğinizi kendinize (ve çevrenizdekilere) göstererek, demoralize olmak bir yana, daha da motive bir şekilde yolunuza devam edebilirsiniz. Öncelikle unutmamalısınız ki, müşteri sizsiniz! Ne istediğinizi belirtirseniz, pek çok restoran size istediğiniz şeyleri sunacaktır. Mesela haftasonu birlikte dışarı çıktığınız 6 küsür arkadaşınız pizza yemek istediğinde, siz “yok ben salata yiyeceğim” deyip, oyunbozanlık yapmak zorunda değilsiniz. Artık tüm modern pizza zincirleri bile, kepek unundan yapılmış, içinde sosis-sucuk gibi işlenmiş etler değil sadece sebzeler olan ve kalorisi hemen yanınızdaki arkadaşınızın yediğinin neredeyse 4’te 1’i olan “pizza” seçenekleri sunmakta. Sonuçta oyunbozanlık yapmayıp, yine arkadaşlarınızla...
4. Gün Yoga-X!
4. gün Yoga-X… İnanamıyorum bu ben miyim dedirtti bana, yazılanların aksine bitmesini hiç istemedim. Sanırım Yoga tam benlik, zorlandım, düştüm, çığlık attım ama yaptım ve saat nasıl geçti anlamadım. En son kendimi bacaklarımın üstüne esnerken buldum, bu esneklik nereden geliyor?! Nasıl olduysa artık düşünün, teyzem beni videoya aldı :-) Çok eğleniyorum, çok seviyorum, çok mutluyum, henüz başlamayanlar varsa “aman 3 ay her gün yapılır mı, yapamam” diyen varsa, lütfen başlasın biran önce. En basit örneği vermek istiyorum size, sporla alakalı değil ama 7 ay önce yüzüm için ilaç kullanmaya başlamıştım ve ilk gün “offf 7 ay nasıl geçer” dedim ama nasıl geçti anlamadım bile. Ben genelde gün saymam, yine saymıyorum ve daha çabuk geçiyor zaman. 7 ayın bitmesine 5 gün kaldı :-) Pazartesi başlayıp Salı vazgeçenlerdenseniz benim gibi, P90X beni kendine aşık etti. Özlüyorum resmen eve gitmek istiyorum biran önce, beni ne bekliyor, bana ne...
Hamile Bodybuilder’cılar!..
Tamam, yine sansayonel bir başlık oldu ama inanın orijinal YouTube videosunun başlığı da aynen böyle idi. Aşağıdaki videoda izleyeceğiniz görüntüler, zaten P90X konsepti ile bağdaşan görüntüler değil. Ama Steroid kullanımının, HGH (Human Growth Hormone) – Büyüme Hormonu kullanımının yan etkilerini gözler önüne sermesinin de yanısıra, “estetik nedir” kavramının nasıl göreceli olduğunu hatırlatıp, öte yandan insana iyi ki P90X gibi bir program var dedirtiyor. Aşağıdaki görüntülerin ve vücutların hala estetik olduğunu düşünen dostlar da olabilir. Gerçi varsa da, muhtemelen yanlış Blog’da geziniyorlar. Biz ise, %100 sonuç veren P90X ile elde edilmiş, %100 naturel, miskin değil “deli” gibi enerjik, düştüğü zaman birinin elinden tutmasına ihtiyaç duymadan kendi başına yerden kalkabilen, eğildiğinde kendi ayakkabısını kendi bağlayabilen, gerçek anlamda estetik vücutlarımızla mutluyuz… Hamile Bodybuilder’cılar…...
Bir P90X Mezunu’nun Gözünden…
Merhabalar, P90X mezunu bir kardeşiniz ya da bir abiniz olarak motivasyonunuza katkısı olması için Blog yazıları yazmaya tekrar başladım. İbrahim is Back! :-) Bir serüven gibi… benim “before” resmimde çok kilolu değilim gibi gözükebilir, kemikleri iri bir insanım. Ama şu var, P90X’e başlamadan önce katıldığım gençlik kampında 15 gün boyunca merdiven, koşu, şınav, mekik… ve aç bıraktım bünyeyi, ne mi oldu? Resmime dikkatli bakarsanız kas kütlem diye birşey kalmadı, her geçen gün eridim. Yağ kaldı, alt karın bir türlü gitmedi, gitmedi, gitmedi… O sürekli kaldı, inancımı yitirmiştim, bu gitmeyecek diye. Göğüs, sırt, kol sıfır; beslenme kola, fast-food, her sabah simit-poğaça destekli şekerli besinler, öğlen aklıma geldikçe, akşam ben makarna ile ekmek yediğimi bilirim, yanında da kola :-) Cehalet işte! Sonra salona yazıldım yine olmadı. Çünkü olmuyor salonda, 1 yıl önce gördüğüm amcalar hala yürüyüş bandında göbekli :-) Farklı bir şey arıyordum, insan tükeniyor bir nokta sonra....