Yazar: Erkan

Erkan

Güncel Yazıları: Erkan

Before & After & Daha After

Selam sevgili dombili arkadaşlarım :)) Bir zamanlar oldukça aktif olduğum bu siteyi, sessiz ve uzaktan takip ediyorum. P90X bitti, siteyle bağları kopardık. Yani bir nevi öküz öldü, ortaklık bitti mevzusu :)  İçimden geldi yazayım istedim bugün. Değişik bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere. Before & After… Hepiniz bu kalıba aşinasınız. Zaten pek çoğunuz bu başlığı taşıyan video ve fotoğrafların büyüsüyle bu mecrayı buldunuz. Tıpkı benim gibi. 150 kiloluk şilep gibi poposu olan hanımlar beyler, bir yolunu bulup deyim yerindeyse “taş gibi” vücutlara kavuşmuşlardı. Bunların bir kısmı prodüksiyon olsa da, gerçek canlı kanlılarını bu sitede gördünüz. Her “before & after” başlı başına bir hikaye. Acının, göz yaşının, azmin, umutsuzluğun, bazen yılmanın ve en nihayetinde vazgeçmeyip, her düşüşte tekrar ayağa kalkmanın hikayesi. Ter kokulu ve tuzlu… Başka hiçbir türlü elde edilemeyecek bir hazzın hikayesi. İşin buraya kadar olan kısmı oldukça güzel. Güzel olmayan bir kısmı var ki, after’in ...

Devamını Oku

Yine Yeniden Başlamak (Başlayamadı!)

Selamlar, saygılar sevgili yağlı yahut kaslı P90X sakinleri… Beni pek çoğunuz tanıyor. Ucundan köşesinden yaşadığım P90X macerama şahit olmuştunuz (İşte Bitti… 120’lerden 98’lere…) Sporu sadece askerde yapmış biri olarak 120 kilodan çift haneli rakamlara getirmişti beni program. Sakatlık, hastalık gibi pek çok etken tam verim almamı engellemiş olsa da, sonuç benim için hayal ettiğimin ötesindeydi. İkinci tur için ne kadar hevesli olsam da, gündüz saatlerinde gelen o arzu ve istek, akşam saatlerinde yerini “aman be yaaa ne sporu şimdi“lere bıraktığı için çok istesem de başlayamadım. Bir kere tam teşebbüste bulundum, hatta 1 hafta kadar yaptım ama, olmadı olamadı. Gururla ikinci tur sonuçlarımı paylaşmak varken, günah çıkartıyorum şu an :-) Hayat kolay değil, herkes gibi benim de bir sürü engel çıkıyor karşıma, belki pek çoğunuzdan daha ağır bir iş hayatım var ama kesinlikle ve kesinlikle bahane değil !!! “Günde 1 saat spora ayıramamak” diye bir şey...

Devamını Oku

Kürkçü Dükkanı

Selamlar Sevgili P90X Ailesi, Birinci tur P90X’i bitirip, inzivaya çekilmiştim hatırlarsınız. JohnGalt ile tutuştuğumuz kapışma malesef ölü doğdu :-) Ben peşinen malubiyeti kabullenmiş olsam da JohnGalt’ın gazı erken bitince ortada kaldı herşey. Bu arada JohnGalt’ı bulup getirene dondurma ısmarlıyorum :-) Aşağı yukarı 6 ay geçti ilk turun üzerinden. Spor yapmadım bu süreçte ama beslenmeme azami dikkat gösteriyordum. Şeker, tuz, beyaz ekmek ve türevleri ile pakete girmiş her türlü içecekten uzak kalarak birinci tur sonundaki kilomu korumayı başarmıştım. Ta ki 15-20 gün öncesine kadar… Tembellik, vurdumduymazlık bazen de çaresizlikten aksattığım beslenmem bu kısa süre içinde bana 3 kilo olarak geri döndü. Evet küfür gibi bir şey bu benim için. Bu kadar kısa sürede böyle kilo alınca moralim bozuldu. İlk turda çektiğimi bir ben bir de Allah biliyor çünkü. Biliyorum ki burada bitmeyecek. Böyle devam edersem çok kısa sürede eski halime döneceğim. Böyle bir şey olursa geri dönüşü...

Devamını Oku

Sakin Ol ve Elindeki Hamburgeri Yavaşça Yere Bırak…

Unuttunuz Beni Zalımlar… :-) Öncelikle devam eden kardeşlerime başarılar, yeni bir tura başlamak için gün sayanlara bol motivasyon ve hala harekete geçmemişlere de Allahtan akıl fikir diliyorum :-) Vaktim yok ama ahde vefa diye birşey var. O yüzden işi gücü bıraktım ve bu yazıyı yazıyorum. İlk turu biraz uzatmalı olarak yılbaşından hemen önce bitirmiş, bu süreç içersinde yaşadıklarımı sık sık sizlerle paylaşmıştım. Yaşlı ve yorgun bir adam olarak oldukça iyi sonuçlar almıştım. İkinci tur için JohnGalt ile tutuştuğumuz iddiayı elimize yüzümüze bulaştırmamış olsaydık tahminen ikinci turu da bitirmek üzere olabilirdim ama olmadı, olamadı. JohnGalt nerede bu arada? İkinci turun ilk ayını dostlar alış verişte görsün kıvamında yaptım ama öteye geçemedik. İş güç izin vermedi, zamansızlık en büyük mesele ve bu meseleyi maalesef çözemedim. Umuyorum yaz sonu tekrar harekete geçerek biraz daha gelişme kaydedebilirim. Şimdi bu yazıyı yazmamın asıl sebebine geleyim… Yaklaşık 4 aydır sporsuzum. Yoğun...

Devamını Oku

ÖzgeCAN’ın Ardından…

Bu konuda yazılacak çok şey var ama ne yazsak kelimeler kifayetsiz… 3 gündür koca bir ülke idamı tartışıyor. Hatta idam ödül olur deyip işkence tasvirleri yapıyor. Şahsım olarak bu yaratıkların ölmesini istemeyenlerdenim. Nefes aldığı her an vicdan azabından kıvransınlar istiyorum. En naif insanı bile insanlıktan çıkarıp, “şöyle şöyle yapacaksın ki anlasın” şeklinde işkence uzmanına çeviren bu olay inşallah son olur diyoruz, ama biliyoruz ki olmayacak… Kızının kefenlenmiş bedenine dokunamayan bir baba gördüm. Kızı gömülürken, “Meleğimin üstüne toprak atmayın” diye yalvaran bir baba gördüm… Telafisi, tesellisi yok bu acının. Allah kimseyi evlat acısıyla sınamasın. ÖZGECAN’a Allahtan rahmet, ailesine de sabır diliyoruz… Editör’ün Notu: Sitenin yazarlarından Erkan bu sabah “sosyal bir mecra olarak sitede bu konuyla ilgili bir free-style blog açılabilme ihtimali var mı Aykut Hocam” diye sorduğunda, hiç duraksamadan tabii ki dedim. Şimdi, yeni bir konu başlığı açmaya yer vermeden, izninizle bir-iki cümle eklemek isterim. Ateş düştüğü yeri yakar ve...

Devamını Oku

No Country For Fat Man – Episode 1

P90X’i zevkli bir bilgisayar oyunu olarak görelim istedik. “Singleplayer” modundan çıkarıp, daha interaktif bir “Multiplayer” moduna sokarak daha zevkli ve motive bir 90 gün hedefledik. Yoksa yaşını başını almış iki adamın, çocuksu oyunu olarak algılanmasın. P90X kendimizle savaştığımız bir platform. Ve bilirsiniz ki, “savaşların en zoru, insanın kendisine karşı verdiği savaştır.” Bu sebeple bu savaşa dışarıdan bir rekabet daha ekleyerek ekstra motivasyon sağlamaktır amacımız. Yine bilirsiniz ki, insan yarışmayı ve kazanmayı sever. Biz birbirimizi yenmeye çalışırken, aslında kendimizi yenmeyi planlıyoruz. Birbirimizi lojistik destek olarak kullanacağız. Kısaca “Win-Win” durumu da diyebiliriz aslında. Sloganımız da belli; “Kazanan çok şey kazanacak, kaybeden hiçbir şey kaybetmeyecek”. Kapışmanın tüm kurallarını Aykut Hoca belirleyecek (bu zor işi kendisine ihale ettik :-) Yine değerlendirme kısmının detaylarını, kriterleri ve kazananı belirleyecek oylama ya da puanlama seçeneklerini belirleyip oluşturmak da ona kaldı ( Aykut Hoca olmak kolay değil). Başlangıç ve bitiş tarihlerini de bilin bakalım kim kararlaştıracak?...

Devamını Oku

İşte Bitti… 120’lerden 98’lere…

İşte bitti… Düşe kalka, bata çıka 30 gün kadar sarkmayla bitti. Başlarken sadece bir hevesti benim için. O kadar alışkınız ki yalana dolana… Titreten kemerler, yürürken cayır cayır yağ yaktıran ayakkabılar, jeller, haplar… Bu da onlardan biri diye düşünmüştüm. Biraz daha araştırınca, befor-after videoları ve fotoları pek inandırıcı gelmemişti. Öyle fotoğraflar vardı ki, “yuh bu kadar da sallanmaz, biraz insanflı atın” bile demiştim. Ta ki P90X-Tr’yi bulana kadar. Sen ben gibi insanlar gördüm. Yağlısı da vardı, skinnyfat diye tabir edilenleri de. İşe yaradığını görür gibi oldum ama emin değildim. Olayın içindekiler; John,(Johngalt üstüne alınmasın, yabancı before-after fotoğraflarındakileri kasdediyorum) David değil de, Ahmet, Uğur , Kemal… olunca inandırıcılığı daha çok gelmişti bana. Sipariş verdikten sonra, setin geleceğinden bile emin değildim. O nedenle kapıda ödeme seçeneği ile sipariş vermiştim :-) Zor mu? Evet. Özellikle 120 Kg olarak başlamak ölüm gibi. Elini kolunu hatta -af buyurun- kıçını kaldırmak...

Devamını Oku

Önce Pozitif Olun

Epeydir Blog yazmadığımı fark ettim. Deneyler, araştırmalar, kalori değerleri falan filan diye başlamayacağım… Bugün geniş geniş takılacağım. Zaten uzun da olmayacak. Hatta çok kısa bile olabilir ve bu Aykut Hocamın onayından geçmeyebilir :-) Siteyi düzenli olarak takip ediyorum ve gördüm ki bazı arkadaşlar çalışmalarının karşılığını tam görememekten ötürü biraz moral bozmuşlar. Yarıda kalan pek çok P90X macerasının da temel sebebi bu mutsuzluk değil mi zaten. Bizi beynimiz yönetiyor ve mutlu olmamızı ister. Bunu yaparken de oldukça karışık ve birbiriyle çelişen yolları kullanır. Ama kısa ve net olarak beynimizi mutlu edersek, vücut denen makinanın işleyişi sekteye uğramaktan oldukça güvende olacaktır. Kadınlar terkedildiklerinde ya da menopoza girdiklerinde sürekli çikolata yerler ve kilo alırlar. Çünkü çikolata mutluluk hormonlarını harekete geçirir. Stres doğrudan beynimizi rahatsız eden bir rahatsızlık olduğu için beyin kendine tatil ilan eder çoğu zaman. Yemek yemeyi mutluluk sayar ve yedikçe yedirir. Stres kilo aldırır denmesinin sebebi...

Devamını Oku

Az ve Sık Yemek mi, Acıkınca Yemek mi?

Epeydir Blog yazmadığımı fark ettim. Hatta ilk turumu bitirmiş olmama rağmen hala fotoğraf çekip yollayıp bir kapanış bloğu yazamadım. Tembellikten öleceğim bu aralar… İkinci tur için kısmetse Pazartesi start vermeyi planlıyorum ama Aykut Hocam “Hele yolla ilk tur sonuçlarını da bakalım, sonra ikinci tur için planlama yaparız” dediği için bir iki gün daha sarkabilir. Ama ben bunları yazmak için yazmadım bu bloğu, niyetim başka. Kafanızı bulandırıp, Aykut Hocanın deyimiyle “Bay Muhalefet” olarak görevimi ifa etmek istiyorum. Bu bloğun konusu metabolizmayı hızlandırmak yani az ama sık yemek olayı. Bugün hemen herkesin üstünde hem fikir olduğu bir uygulama. Günlük kalori ihtiyacını 6 ya bölmek; 5 de olabilir. Lakin geçen gün okuduğum bir makale (evet makale okudum ama denk geldiği için) bunun tam tersini söylüyordu. Amerika Salk-Institüsü’nün fareler üzerinde bir çalışması çok ilginç. Üç grup fare alınmış; ilk iki gruba 100 gün boyunca yağ oranı %60 olan ve kalorisi...

Devamını Oku

Sürünüp Sürünüp Kuyruğuna Gelmek…

Aslında “yüzerek” gelinir kuyruğa ama, hakkını teslim edelim ve kendimize de haksızlık etmeyelim ki, P90X yüzerek değil genel itibariyle süründürerek (Bkz: Yoga) yol katettiren bir program :-) 24 Ağustos 2014’te başladığım P90X maceramın gün itibariyle 80. gününe gelmiş bulunmaktayım. Takvim hesabına göre kalan 10 günü bitirdiğimde 120 gün gibi bir süreye yayılmış olacak. 1 ay gibi bir sarkma meydana gelmiş olacak ki sebeplerini daha önceki bloglarımdan okumuştunuz. Bırakmak ile devam etmek arasında gelip gittiğim çok zaman oldu. Uzun aralardan sonra şevkle geri döndüğüm de oldu, süper bir motivasyonla ilerlerken aniden vazgeçmenin eşiğine geldiğim de… Öyle ya da böyle bitirmek üzereyim. Yuvarlak hesap 20 kilo kadar zayıflamış olacağım bittiğinde. Tabii bunun ne kadarı yağ, ne kadarı kas bilemiyorum, keza başlarken, kendimi ciddiye almadığım için, daha doğrusu ben bunu yapar bitiririm diyemediğim için bazı şeyleri es geçtim. Aranızda yeni başlayan ya da başlamaya niyetliler varsa, yağ ve...

Devamını Oku

65 Oldu…

Selam P90X-TR Sakinleri… Düşe kalka, bata çıka 65. günü geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyorum, diyemeyeceğim çünkü çok da mutlu olduğum söylenemez. Takvim günü olarak bugün 101. gün ve ben şu an 70 gündeyim. Yazıya konu fotoğraflar 65. güne ait ve ben 30 gün gerisindeyim programın. Bu 30 günün 20’si hastalıktan ötürü bütün halinde boş geçti. Kalan 10 gün ise elektrik kesildi, misafir geldi, canım istemedi vs vs… Bu süreçte yaptığım tek doğru şey sanırım diyetimi bozmamak oldu. Az veya çok karşılığını da gördüm. Bu süreçte tüm sorumluluğu üstüme aldım. Günahıyla sevabıyla tüm olanlar ve olamayanlar benim sorumluluğumdaydı. Olan birşeyler varsa çalıştığım için ve eğer olamayan birşeyler varsa çalışmadığım ya da eksik çalıştığım için oldu. Taktir edersiniz orta yaşlı sayılıyorum ben ve genç arkadaşlara göre daha zor reaksiyon veriyor metabolizma. Bunca günden sonra sonuç bu mu olmalıydı diye kendime soruyorum, daha iyi olabilirdi diyorum. Ama şu da...

Devamını Oku

Gözünüz Doysun!!!

Gözün doysun!!! Genelde aç gözlü ve tatminsiz insanlar için kullandığımız bir deyimdir. Nahoş bir ifadedir ama aslında çok çok doğru bir ifadedir. Sindirim ağızda başlar. İnsan anatomisi gereği, ilk sindirim ağızda dişler ve ağız içi salgılarıyla başlar, midede devam eder. Doğru olmakla birlikte bence eksik bir anlatım. Sindirim ilk önce gözlerde başlar… Bunun karşı masada oturan kızları “kesmek”le alakası yok. O kesiş ya da parçalayış başka. Benim kastettiğim, fiziki olmaktan çok psikolojik bir sindirim. Tüm dünyada ses getirecek bir açıklama yapacağım, o yüzden sonuçlarının ne olacağı konusunda kesin bir fikrim yok. Siz paniğe kapılmadan, erzak ve temiz su stoklayın, bu yazıdan sonra dünya eskisinden çok farklı bir yer olabilir :-) Gözümüz, beynimizin en çok güvendiği organdır. Göz yoluyla sağlanan veri akışı, beynimiz için daha güvenilir bir veri kaynağıdır. Örnek veriyorum, organize olun; gece yarısı evde garip sesler duyarsanız, dikkat kesilip aynı sesin tekrar edip etmediğini anlamaya çalışırsınız. Sesi...

Devamını Oku

Metabolizmaya Açık Mektup…

Selam sevgili, yağlı ya da kaslı P90X mağdurları… İşlerin yavaşladığı, bilgisayar başında parmak kası çıkarmakla meşgul olduğum bu kış günlerinde yeni bir yazı ile karşınızdayım. Daha önce vücudumuzu paylaştığımız, “kötü arkadaş” ile alakalı uzunca bir yazı dizisi yollamıştım siteye. Şimdi ise, “diğer kötü arkadaş” ile alakalı bir yazı yazıyorum. Bu yazı uzun uzadıya olmayacak; biraz sitem, biraz hüzün… METABOLİZMAYA AÇIK MEKTUP Ya sen ne pis bir yaratıksın! Biraz sert bir giriş oldu farkındayım ama sana laflar hazırladım. Kağıt üzerinde şahsım olarak bu beden üzerinde her türlü tasarrufa yetkiliyim. Yetkiliyim ama ne mümkün. Biri sürekli kuyumu kazar, biri zorluk çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Evet o sürekli zorluk çıkaran sensin metabolizma. Arkadaş nedir sendeki bu depolama azmi? Ucu bucağı olmayan hard disk gibisin. Ne kapasiten belli, ne neyi niye depoladığın. Aslında anlıyorum seni, tabiatın böyle, depolamaya programlısın ama insan biraz da faydalı şeyler depolar arkadaşım. Sen...

Devamını Oku

“Play Tuşuna Basamamak” – Büyük Taarruz

“Bardağın Boş Tarafı” ve “Bardağın Dolu Tarafı”  yazılarından sonra naçizane yazı dizime bu bölümle son vereceğim. Umarım faydalı olur. İçimizdeki “kötü arkadaş” ile olan mücadelemizde teorik bilgilerle düşmanı tanımış olduk. Artık taktik ve teknik geliştirip, bu savaşı kazanma zamanı geldi diyorsanız buyrunuz… Sabah işe gelip, boş vakit bulabiliyorsanız eğer, o gün yapacağınız antrenmana göz gezidirin. Youtube videoları aracılığı ile yapabilirsiniz bunu. Tabii videoya bakarken, biraz muhasebe yapmak lazım. Yapabildiğiniz ya da zorlandığınız hareketleri aklınızdan geçirin. Antrenman sırasında niye yapamıyorum ben bunu diye düşünerek moralinizi bozmak yerine, antrenman öncesinde bu işi halledin. Bir planınız olsun. Yine bir örnek vermek istiyorum. Bir çoğumuzun bölüm sonu canavarı kıvamında tırstığı bir hareket; “DIAMOND PUSH-UP”  yani “ELMAS ŞINAVI” İsmi bile bırakıp gitmek için yeterli değil mi? İlk tanıştığınızda ne hissettiniz? Bir şınav olarak ne kadar zor olabilir ki? Yeterince zor! Tüm yükü sanıyorum kollarınızın üst tarafına bindiriyor. Normal bir şınavdaki...

Devamını Oku

“Play Tuşuna Basamamak” – Bardağın Dolu Tarafı

Yazının ilk bölümünü bu linkten okuyabilirsiniz. Şimdi herkes P90X ile tanıştığı ilk günü düşünsün… Fotoğraflar, videolar, bloglar… Hemen başlamak için motivasyonla dolup taştınız. Siparişi verdiniz, Aykut Hocayı maillerle, mesajlarla, telefonla canından bezdirdiniz. Bir an önce başlamak için can atıyorsunuz. Ürünleriniz kargoya verildi, bu sefer de kargocuyu yiyip bitirdiniz, “nerede benim kargom” diye. Paket elinize ulaştı, akşam olsun diye bekleyip durdunuz ya da hemen eve koştunuz DVD’yi taktınız. Antrenman başladı. Isındınız. DVD’miz 2 nolu (Plyo) olan olsun. Veeee geldi çattı o 30 tekrarlık squat. 10 tane yaptınız ama bacaklarınızdaki yanma sizi zorlamaya başladı. Elinizden gelenin en iyisini yapmakta kararlısınız ve devam ediyorsunuz. Artık dayanılmaz olan yanma sizi 20. tekrar da bırakmaya zorladı. Kan ter içinde ve bacaklarınızda o inanılmaz yanma hissiyle baş başa kaldınız. Ama 3 saniye sürüyor biliyor musunuz? Evet dayanılmaz yanma, hareketi bıraktıktan sonraki 3 saniye içinde kayboluyor. Yani elinizi duvara vurmak ya da...

Devamını Oku