Kategori Arşivleri: Motivasyon

Mentörlerim Serisi… Robin Sharma

Çok uzun zamandır bir “Mentörlerim…” serisi yapmayı planlıyordum. Onlar belki benim varlığımdan (henüz :) haberdar olmasalar bile, bir şekilde hayatıma dokunmuş, pozitif yön vermiş, kendilerinden bir şeyler “kapmış” olmaktan hayli mutlu olduğum “Mentör”lerim… Kimler yok ki aralarında; Jim Rohn, Tony Robbins, Les Brown, Simon Sinek, Eric Thomas, Robert Kiyosaki, Tai Lopez ve burada henüz sayamadıklarım… Ama benim için önemli bu seriye, belki de en “somut”, elle tutulur, gözle görülür şekilde hayatıma etkisi olan Robin Sharma ile başlamak istedim. Robin Sharma’yı belki meşhur “Ferrari’sini Satan Bilge” kitabından tanıyor olabilirsiniz… Ama benim için en önemli eseri kuşkusuz “The 5 a.m Club” yani “5’te Uyananlar Kulübü” oldu. Dünyada 70’ten fazla dile çevrilmiş, ama nedense Türkçe’si olmayan, o zaman kesin bu işte bir iş var deyip okuduğum ve okumakla kalmayıp her gün sabah 5’te uyanma konseptini hayatıma uyguladığım eseri… Bu arada 1 ya da 2 gün “denediğim” değil, bugün...

Devamını Oku

Üşengeçlik ve Erteleme Üzerine… (Ömür Takvimi)

Bugün sizlerle paylaşacağımız tek karelik görselimiz, belki en ihtişamlı, en albenili, ne “janjan”lı olanı değil… ama sanırım en etkileyicisi, en “vurucu”su! Aşağıda göreceğiniz tablonun adı “Ömür Takvimi”. Bu tabloda, 90 yaşına kadar yaşayacak birinin tüm hayatını görüyorsunuz. Her bir kare, 1 haftayı göstermekte. Soldan sağa 52, yukarıdan aşağı 90. Yani yukarıdan aşağı her satır, bir yılınız. Sorun şu ki, aslında önümüzde o kadar da fazla “kare” yok! Bu gerçek, bu şekilde gözümüze sokulunca, daha bir korkutucu oluyor. Yoksa bilirsiniz, 5 yaşındaki bir çocuk için 20’ler çok “büyük”tür, hatta yaşlı. 20’lerinde biri ise 40’larında olanı, bir ayağı çukurda, işe yaramaz görür neredeyse. Oysa 40’larında olan kendini daha çok “genç” addeder. 60’larında olan ise son bir optimizm ile “ikinci bahar” yakıştırmaları yapar kendine… Bu neredeyse öldüğünüz güne kadar böyle gider, skalanın neresinde olursanız olun, bu duyguların aşağı yukarı benzerlerini yaşarsınız ve yaşayacaksınız; kaçarı yok. Dedik ya, aşağıdaki tabloya şöyle...

Devamını Oku

Sağlık, Varlık, Aşk, Mutluluk…

Türkiye’nin 1 numaralı Ev Fitness sitesi P90X-Türkiye’de bugün fitness ya da sağlıktan bahsetmeyeceğiz; ya da en azından sadece fitness ya da sağlıktan… Bugün, çıtayı biraz daha yükselteceğiz. Bugün, hayattaki 4 temel kulvar ve unsurdan bahsedeceğiz… Tabii ki bu kulvarlar, kendi içinde alt-kulvarlara ayrılıp çeşitlendirilebilir. Ama belki de en temelde bunlar; Sağlık, Varlık, Aşk ve Mutluluk olarak adlandırılabilir. Aslında hep duyduğunuz sözlerdir; “para ile saadet olmaz”, “her şey para değildir”… Yanlış da değil, doğru. Hayatta asıl hedef, bu unsurların birini, ikisini, hatta üçünü değil, hepsini yakalamaktır. Yoksa sadece bir-ikisini yakalayıp, diğerlerini ıskaladığınızda, bir anlamda hayatı da ıskalamış olursunuz. İsterseniz örneklerle açıklayalım… Steve Jobs… Bugün belki her iki kişiden birinin cebindeki iPhone’un mucidi, dahi adam! Varlık? Evet, dibine kadar. Belki de varlığa dayalı mutluluk? Muhtemelen. Aşk hayatı da boş geçmemiştir elbet… Peki ya sağlık? 5 Ekim 2011’de, 56 yaşında Pankreas Kanseri’nden beklenmedik şekilde aramızdan ayrıldığında… toprak oldu....

Devamını Oku

22 Aralık Günü Başlamak İçin 3 Neden!

Tüm başlamayı düşünenler, daha önce yarım bırakmış olanlar ve ha başladım ha başlayacağım diyenler yaklaşsın… Aslında her bir gün, egzersize ve sağlıklı beslenmeye başlamak için iyi bir gündür ama, sanki 22 Aralık biraz daha özel! İşte size astrolojik sebeplerden, psikolojik sebeplere, hayatınıza 22 Aralık’ta yeni bir başlangıç yapmanız için nedenler… 1) 21 Aralık Gündönümü: 21 Aralık gecesi, Kış Gündönümü olarak bilinir. Kış Gündönümü’nde güneş ışıkları Oğlak Dönencesi’ne dik gelir, güneşin dünyaya en uzak olduğu andır. Kuzey yarımküredekiler (biz Türkiye’dekiler) için, bu tarihten sonra günler uzamaya başlar. Yani 22 Aralık sabahı doğan güneş ile, her gün bir öncekinden daha uzun, firesiz devam ettiğinizde, siz de güneş gibi, her gün bir öncekinden daha güçlü, tam da 21 Mart Ekinoksu’nda, yani gün ve gecenin eşit olduğu bir günde, ilerisi daha da parlak bir şekilde yeni fiziğinizle yeni hayatınıza merhaba diyebilirsiniz. 2) Tabii ki Çarşamba’ya denk gelmesi: Biraz şaşırdınız değil...

Devamını Oku

Egzersiz 1 Adım İleriyse, Kötü Beslenme 2 Adım Geridir!

Derler ki, bazen 1 görsel 1000 söze bedeldir… Bugün sizler için hazırladığımız aşağıdaki görsel de onlardan biri. Ama biz yine de üzerine birkaç kelam edelim… Bize, özellikle de haftasonlarından sonra “1-2 gün yemeği çok kaçırdım, sorun olur mu?” sorusu çok sık gelir. Tabii burası bir Nazi Kampı değil ve arada arkadaşlarınızla çıktığınızda kontrolü elden bıraktığınız günler olabilir. Hatta fitness camiasında bunlara “cheat day” denir; yani birebir çevirisiyle “aldatma günü”. Gerçekten de bir anlamda, kendinize koyduğunuz uzun vadeli fit olma hedeflerinize karşı bir aldatmadır yapılan, bir kaçamak. Konu buraya gelmişken, bir noktayı da belirtelim. Aslında beslenme uzmanları bu tarz “aldatma günleri”nin ara sıra yapıldığında, uzun vadeli “diyet psikolojisi” ve stresinin önüne geçmede faydalı dahi olduğunu söylüyor. Zaten günler boyu kendinize “mantı yememeliyim, mantı yememeliyim, mantı yememeliyim…” dedikçe, bilin bakalım düşündüğünüz tek şey ne olur: MANTI! İşte o zaman onu yeyip kurtulmak, belki de en sağlıklısı. Ama bizim...

Devamını Oku

Uyan… Uyan… Uyan… Uyan… Uyan…

İçinde bulunduğumuz mevsim geçişlerinden midir nedir, bugünlerde sabahları uyanmayı daha bir güç bulmanız muhtemel… Bazen sıcak, bazen soğuk dengesiz hava, kısalmaya başlayan günler… Oysa ki dünyadaki 1 numaralı egzersiz yapmama bahanesi kabul edilen “vaktim yok!”un panzehiri, normalde kalktığınız saatten sadece 1 saat daha erken kalkmakta. Bunun için daha önce de bir erken kalkma videosu paylaşmıştık motivasyonel (Bakınız: Uyan ve Ayaklan! – * Yazıdaki videodaki tok sesli abimizin heybetinden almadan, Türkçe altyazı eklemek için CC tuşuna basmanız yeterli). Cumartesi – Pazar demeden, herkesten erken kalktığınız günlerin nasıl verimli geçtiğini hatırlayın. Hem uykunun niceliği (kaç saat olduğu) değil, niteliğidir (kalitesi) asıl önemli olan. Yatmadan önce odanızı havalandırın, mümkün olduğunca havalandırılmış temiz yastık-yorgan kullanın, yatak odanıza kesinlikle TV, tablet, cep telefonu taşımayın, yattığını yeri zifiri karanlık tutmaya çalışın… Ne yaparsanız yapın, uykunuzu kaliteli kılın. Önce bunu yapın, ki uykunuzu alasınız, ve erken kalkacak dinamizmi kendinizde bulunuz. Çünkü erken kalkan,...

Devamını Oku

Şşşşşş… Bekle ve Gör…

Yok, sen yapamazsın… Başladığın hangi işi bitirdin ki sen… Hem sonuç vermez onlar… Yalandır… Boşa vaktini harcama… Bu sene de geçsin, seneye başlarsın… İki bayram arası başlanmaz, şu bayram da bi geçsin… Olmazsa yılbaşı başlarsın, bu yılbaşı da değil, sonraki yılbaşı artık… Ama en iyisi komple boşver sen, ben seni biliyorum, yapamazsın sen… Evet, başlarken çevrenizde bunlardan bol miktarda göreceksiniz, duyacaksınız… İşin ironiği, muhtemelen en yakın çevrenizden daha çok duyacaksınız. Anne-babanızdan, ailenizden, eşinizden, dostunuzdan, kız ya da erkek arşadaşınızdan, meslektaşlarınızdan… Şaka değil, gerçekten “iki bayram arası değil de, artık bu bayramdan sonra başlarım” diyenlerin sayısı hiç de az değildi (nedensiz bir şekilde!). Eh şimdi bayram da geldi çattı, başka bahane de kalmadı. Tamam, istiyorsanız son kez yeyin için gönlünüzce. Jubilenizi yapın. Ama ne olursa olsun, yukarıda bahsettiğimiz sizi “aşağı çeken” görüşteki insanları çevrenizden uzaklaştırın. Uzaklaştıramıyorsanız, en azından kulaklarınızı tıkayın. Kulaklarınızı da tıkayamıyorsanız, söylediklerini sineye çekin ama...

Devamını Oku

1 Kilo Yağ mı, 1 Kilo Kas mı?

Yayına girdiği tarihten bugüne, P90X-Türkiye’nin sosyal alemde en çok paylaşılan görselini içeren blogu, yeni bir güncelleme ile sizlere tekrar hatırlatmak istedik… Eskiden ilkokul sınıflarına gelen müfettişlerin sorduğu aldatmacılı sorulardandı… “Söyle bakıyım evladım; bir kilo pamuk mu ağırdır, bir kilo demir mi?” Dedik ya şaşırtmalı diye, cevabı eşit! Peki; 1 kilo yağ mı, 1 kilo kas mı? İşte bütün mesele bu! Hemen yan tarafınızdaki etkileyici fotoğrafta, ikisi de eşit ağırlıklarda ama farklı hacimlerde kas ve yağ kütlesi görüyorsunuz. İnanması güç ama ikisinin de ağırlıkları aynı, yaklaşık 2.25 kg (5 lbs). Bu iki, birbirinden çok farklı hissettiren kütleyi, bedeninizde ağırlıkla taşıyabilirsiniz. Peki siz vücudunuzda hangisini taşımak isterdiniz? Metabolizmanızı hızlandırıp, gün boyu kalori yakmanızı sağlayacak, sizi dayanıklı, güçlü ve enerjik kılacak kasları mı; yoksa metabolizmanızı düşürüp, vücudunuzu deforme edecek, sizi hantallaştırıp, hiç bir giydiğiniz kıyafetin bile yakışmamasına neden olacak yağları mı? Sanırım bunun cevabını vermek zor değil. Ama burada asıl...

Devamını Oku

Tony’nin 6 Motivasyon Kuralı!

Daha önce, “Tony’nin 6 Beslenme Kuralı!“nı paylaşmıştık. Yorumlardan ve emaillerden gördük ki, pek çok kişi bu büyük fark yaratacak küçük ipuçlarını hemen hayata geçirmeye başlamış bile… Bu sebeple şimdi de, P90X’in yaratıcısı Tony Horton’un, 6 motivasyon kuralını paylaşıyoruz. P90X’te egzersizler ve beslenmenin kendi kadar önemli bir şey var ise,  o da motivasyonu bulmak ve motive kalmaktır. Bunu sağladığınızda, başarılı sonuçlar almama seçeneğiniz olmayacak. Sözü daha fazla uzatmadan, işte Tony’nin 6 motivasyon kuralı… 1) “Neden”inizi Bulun! Neden?… Kriminoloji’de (Suç Bilimi) bile, önce “neden” aranır. Eğer bir seri katilin “neden”i yoksa, avukatları onun ceza evine değil, tımarhaneye kapatılması için uğraşacaktır… (süper bir giriş oldu farkındayım :-) Ama bu fiziğinizi transforme etme serüvenine başlamadan önce de, “neden”inizi ya da “nedenler”inizi bulmanız kaçınılmazdır. Sizin “neden”iniz, eski kız ya da erkek arkadaşınızın karşısına olabildiğince fit çıkıp onu *** (biiip!) etmek, önümüzdeki bahar düğününüzde bomba gibi olmak, çocuğunuza daha sağlıklı bir...

Devamını Oku

Bir Peri Masalı… (30 Gün Sonuçları Hatırlatma)

Nostaljik bir #tbt Bir varmış bir yokmuş… Uzaklarda tatlı bir kız yaşarmış… Hayat dolu, hayvan dostu, pozitif, sevecen, sevilen, mutlu ve umutlu… Hayata dair hayalleri, hedefleri varmış. Boş durmamış, kendini geliştirmiş, çok okumuş, çok görmüş… Herşey yolunda sanmış… Taa ki bir gün aynada kendini görene kadar. Aynada karşılaştığı görüntü, onun ideallerindeki kızdan çok uzakmış. Hayatta hiçbir zaman “fiziği” en ön plana koymamış ama fiziği, daha da önemlisi gelecekteki sağlığı için, bir şeyler yapması gerektiğini anlamış. Sonra, araştırmacı ruhu ile araştırmış da araştırmış. “Kandırıkçılarla” gerçekler arasındaki farkı bilecek kadar da zekiymiş. Özenle hazırlanmış, harika bir siteyi bulması çok uzun sürmemiş. İlk seferinde, kendini alamayıp sabahın ilk ışıklarına kadar incelediğinde ise, çok doğru bir yerde olduğunu ve çok doğru bir iş yapacağını iliklerine kadar hissetmiş. “Ekstrem sonuçlar, ekstrem bir program gerektirir” demiş hocası ona. Dünyanın en kolay programı olmadığını anlamış ama dünyanın en iyi sonuçlarını alacağına de...

Devamını Oku

Peki Bugün Hangisi Olacak?

P90X’çilerin, hatta genel olarak egzersiz yapanların, egzersizlerine yaklaşımları temelde iki çeşittir. Ya, iple çekilen, “yaşasın bugün de bu egzersizi yapacağım” denilen, ya da “offf, şu an hiç içimden yapmak gelmiyor ama yapmalıyım” denilen… Şimdi 90 günlük bir maratonda, bu duygu hallerinin ikisi de yaşanacaktır. İnsanoğlu bir makine değil ve hem fiziksel, hem de özellikle duygusal açıdan her bir gün birbiri ile aynı olmayacaktır. Ama şimdi bu iki yaklaşımın da ortak tek bir noktasına bakalım. O da, egzersizinizi bir şekilde yapıp bitirdiğinizde hissedeceğiniz mutluluk ve huzur duygusu, ya da aynı şekilde yapmadığınızda hissedeceğiniz pişmanlık ve huzursuzluk. Seçim ise her zaman sizin. Günün sonunda hangisi yaşanacak? Pişmanlık ve huzursuzluk mu, yoksa tarifsiz bir mutluluk ve huzur duygusu mu? Peki, bugün sizin için hangisi olacak?...

Devamını Oku

Yeni Yıl Kararlarında Şimdiden Havlu mu Attınız?

Spor salonları genellikle 1 Ocak günü ve haftası dolup taşarlar… Yılın ilk haftası bittiğinde bu rakam %50 oranında düşer (istatistiksel gerçek), ilk ayın sonunda ise bu düşüş %80’lere ulaşır! Peki neden, her yıl başı alınan bu “yeni yıl kararları” bu kadar kırılgan ve daha yolun başında havlu atmaya bu kadar müsait; hiç düşündünüz mü? Bunun bir numaralı sebebini bir örnek ile açıklayalım… Yeni yıl kararları genellikle aşağıdaki şekildedir ve alabildiğine cüretkardır (sanki 31 Aralık ya da 1 Ocak, diyelim sıradan bir 6 Ocak gününden daha özelmiş gibi!) – Sigara içmeyi bırakacağım. – Alkolü de keseceğim. – Her gün 1 saat spor yapacağım.  – Sosyal medyayı bırakacağım, TV izlemeyeceğim. – Zararlı yiyecekleri tamamen bırakıp, sağlıklı besleneceğim. – Gitar çalmayı öğreneceğim. … Liste, uzaaar gider… İşte yeni yıl kararlarından çabuk havlu atma da tam bu aşamada başlar zaten. 1 Ocak’a, aslında yılın diğer 364 gününden ayrılan bir özelliği...

Devamını Oku

Çifte Bayram Yaşatan Hybrid Mezuniyeti

P90X sitesini belki 1 yılı aşkın bir süredir takip ediyordum. Ama artık yeter deyip başlamaya karar verdiğimde tarih tam olarak 22 Mayıs’tı, defterime not etmişim oradan biliyorum. Aslında programı aldığımda tam olarak bayrama denk gelmesi gibi bir planım yoktu ama küçük firelerle tam da bayram günü mezun olmuş oldum. Programa başlama – bitirme sürecimden ve kendimden biraz bahsetmem gerekirse… 500’den fazla çalışanı olan büyük (ve cimri) bir firmanın tek başına çalışan IT elemanıyım. Yeri geldi Cumartesi – Pazar bile işyerine çağırdıkları çok oldu bu süreçte. Dolayısıyla egzersizlerimi hep aynı saatlerde yapma lüksüne sahip değildim. Yeri geldi sabah yaptım, yeri geldi akşam. Özellikle ilk zamanlarda ekranda gördüklerimin belki yarısını yapabildim. Ama düşe kalka olsa da devam ettim. 90 günlük süreçte, sanırım toplamda 10 gün kadar aksaklık yaşadım. Benim için P90X değil de P100X oldu :-) Ama önemli olan sonunu görmek sanırım. Sitede takip ettiğim bir motivasyon...

Devamını Oku

Egzersizden Sonraki O His…

Arnold’u bu siteye ilk konuk edişimiz değil!.. Fanları isterse (bu yazıyı okuduktan sonra), onun linklerinde biraz gezinebilir. Arnold’un Efsane Sözü… Arnold Hakkında Bilmeyebileceğiniz 5 Şey… Arnold Stili Motivasyon… Hatta Arnold ile Batuhan Firarda… Ama enteresan bir şekilde, bu yazının konusu Arnold ile ilgili değil. Sadece, belki aşağıdaki fotoğrafta Arnold’un yüzünde de görebileceğiniz, o tatlı gülümseme ve herşeyden önemlisi, o “his” ile ilgili bu yazı… Hangi histen mi bahsediyoruz? Aslında anlatılmaz, yaşanır! Ve eminiz, yaşayanlar da şu an neden bahsettiğimizi çok iyi anlıyorlardır. Ama biz yine de anlatmaya çabalayalım; henüz bilmeyenler ya da en azından onu tatmak isteyenler için… Tüm gününüz kötü geçmiş olabilir… İşte, okulda, her nerdeyseniz biraz stres… Belki işlerin planlandığı gibi gitmemesi… Yenilen bir kazık… Biraz düşme – kalkma… Belki ay sonunu kara kara düşünme… Bunların hepsi bir kenara… Ama, kafanıza koyduğunuz o egzersizi yapabilme… Başlayabilme ve daha önemlisi bitirebilme… Ufacık gözeneklerinizden çıkan...

Devamını Oku

Deli Gibi Çalış Ya Da Yerinde Say!

Fazla söze gerek yok, oldukça açık aslında… Deli gibi çalış, ya da yerinde say! Bir süredir severek yardımcı olduğum bir P90X’çi, bugün arayarak aynen şuna benzer bir şeyler söyledi: “Hocam, 2 no’lu Zıplama Antrenmanı’nı gereksiz buldum, onun yerine 10 numaralı Sırt ve Kollar’ı koydum… Yoga’ya zaten hiç ısınamamıştım, onu çıkardım… Kenpo da pek bana göre değildi, o günü dinlenmeye ayırdım…” Liste böyle biraz daha uzuyordu. Dedim ki, “Size çok başarılar… ama ben bu şekilde yardımcı olamam!” Zaten, sevdiğiniz ya da yapmaya alışık olduğunuz egzersizler, sizi değiştiremez. Hadi değiştirsin, minimal ölçüde değiştirecektir. Spor salonlarına gidenlerin belki %90’ının bilinçsiz çalışmasının sebebi de bu. Öte yandan, alışık olmadığınız ve zorlandığınız şeyler, sizi geliştirir, değiştirir. Bu aslında hemen hemen hayatın her alanı için geçerlidir. Bendeniz ilk P90X’e başladığımda “barfiks” denen hareketten kesinlikle nefret ederdim. Benim için programın gözümde büyüme, kaçma sebebiydi. Yine ilk başladığımda ben de Yoga’nın çok hayranı sayılmazdım....

Devamını Oku