Aylık Arşivler: Ekim 2014

Çok Tartışılan Anketimizin “Bayan” Versiyonu!

Kaçırmış olan var ise, “Google’da Mükemmel Vücut Denince İlk Çıkan!” yazımız ve anketimiz çok tartışıldı… 2 yıl gibi bir süre için de olsa “P90X gibi bir program ile mümkün değil” diyen de vardı, “daha iyilerini de gördüm, böyle bir soru sorduğunuza göre acaba gerçekte mümkün değil mi?” diyeni de… Bu yazının yazıldığı an itibariyle anket sonucunda “90 günde neler oluyor; 2 yılda mümkün. Yeter ki isteyin!” seçeneği, %67.5 oy ile açık ara önde gidiyor… Şimdi ise, kontra bir anket ile karşınızdayız. Bu seferki kahramanızım Erin Beckham. İlk olarak hakkınında kısa bir kaç bilgi; önce birinci çocuk, ardından 4 yıl içerisinde 4 düşük, ve en sonunda gelen ikinci çocuk… Şimdi anket sorumuz; 2 çocuk annesi birinin P90X turuyla 6-pack’lere kavuşması mümkün müdür? Bizce yine cevabı belli (ve kanıtlı) bir soru ama biz yine de sormak ve görüşlerinizi almak istedik :-)...

Devamını Oku

Bir 30 Günlük Değişim de Benden…

Merhaba ben Burak, 16 yaşındayım, lise 2 öğrencisiyim… Sonuçlarım ortada aslında, P90X ile ilk 30 günde gerçekten çok güzel sonuçlar aldım. Şimdi aslında P90X’i nasıl bir zaman diliminde yaptıgımı anlatmak istiyorum sizlere. Ben akşam 7:30’da okuldan gelip yemek yiyip, 8:30 – 9:30 gibi spora başlıyordum. Ve yemeğin verdiği ağırlık uykumu o kadar getiriyordu ki gerçekten anlayamassınız (ya da anlarsınız). Bir gün spor yapmama az kala uyukum geldi, PC’nin önünde gözlerim kapandı… Sonra birden dedim ki, eğer yapmazsam bir daha yapamam. Sonra kalktım, elimi yüzümü yıkadım, ve yaptım! Emin olun bazen çok zorlandım. Okuldan akşam 7:30’da gelip de spor yapmak gerçekten ama gerçekten her baba yiğidin harcı değil! 8 Eylül’de başlamış olmama rağmen arada 10 gün var. Bir de asıl kilo vermek istediğim için, dinlenme günlerinde de Cardio-X yapıyordum. Bunlar benim yaşadıklarım… Şimdi, kendimce çıkardıgım, yeni başlayanlar için notlar: Öncelikle, 2 numaralı Zıplama Antremanı’nda gerçekten zorlanıyordum ve...

Devamını Oku

Siz de Bana Destek Olun Lütfen…

Ne yazsam, nasıl yazsam?… Yazacaklarımı nasıl toparlayıp anlatabilsem bilemiyorum. Bu yazı biraz uzun olabilir, çünkü size kendimden dert yanacağım. Önce biraz kendimi tanıtayım… Ben 18 yaşında, son iki yılda 26 kilo vermiş birisiyim. İlk 15 kiloyu vermem üç ay sürdü. Özel bir çaba göstermeden 93 kilodan 78 kiloya düştüm. Sonra 1 ay yürüyüş yaparak 5 kilo daha verdim ve 73 kiloya düştüm. Bu süreçlerde abur cubur tüketmedim ve günde genellikle iki öğün yemek yiyordum. Bu kiloları verirken bir ay içinde neredeyse 5 kiloyu alıp, tekrar verdiğim de oldu. Vücudum baya esnekleşti :-) Bir yıl bu kiloda kaldıktan sonra (tabii ki hep sabit değildi) Mart ayından bu yana 7 kilo verdim. Bunun çoğu son Ağustos, Eylül ve Ekim ayında, içinde bulunduğumuz 2014 yılında oldu. Şu anda 173 boyunda 67 kiloyum. 07.09.2014 tarihinde, Temmuz ayında bir hafta yapıp bıraktığım P90X programıma yeniden başladım. Bazen üç gün yapamadığım,...

Devamını Oku

Güne Başlarken Önemli…

Çoğumuzun işe gitmeden önce erkenden uyanıp sağlıklı bir kahvaltı yapma şansı maalesef ki olmuyor. İşe gittiğimizde yemiş olduğumuz bir simit ve beyaz peynir de aslında çok kötü bir kahvaltı sayılmaz. Ama yine de sabah uyanır uyanmaz vücudumuzun ihtiyacı, bundan daha fazlası; özellikle de bir P90X’çiyseniz… Ben her sabah uyandığımda duşa giderken su ısıtıcısının düğmesine basıp, bir yeşil çay yapıyorum ve yeşil çay içerek hazırlanıyorum. İkinci bir detaysa, genellikle yabancı filmlerde sürekli olarak gördüğümüz, kişilerin büyük karton bardaklarda kahve ile güne başlamaları. Yürürken, otobüs durağına giderken, arabadayken, dev bardaklarla kahve içerek yapılan kahvaltı alışkanlığı artık ülkemizde de moda oldu. Bu modayı ben kendimce değiştirdim, üstelik hepiniz bunu yaparak iş yerindeki simit peynir kombinasyonundan da kurtulabilirsiniz. İşe giderken dev karton bardakta kahve içimine harika bir alternatif… Malzemeler: Blender (Sürahi Blenderları ve buz kırıcılı olanları tavsiye ederim) Yağsız Süt Muz , Kivi, Çilek Yulaf Ezmesi, Bebe Büskivisi, Kenevir...

Devamını Oku

O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin! – Teoman Edition!

Merhabalar P90X Ailesi… Evet, yanlış duymadınız :-) Aslında çoktan mezun oldum ama maalesef sakatlık dönemi geçirdiğim için mezuniyet yazımı ve mezuniyet videomu daha önce paylaşamadım. Fazla söze gerek yok, videoda her şey ortada… Sadece teşekkür etmeyi unuttuğum Aykut Hocam’a ve Tony’e de çok teşekkürler. Bu hafta 2. turuma başlayacağım. Eğer videoda hatalarım varsa şimdiden affola… Yakın zamanda benim gibi mezun olacak ya da yeni başlayacak herkese başarılar dilerim… Teoman İşte O’nun Hikayesi – Teoman...

Devamını Oku

Ispanaklı Yumurta,Sadece Bir Hatırlatma :)

Merhaba P90X’çi dostlarım :) Bu yazımda size küçük bir hatırlatma yapacağım. Ben kahvaltıda sürekli aynı şeyleri yemeyi sevmeyen birisiyim. Sürekli sağlıklı kahvaltılık seçenekler arıyorum bu yüzden. Belki önceki yazılarım ve yorumlarımdan sebze yemeyen bir insan olduğumu bilirsiniz. Bazen sağlıklı beslenmem gerektiği için bir şeyler deniyorum ama bakalım… Tony’nin önerisi kaç gündür aklımda. Aykut Hoca’nın yazısında bahsettiği günde 7 öğün sebze yiyin tavsiyesi. Daha taze biberin tadını bile bilmeyen birisi olarak bu benim için en zor seçenek! Olsun… İçinde ne tür şeyler olduğunu bilmediğim ıvır zıvırları yerken hiç tiksinmeden ayıla bayıla yiyordum. Sebzeyi mi yiyemeyeceğim? :-) Şimdi denediğim bu tarif, sadece kahvaltılık bir öneri olarak size hatırlatma amaçlı yazılmaktadır :-) Kahvaltılık Ispanaklı ve Peynirli Yumurta Malzemeler: 1 demet Ispanak, 1 adet Yumurta (ben sarısını yemediğim için sadece akını kullandım) 2 çimdik Pulbiber, 1 çimdik Karabiber, Biraz Tuz Bir çay kaşığı Tereyağ, Bir dilim Light Beyaz Peynir....

Devamını Oku

En Çok İhtiyacınız Olan Şey: Motivasyon (Aslında Bana Lazım)

Hepinizi Lazar’a dönüştürmeyecektir muhtemelen ama kıvılcımı çakabilir. Aaaa… Hakikaten de öyle… der misiniz? Bakın bakalım belki de dersiniz. Kıvılcımınız bol olsun. Yetişkin bir fil hortumuyla 1 tonluk bir ağırlığı kolayca kaldırabilir. Peki sirklerde küçücük bir kazığa bağlanmış filler nasıl olur da o kazıktan kurtulamaz? Filler henüz küçük ve güçsüzken zincirlerle kazığa bağlanırlar. Kurtulmaya çalışan küçük fil, zinciri kıramadığını görünce denemekten vazgeçer. Ne yaparsa yapsın kazığı çıkartamayacağını, zinciri kıramayacağını öğrenir. Fil ne kadar büyürse büyüsün, ne kadar güçlü olursa olsun baş ucunda çakılı duran kazığı gördükçe hareket edemeyeceğine inanmaya devam eder ve zinciri kırmaya uğraşmaz. Çaresizliği öğrenmiştir… Bir kaç pireyi bir kavanoza atıp kapağını kapatırsanız, pireler zıplayabildikleri kadar yükseğe zıplayıp kavanozdan çıkmaya çalışır. Ancak her defasında kafalarını kapağa çarpıp sersemlerler ve bir müddet sonra yükseğe zıplamaktan vazgeçerler. Kapağı açtığınızda pireler hala zıplamaktadır ancak, kavanozdan çıkabilecek kadar yükseğe değil. Sadece rahat ve canlarını yakmayan yüksekliğe kadar zıplarlar....

Devamını Oku

11. Haftadan Arz Ederim :-)

11. haftama başladım, içim içime sığmıyor. Daha önceki başarısızlığım ya da talihsizliğim yüzünden programımı bitirememek, başlamış olduğum bir şeyi yarım bırakmak tabiri caizse içime oturmuştu. İlk haftalar o gözümde uzayıp giden dakikalar şimdi bir bakmışım bitmiş. O 60 dakika o kadar kısa geliyor ki sona yaklaştıkça, her şey bir anda olup bitiyor. Buraya kadarki, güzel gelişme idi. Son günlerin benim açımdan kötü gelişmesi: Beslenme… Duygusal ve sinirsel olarak zor günler geçirdiğim için sanırım krizlere giriyorum. Aykut Hocamın yazmış olduğu burada anlatılan en dibi görme durumunu yaşantıma geçirdim. Yatmadan önce cipsler, dondurmalar, aklınıza gelecek envayi çeşit abur cuburu yiyip yattım ama özellikle cips midemi çok bulandırdı. Hiç abartmıyorum ertesi gün çok uzun zamandır yemediğimden sanırım, bütün yüzümü sivilce bastı. Sabah aynaya baktım ve sitedeki şu yazı ve fotoğraf aklıma geldi. Cipsi yerken midem bulandı, çok baharatlı ve iğrençti, hiç özlememişim. Sadece duygusal boşluktan yedim efendim… Abur-cubur serüveni...

Devamını Oku

Bir Pazartesi Yazısı…

Herkese Merhabalar… Belki 7 ay kadar önce aldım P90X setimi… Önce bir kaç ay başlamaya cesaret edemedim. Bir gün evet dedim, bugün başlamalıyım. İlk DVD’yi taktım ve yaklaşık 25 dakika sonra yok ben yapamayacağım deyip bu yoldan yine vazgeçtim. Bu bir süre belli aralıklarla devam etti… Taa ki bu güne kadar. Bugün çok kararlı bir şekilde başladım, yarım saat kala yine bırakmayı düşünürken, son raddeye kadar kullanmadığım gücüme odaklandım. Sonuna kadar bitirdiğimde hissedeceğim mutluluktan öte, sırılsıklam kalmış tişortum ve gücümü hissetmek mükemmel bir haz yaşattı bana. Evet belki sonunda ulaşacağım vücut beni son derece tatmin edecekti ama ben ondan önce bugün varlığımı, yapabildiklerimi gördüm… Yıllardır her konuda başarısız ya da sabırsız biri olarak anıldım hep. Ama bugün benim için gerçek bir tarih yazıldı. İlk defa kendime güvendim, ilk defa vazgeçmedim… Biliyorum ki bir kez adım atıp başarırsam sonrasında asla vazgeçmeyecektim… Bugün sadece takvimden 1 günüm eksilmedi....

Devamını Oku

Yer Değişikliği ve Adaptasyon…

Öğrenci evime dönüyorum bu kez, oradan oraya dambıl seti ve mat taşıdım. Neden P90X yapabilmek için ikamet ettiğim her yerde bir kapı barı var? Neden? P90X yapabilmek için… Kendime ait bir evim olduğunda bir odası sadece spor amaçlı kullanılacak, neden?Çünkü bir ömür boyu tek bir beden ile idare etmek zorundayım. Bu bedene neden bu kadar önem veriyorum peki? Bir hayat var ve o tek hayat boyunca kendimizi ifade ettiğimiz en önemli parçamız o, hayatın her anı ve her alanında, ev işlerinden tutun, eğlence iş ve arkadaş ortamından cinselliğe kadar… Bir bütün halinde bu hayatı yaşamaya istekli herkes bedenine iyi bakmalı bana göre. Sağlıklı olarak yaşamak için spor yapmak şart, hem de ömür boyu, hem de hemen hergün :-) Dinlenme günü de olmalı tabii… Gelelim yer değişikliklerine… Gittiğim her yerde bir şekilde P90X yapabilsem de yer değişimi devamlılığı benim için zorlaştırıyor. Tekrar adapte olmak gerekiyor sanki...

Devamını Oku

Günün Email’i…

P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 17/10/2014 – Saat: 11:02 Konu: Ab Ripper X Sorusu Email:  Aykut Hocam Merhabalar, Size çok acil sormam gereken bir durum var. P90X'te 3 haftamdayım. Herşey de çok iyi gidiyordu aslında. Ama şimdi 3. haftamın ilk günündeki ana egzersizin ardından Ab Ripper X'in başladığını gördüm. Nasıl olduysa daha önce fark etmemişim. Daha öncekileri kaçırmış oldum. Şimdi ne yapmam lazım? Böylesi içime hiç sinmiyor, en baştan mı alayım, yoksa kaçırdığım Ab Ripper X'lerin hepsini yapıp öyle mi devam edeyim. Ne olur bir yol gösterin...

Devamını Oku

Kargalar Kahvaltısını Yapmadan Uyanmak!

Günlerden Salı… Akşam spor yapmış olmanın mutluluğu içinde iş yerine geldim, bir günde fiziksel olarak değişim olması imkansız elbette ama ben sanki istediğim vücuda sahipmişim gibi hissettim bütün gün, çünkü başlayıp pes etmeyince sonucunun bu olacağını biliyordum. İş yerinde masa üstü takvimimin ilk çarpısı gün boyunca bana göz kırptı, bu sefer o çarpıları çoğaltmak gözümde hiç büyümedi hem de:) Gözümde büyüyen bitmek bilmeyen gündü, biran önce eve gidip sıradaki egzersizimi yapmak istiyordum. Eve geldim, üstümü değiştirdim, odanın alanını spor yapmaya uygun hale getirdim ve DVD’nin play tuşuna bastım. Salı günü ve ikinci gün de tamam. Üstümü değiştirip odamı eski haline getirdim ve “Bir Kadın Bir Erkek Bir Çocuk” izleyeyim birazcık derken Whatsapp mesajı geldi. Bir arkadaşımız İstanbul’dan gelmiş, yarın toplanıyormuşuz. Eyvahhh… Ben gelemem desem olmaz, gidersem o saatte eve dönünce spor yapmam, biliyorum iki kere iki dört. Sigarayı bıraktım, alkol 90 gün yok. Ama orada olmam da...

Devamını Oku

% 100 Doğal-Katkısız (mı) Acaba?

Bir şeyin doğal olması demek, doğal olması demektir. Yani doğada bulunduğu şekliyle kalmış olması demektir. Ağacın dalındaki bir elma doğal elmadır. Yoksa değil midir? Ağaç doğal gibi dursa da, daha fazla ürün, daha parlak elmalar alabilmek amacıyla ağacın da genetiğiyle oynanıyor artık ama bizim bahçelerimizde bulunan elma ağaçları sanırım hala doğaldır. Tabi onların da tohumları ne kadar doğal onu bilmiyoruz :-) Benim asıl dikkat çekmek istediğim konu raflarda %100 doğal-katkısız etiketiyle satılan meyve suları. Meyve suyunun sağlıklı beslenmede pek yeri olmadığını söylememiz sanırım yanlış olmaz. Bir bardak meyve suyu için bir kaç tane meyvenin suyunu kullanıyor olmamız şeker konusunda meyve suyunu, ev yapımı dahi olsa biraz sıkıntılı bir ürün haline getiriyor. Peki marketlerde doğal diye satılan meyve suları “az tüketince” masum sınıfına girebiliyor mu? Sanırım giremiyor. Geçen gün zincir mağazaların birinin rafında yine ünlü bir meyve suyu markasının şeftali suyunu gördüm. Üzerine kocaman “%100 Doğal”...

Devamını Oku

Derken Bir Olay Oldu…

Yaklaşık 1 yıl önce, burada da paylaştığım 30 günlük P90X sonuçlarımı yeterli bulup, biraz da şımarıklık yapıp kendimi hayatın akışına bıraktım. Yedim, içtim, eğlendim, gezdim… Bütün bunları yaparken evet mutluydum ama giderek vücudum şekil değiştirmeye başladı. Önce çok rahatsız etmedi, sonra 36 beden pantolonlar dar gelmeye başladı, 38 aldım, 38 beden de çok büyük sayılmazdı derken 40 ve 42…  Tabii bu arada sigarayı da bıraktım ve yanlış beslenmem on kat daha arttı; 12 kg almış oldum. Sonra kilo almamın sebebini kendi düzensizliğime değil de sigaraya bağladım. Yanlış Çözüm : 1) Derhal sigarayı bıraktığım için kendime kızıp sigaraya başladım, kilo almam durdu ama zayıflamadım. 2) İç! içersen az yemek yersin. Giderek mutsuzlaştığımı hissettim. Kıyafetlerimi yakıştıramadım, aynalardan saklandım, hatta bazen sevgilimden bile kaçtım. Mutsuz ve negatif bir şekilde uzun bir süre devam etti bu. İç huzursuzluk beraberinde çevreme, arkadaşlarıma, aileme ve sevgilime de yansıdı. Tanımadığım, bilmediğim birisi oldum. Çevremdeki...

Devamını Oku

FATMAN Begins…

Selam P90X Ailesi… Son olarak “Oluyor mu Dersiniz?” blogumu paylaşmıştım sizlerle. Herşey gayet iyi giderken 40. günde yakalandığım hastalık nedeniyle  7 gündür antrenman yapamıyorum. Miladi takvime göre 52, P90X takvimine göre 42. gündeyim. Şimdiden programın 10 gün gerisine düştüm.  En iyi öğrenme yolu deneme yanılmadır derler ama  konu beslenme ve spor olunca acı tecrübeler yaşatıyor insana. An itibariyle en net öğrendiğim şey “sabırlı olmak”. Yani haftada 5 kilo verip, bir ayda 20 kilodan kurtulup “taş gibi” bir vücuda sahip olmak gibi bir formül maalesef yok. Günde (bilmeyerek de olsa) 1700 kalori açığı vererek haftada 2 kilo, ayda 8 kilo verdim ama sağlığımdan oldum. Bağışıklı sistemim çöktü, 33 yıllık ömrümde geçirmediğim bir solunum yolu enfeksiyonuna yakalandım. İlaçlar ve serumlar olmasa belki şu an hala yatak döşek yatıyor hatta, daha kötüsü zatürre bile olmuş olabilirdim. Eğer P90x’e başlamayı düşünüyorsanız ya da başladıysanız, sabırlı olmayı öğrenin. Rutin beslenme...

Devamını Oku