Bu konu o kadar çok soruldu ki, artık bugün son bir kez daha duymamızla (teşekkürler Toy), bununla ilgili bir yazı paylaşmanın zamanı da geldi… “Tatlı Krizi”nin sebepleri nedir, önce bunu bilmeliyiz ki, sonra nasıl aşacağımızı bilelim.
Tatlı krizlerinin aslında pek çok sebebi olabilir… Hipoglisemi, yani kan şekerinin hızlı düşmesi durumu, bazı vitamin ve mineral (özellikle demir gibi) eksiklikleri, hatta belki bağırsak parazitleri! Tamam, bu tablo hemen gözünüzü o kadar korkutmasın çünkü orana vurulduğunda, bu saydıklarımız listede küçük bir oran tutmakta. Asıl suçluya gelirsek…
Suçlu, daha ziyade duygusal durum ve de PMS (Pre-Menstrual Syndrome) yani Adet Öncesi Sendromu olabilir… Hiç düşündünüz mü, reklamcılar neden çikolata, Magnum, brownie ve bilimum şekerli bisküvi reklamlarında bayanları kullanırlar. Sırf bu sebeple oluşan Biscolata ve Biscolata Erkeği fenomeni bile var!
İşte bu kadar geniş kitlelere hitap eden reklamcılık sektörünü bile şekillendiren, tatlı krizlerinin temelinde, daha çok duygusal durum (hem erkek hem kadınlar için) ve Adet Öncesi Sendromu (haliyle kadınlar için) yatmaktadır. Peki, şimdi daha önemli soru: Tatlı Krizleri ile nasıl başa çıkacağız? İşte bunun için yol haritası…
1) Tamam tüketin, ama az tüketin!
Araştırmalar, aklına feci şekilde tatlı düşen birinin, sonunda bir şekilde o tatlıya ulaştığını gösteriyor. O zaman tüketin, ama çok az miktarda tüketin. Bu sayfalarda her zaman söylediğimiz bir söz, “vücudunuzu deforme eden, NE yediğinizden çok, NE KADAR yediğiniz”dir.
2) Tüketiyorsanız, daha kaliteli tatlı tüketin!
Tatlı kriziniz geldiğinde, şeker, gofret ya da karmaşık ucuz çikolatalara yönelmeyin. Maalesef şekerleme dünyasında bir ürün ne kadar ucuz ise, vücudunuza zararlı olma ihtimali de o kadar yüksektir. Onun yerine daha kaliteli bir saf bitter çikolata ile bu ani isteğinizi köreltebilirsiniz (tabii ki yine 1 numaralı maddeyi uygulayarak ve tüm paketi mideye indirmeden!)
3) Odağınızı başka yöne çekmek!
Yukarıdaki ilk iki madde, bir seviyeye kadar geçerlidir. Ama “tatlı” aklınıza gereğinden sık geliyorsa, odağınızı başka yöne çekmeniz faydalı olacaktır. 10 dakikalık bir yürüyüş, genelde ani tatlı düşüncesini unutturacak bir yöntemdir. Böyle bir imkanınız olmadığında ise, sadece dikkatinizi başka bir yere yönlendirmeniz gerektiğini hatırlayın.
4) Ara öğünlü ve sık beslenin!
Ara öğün ve az ama sık yeme konusu hala tartışılmakta. Ama çok sık tatlı krizleri yaşayan biriyseniz sebep, en yukarıda bahsettiğimiz Hipoglisemi, yani kan şekerinizin hızlı düşmesi durumu olabilir. Bunun çözümü de, az ama sık öğünler tüketerek, vücudu uzun süre aç bırakmamaktan geçer.
5) Gerekiyorsa destek alın!
Neyse ki, artık psikoloğa gitmenin ayıp sayıldığı dönemlerde yaşamıyoruz! Eğer tatlı ya da genel olarak yeme isteğiniz, ciddi bir duygusal boşluk, depresyon, üzüntü ya da stresten kaynaklanıyor ise, bir uzman desteği almanız en doğrusu olacaktır. Sadece bizim söyleyebileceğimiz; unutmayın ki, hiçbir tatlı ya da yiyecek, duygusal hayatınızdaki problemleri çözemez, sadece belki erteler ve uzun vadede daha da çözümsüz kılar. Onun yerine sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlığını benimsediğinizde ise, duygusal hayatınızın da 180 derece olumlu yönde değişeceğinden emin olabilirsiniz.
Muses
Medrano’nun instagramda ki son videosunu izlemelisin :) bu yorum u okuyan herkes izlesin bence:)
Tamam mutlaka bu akşam izleyeceğim :-)
Baya güçlü birisiymiş kendisi :-)
Bizimde öyle hareketler yapacağımız günler gelecektir elbet…
Sonuçta yapılabilir olduğunu görmek bile motive ediyor..
Arada sırada tatlı krizinizi Fatih’ teki Sur Kebap’ ta Sur Tatlısı yiyerek bastırmanızı tavsiye ederim :) :)
Keçiboyuzu ile Tatlı krizini bastırmak :-) benim için keçiboynuzu en güzel tatlılardan biri hergün elimde bırakmadan yediğim birşey mevsiminde
Tatlı sevmediğim için çok şanslıyım…:)
Gerçekten çok şanslısınız ilk kez tatlı sevmeyen birini duyuyorum. Bundan bir sene önce her yemeği öncelik ile Tatlı ile açan ben tatlının yarısını yer bitirişini de öbür yarısı ile yapardım….. Azıcık bana da bulaşsa keşke bu huy
Gerçekten mi?! :-)
Keşke bende sevmesem,hatta nefret etsem şekerden…
Çok şanslısın İçten abla :)
Benim merak ettiğim bir konu var.. Biz erkekler yag oranımızı düşürdükçe yüzümüzde çöküyor elmacık kemikleri iyice çıkıyor sonra da benim gibi burnunuz var ise burna bak burna çıkmış dünya turuna oluyor:) ama kadınlarınki sanki çökmüyor acaba metabolizmamız farklı diemidir ki
Hmmm… Çalışmadığım yerden sordun. Buna bir bakmam lazım.
Hocam dikkatinizi çekmiştir benim yag oranım düştükçe yanaklarım kayboluyor :) kadınların kaybolmuyor sanki
Tabii ki anatomik olarak kadınların erkeklere oranla yağ oranlarının daha yüksek olduğu bir gerçek. Bunun kökeni ilk insandaki avcılık ve doğurganlık rollerine kadar dayanır…
Bu, yağ yakımı ve definasyonda erkekler için bir avantaj. Ama büyük burun ve yüzün çökmesi kategorisinde küçük bir dezavantaj olabilir…
:) ) kesinlikle ama benim gibi kendisiyle barışık dalga gecebilen biri için sorun olmaz sanırım :) Teşekkürler hocam :)
Yanaklarda toplasak herhalde 200 -- 300 gr kas vardır ve kilo verdikçe yanaklarda çökme oluyorsa bilinki yağ ile beraber kasında eridiğini gösterir. Dr. Gürkan Kubilay’ da sürekli bu konuyu tekrarlar insanlar kilo verirken yanaklar çöküyor ve elmacık kemikleri çıkıyorsa sağlıksız kilo veriliyor diye ama tabiiki sizin için de kaç kilo iken kaç kilo verdiğinizde önemli ben sadece genel manasında yazdım
Kestane şekerini hop dedim götürdüm ::)
Kestane şekeri mi? :-)):-S
Neden aklıma getirdiniz ki çok severim 90 gün bitince bir tane yiyeceğim şu ara iştahım çok kapalı baktım hacim bana gitmiyor ayhan bey bende vazgeçtim hacimden :-)
:) bana pek yakışmış durumda :) valla abim bursadan getirmiş dayanamadım 2-3- 4 te olabilir götürdüm evet bayanlarda hacim değilde definasyon yada incelik daha hoş duruyor ne yalan söyleyim bende yanaklarda ve yüzde çökme olayından çok şikayetciydim mesala şimdi kimse böyle bir tepki vermiyor hacim candır :)
Hocam yine süper bir yazı ben gittim psikiyatri ye ve çokda etkili oldu duygusal boşluktan aşırı yeme konusunda yardımı dokundu.
Rica ederim efem… Her türlü istek üzerine Blog yazılır… :-)
Tatlı ya da yeme krizleri sorunu yaşayan biri bu 5 madde ile çözebilir gerçekten.
Vee iş biter eve gelinir hazırlanılır kempo x e başlamak için geri sayıma başlanır:) yorgunum yapamam diyen var ise şu anda bırakın bahaneyi p90x sizi çağırıyor:) görüşmek üzere. .
Git yat ne ugrasiyon yarin yaparsin :-)
Dinleme sen Joker’i…
Alkışlar umtku :-)
Haha yaptım bitti bile :))
Valla bravo!
Not: Ben de yarını Pazartesi zannederek, bir Pazartesi motivayon yazısı/görseli hazırlıyordum gece gece. Pazartesi’ya kadar dayanamam, birazdan yayınlarım, ama kimse dalga geçmesin.
Pazartesi görünümlü perşembe hocam hiç sorun değil bama görede yarın pazartesi :)
%80 bitter cikolatayla fazla samimi olmaya basladim hocam. Ozellikle antrenman sonrasi canim tatli cekiyor ve bitteri yiyorum. 80 gr paketi 3 gunde falan yiyorum hata mi ediyorum bilemedim. Fikriniz var mi ?
Paketin ne kadar büyük olduğuna bağlı?!
80 gr paket hocam
3 günde bir 80 gramdan birşey olmaz da, alışkanlık olarak değil, yine ara sıra keyif olarak yenmeli. Vücudun benzini çikolata değil sonuçta.
Kuru kayısı yiyerek atlatıyorum tabi bitter çikolatam her daim var ama bir hafta önce almıştım hala duruyor unuttum yemeyi :)
Aykut Hocam, benim de merak ettiğim ve başıma bela olan bir konuydu. Yazıyı okuyunca neden özellikle benim başıma bela olduğunu daha iyi anladım!
Ama son paragram özellikle çok güzel olmuş, sonuna kadar doğru. Teşekkürler.
Rica ederim :-)
Ben bir psikolog değilim ama bazı nsanların neden patolojik şekilde yiyeceğe hücum ettiklerini biliyorum. Duygusal boşluk yerine yiyecek koymak, aslında hiçbir boşluğu doldurmaz…
Hocam çok teşekkür ederim:-)
Bana ekstra motive kaynağı oldunuz :)
Bütün önerilerinize uyacağım.
Rica ederim… 29 Ekim tatili sağ olsun, istek blog’una anında görüntü yapabildim :-)