Motivasyon vs. Alışkanlık

Bir “versus” yazısı ile daha karşınızdayız. Motivasyon, alışkanlığa karşı… Aslında ikisi de zaman zaman birbirinin alanlarına girdiğinden, kolayca karıştırılabilir.

“Motivasyon” dediğimiz şey, hayatınızı daha iyi yönde değiştirmek adına o ilk adımı atmanızda genellikle yeterlidir. Daha sağlıklı, daha fit, daha estetik… olmak adına ne yapılır diye internette gezinirsiniz, YouTube’da birkaç videoya denk gelirsiniz, sonra “gaza” gelirsiniz, belki kendinizi bu sitede bulursunuz, ve başlarsınız… Buraya kadar problem yok.

P90X’in ismi P1X ya da P2X olsaydı, herkes bitirir, herkes mutlu olurdu! Ama ismi P90X… Yani bu süreçte sadece “motivasyon”a bel bağlayamazsınız. Motivasyonunuzu hep ilk günkü gibi zirvede tutabiliyorsanız, ne mutlu size! Ama %99’umuz için, o motivasyon bir yerde duvara çarpacaktır. Bu duvara çarpma nasıl olur? Tartınız ve onun üzerindeki minik rakamlara obsesif olabilirsiniz. Canınızı çıkardığını düşündüğünüz bir egzersizden sonra tartılırsınız, bir önceki gün ile aynı! Nasıl olur?! Oysa kim bilir, bir önce tuzlu bir şeyler yemiş ya da alkol almışsınızdır. Ama yok, motivasyon dediğimiz şey işte, duvara çarpmaya da çok elverişlidir. “Zaten işe yaramayacak, ne uğraşıyorum” der ve paydos… Bitti gitti…

Oysa “alışkanlık” edinmek bambaşka bir şeydir. Alışkanlık, gözle görülüp elle tutulmasa da aslında bir sözleşmedir. İşin güzel tarafı, bir alışkanlığı edinmek için “motive” olmanız da şart değildir. Örneğin, her gün motive olarak, severek gittiğiniz bir işiniz olabilir. Yine ne mutlu size! Ama büyük çoğunluğumuz için hal böyle olmayabilir. İşimizden, patronumuzdan, çalışma arkadaşlarımızdan “nefret etsek” dahi, o işe gideriz. Hem de öyle 90 gün falan da değil, aylarca, yıllarca gideriz. Bir gün bile sektirmeden gideriz. Henüz iş çağına gelmediniz, okuyor musunuz; sevin ya da sevmeyin okula da yıllarca gideceksiniz. Çünkü artık, üzerine çok da kafa patlatmadan yaptığınız bir “alışkanlığınız” bu bir bakıma. Ya da siz hiç her gece, “dişlerimi fırçalamaya motive olmam lazım” diyen gördünüz mü?

Anlatmak istediğimiz, “motive” olmak güzeldir, genellikle size o ilk adımı attıran, sizi başlatan etmendir. Ama er ya da geç bir gün o motivasyon duvara vurduğunda, o zaman devam etmek için ihtiyacınız olacak şey “alışkanlık”tır. Sizi başlatan şey motivasyonsa, devam ettiren de alışkanlıktır. Önce motive olun, sonra alışkanlık edinin. İşte o zaman, çok arzu ettiğiniz her ne ise, onun elinizden kaçıp gitmesine asla izin vermezsiniz.

 

2 Yorum

  1. Erdogan

    Resimdeki kızın yüz ifadesi süpermiş ama. Resmen ‘kararlılık’ diyor yani. Aykut Hocam yazılarınızla benim motivasyon kaynağımsınız. Yine içimde bir şeyler kıpır kıpır ediyor, yarın yavaş yavaş yeni bir tura başlamaya hazırlanıyorum. Sitede gezinerek de motivasyon depoluyorum. Tam gezinirken bu yeni yazı süper oldu, sağolun.

    Cevapla
    • Rica ederim Erdoğan :-) Ben sana motivasyonsam, sen de belki milyonlara motivasyonsun! Hybrid sonuçların hala dillerde! Yarın (yani bugünler) başlamak için harika bir zamanlama. Plaj mevsimi öncesine 1 tur daha rahatlıkla sığar. O zaman başarılar. Yeni bloglar bekleriz :-)

      Cevapla

Yorum PaylaşınızErdogan için bir cevap yazın