Kategori Arşivleri: Motivasyon

Hayal, Sonuç, Motivasyon ve “Öncesi” Fotosu…

* Daha önce Kasım ayında yayınlanan bu yazımızı, yeni eklenen değişim fotoğraflarıyla güncelliyoruz. Fitness dünyasında hep bir “yüzde” tartışması vardır… Başarının %50’si egzersizse, %50’si beslenmedir ya da %30’u bilmem ne ise %70’i bilmem nedir… Biz de bu tartışmaya bir nokta koyalım ve diyelim ki, başarının %100’ü motivasyondur! Çünkü motivasyon olmadan diğerleri bir hiçtir! Yine bize göre motivasyon temelde iki kaynaktan gelir. Biri “hayal” diğeri “sonuç”. Süreçleri farklı da olsa, ikisi de kendi klasmanında çok önemlidir. Başlangıçta “hayalini kurmak” dominantken, sonlara doğru “sonucu görmek” devreye girecektir. Şunu net bir şekilde söyleyelim ki, önce hayalini kurmadan, sonuca varılmaz. Daha “başladığınız gün”, “bitirdiğiniz günü” gözünüzde canlandırmalısınız. 3 ay sonra düğünüm var, o gelinliğin içine sığacağım ve kuğ gibi görüneceğim… Basketbol takımında beni yedek bırakan hocaya, nasıl top oynadığımı göstereceğim… Benimle cılız diye dalga geçen arkadaşlarımın karşına bir de böyle çıkacağım… Hem fiziksel hem de manevi yönden neleri başarabileceğimi,...

Devamını Oku

Galatasaray’dan Motivasyon Çıkarmak!

Öncelikle, 2015-1016 sezonu basketbolda Avrupa’nın 2 numaralı kupası Eurocup’ı kazanan Galatasaray Erkek Basketbol Takımı’na tebrikler… (Darısı Final-Four’da Fenerbahçe’nin başına). Ama bu, klasik bir haber yazısı olmayacak, bu bir motivasyon yazısı! Maçı dün gece canlı izledim; o atmosfer anlatılmaz yaşanır, o yüzden anlatmaya da çalışmayacağım :-) Ama motivasyon üzerine, işin daha enterasanı o gece değil, ertesi sabah yaşanandı. Bu sabah kahvaltılık omletimi hazırlamak için mutfaktaki televizyonun kanalları arasında gezinirken, tesadüf eseri NTV-Spor’da bir gece önceki Galatasaray – Strasbourg EuroCup final maçının tekrarına denk gel sen! Başta sadece özeti sanıp sevinsem de, özet değil maçın tamamı. Ama, artık gelmiş geçmiş en iyi spor spikeri addedeceğim Murat Kosova öyle bir sunmuş ki karşılaşmayı, insanın geçmesi mümkün değil! (Murat Kosova: “Kronometre senden nefret ediyorum!”) İnsan sonunu bile bile maçın tamamını tekrar izler mi? İzlermiş… Özellikle karşılaşmanın o bitiş düdüğü ile birlikte stattaki atmosfer… Sanırım bu fizik-ötesi birşey olmalı; çünkü ekranda gösterilen,...

Devamını Oku

Bir İnsan Ömrü = 27 Bin 375 Gün…

Bir insan ömrü, ortalama 75 yıl olarak kabul ediliyormuş. Şair Cahit Sıtkı’ya göre ise 70 (Yaş 35, yolun yarısı eder…). Şimdi böyle “pat” diye söyleyince az geliyor, özellikle de en azından yarı yola yaklaşmış ya da geçmiş olanlar için. Eğer “reankarnasyon”a, yani ölümden sonra tekrar-tekrar yaşama düşüncesine derinden inanıp hayat felsefeniz yapan biri değilseniz, “tek bir hayatım var” sözü sizin için daha uygun olmalı… İşte o “tek” hayatı da, her açıdan mümkün olan en iyi şekilde yaşamayı ister herkes. O açılardan biri de kuşkusuz, içinde yaşadığınız vücudunuzdur. Yoksa çok ihtişamlı bir eve sahip olabilirsiniz, ama dışarı çıktığınızda bunu kimse göremez… Çok havalı bir arabaya sahip olabilirsiniz, onu da park yerinin ötesinde kimse bilemez… Geriye pahalı kıyafetler, saatler, aksesuarlar kalır; ama onların da para etmeyeceği yerler vardır elbet. En sona ise siz ve fiziğiniz kalır… İşte o, aslında “ilk” sahip olduğunuz ve de yine “son” sahip...

Devamını Oku

Niçin Egzersiz Yapıyorsunuz?!

Günün motivayson sözü… “Niçin” egzersiz yapıyoruz, bununla ilgili. Bize gelen maillerin, serzenişlerin büyük bölümü maalesef şu şekilde başlar; “şu anki vücudumdan nefret ediyorum, o yüzden spora başlamak istiyorum”. Oysa, motivasyonunuzu uzun vadeli kılmak ve daha başarılı olmak için, bakış açınızı değiştirmelisiniz (eğer siz de bu önce bu şekilde düşünenlerdenseniz). Biz diyoruz ki, “vücudunuzdan nefret ettiğiniz için” değil, asıl onu “sevdiğiniz” için bu işe başlayın! Unutmayın ki, sizi başlatan şey motivasyon ise, asıl sonuçları getiren DEVAMLILIK’tır. Devamlılık ise “pozitif düşünce” ile mümkündür. Her koşulda “nefret”i hayatınızdan çıkarıp, yerine “sevgi”yi koymalısınız. Egzersizlerinizi “nefret ede ede” değil, onları “severek” yaparsanız, farkı göreceksiniz… Vücudumuz, bize verilen en güzel hediye. Onu sevmek, kıymetini bilmek ve ona en iyi şekilde bakmak ise, bize düşen. Vücudunuzdan “Nefret Ettiğiniz” İçin Değil, Onu “Sevdiğiniz” İçin…...

Devamını Oku

2. Ay Güncellemesi – Gelmiş Geçmiş En İyi Sırt :-)

Evet Arkadaşlar, Yeni bir güncelleme daha, P90X’in hayatımızdaki değeri git gide artıyor :-) Sizlere öncelikle 1. ay blog yazımdan bahsedeceğim. 21+1 günde inanılmaz sonuçlar elde ettim, o yazımıda okuyabilirsiniz (Başaranlardan Olmak İstiyorsanız Buraya! 21+1) 2. ayımda yaptığım çalışmalar tam istediğim gibi olmadı. Her insanın hayatında mutlaka bir durağan dönemi oluyor ve benim de aynı şekilde oldu. 3 hafta bir çalışma var diyelim, yarım yamalak yapmadım hiç bir zaman. Zaten Tony’in dediği gibi DVD’yi başlattığınız an durmanız imkansız :-) Ben Tony’in dediği her şeyi yapıyorum. Özellikle şınav ve barfikste maksimum tekrar ve kondisyon bozmadan, hiç eksik bıraktığım haraket olmadı. Sırt antremanlarımın sonunda inanın adeta kolumu kaldırıcak dermanım kalmıyor :-) Videodaki sporcular ne yapıyorsa ben de aynısını çıkartıyorum, 5 aşağısını belki :-) Durum hal bu vaziyette iken bu siteden öğrendiğim çok güzel ipuçları oluyor, hemen hemen her gün takip ediyorum. Pre-Workout’a yeni başladım 1 hafta oldu ve inanın mükemmel...

Devamını Oku

Before & After & Daha After

Selam sevgili dombili arkadaşlarım :)) Bir zamanlar oldukça aktif olduğum bu siteyi, sessiz ve uzaktan takip ediyorum. P90X bitti, siteyle bağları kopardık. Yani bir nevi öküz öldü, ortaklık bitti mevzusu :)  İçimden geldi yazayım istedim bugün. Değişik bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere. Before & After… Hepiniz bu kalıba aşinasınız. Zaten pek çoğunuz bu başlığı taşıyan video ve fotoğrafların büyüsüyle bu mecrayı buldunuz. Tıpkı benim gibi. 150 kiloluk şilep gibi poposu olan hanımlar beyler, bir yolunu bulup deyim yerindeyse “taş gibi” vücutlara kavuşmuşlardı. Bunların bir kısmı prodüksiyon olsa da, gerçek canlı kanlılarını bu sitede gördünüz. Her “before & after” başlı başına bir hikaye. Acının, göz yaşının, azmin, umutsuzluğun, bazen yılmanın ve en nihayetinde vazgeçmeyip, her düşüşte tekrar ayağa kalkmanın hikayesi. Ter kokulu ve tuzlu… Başka hiçbir türlü elde edilemeyecek bir hazzın hikayesi. İşin buraya kadar olan kısmı oldukça güzel. Güzel olmayan bir kısmı var ki, after’in ...

Devamını Oku

Teo’dan Haberler… :-)

Merhaba P90X Ailesi :-) Uzun zaman oldu, bayağıdır gözükmüyordum. Ama bu yoklukta alınan kilolar, bu siteye ve P90X’e geri dönmeme sebep oldu diyebilirim. Gözükmüyorum derken, aslında her zaman siteyi takip ediyordum canım :-) Yani bir gözüm bir kulağım hep sitede idi. Hatta Aykut Hocam’la hep WhatsApp ile görüştük, o arayıp sormasa bile :-p Neyse fazla uzatmayayım ama tabii insan uzun zamandır yazmayınca biraz heyecanlanıyor haliyle :-) Hemen konumuza geçelim; 1 senelik zamanda bir çok arkdaşımız gerçekten de nelerin başarılabileceğini ve nelerin olabileceğine yeniden inandırdı beni. Bir çok kişi motivasyonun kralı oldu, en son hatırladığım kadarı ile de Erdoğan sollamıştı beni, hatta uzun ara fark atmıştı bile diyebiliriz :-) Dedim ya 1 sene oldu, dile kolay… Ara ara yapmaya çalıştım, işlerin yoğunluğu işlerin stresi, oydu buydu derken alınan tam 16 kilo vardı! İlk P90X’e başladığımda 138 kilo idim. İlk P90X’i bitirdiğim kiloma ise geri yükselmiştim; 116!...

Devamını Oku

Pazartesi’ler ve Kısa Kısa…

Siz de yeni kararlarınızı (P90X, Insanity, Hybridi egzersiz, diyet vs…) hep Pazartesi’lere bırakanlardan mısınız? Bunu nereden tahmin ediyoruz, çünkü P90X-Türkiye’nin yeni üye ve online kullanıcı sayıları genellike hep Pazartesi’leri tavan yapar, da oradan! Bu gün de o günlerden biri. O zaman biz de o yeni kararlara destek ve tüyolar için bir Pazarartesi yazısı paylaşalım. Bu arada hemen ekleyeyim; ben kendi P90X’ime bir Pazartesi günü değil, Cumartesi günü başlamıştım. Sebebi, Pazartesi gibi zaten sendromuyla meşhur bir güne, bir de “ekstrem” bir ilk günü ekleyerek, cayma potansiyelimi ortadan kaldırmaktı. Onun yerine, mental olarak belki de en zorlu ilk 2 günü, hem kafasal hem de zamansal olarak daha rahat Cumartesi-Pazar’a denk getirerek aradan çıkarmayı daha uygun görmüştüm. İşe yaradı mı? Bence yaradı :-) (bknz Koç Aykut’un 90 günlük P90X Transformasyonu) İşte ister Pazartesi, ister Cumartesi, ister başka bir gün olsun, yeni bir hayata adım atmadan önce, tıpkı DVD’lerinizi,...

Devamını Oku

Zor mu – Kolay mı?

Egzersize başlamaya niyetlenip de “acaba?” denilen konu, aslında sonuç alınıp alınmayacağı sorusu değildir; ki genellikle sonuç alınacağı bilinir. Unutmayın, hayatta “ne ekerseniz, onu biçersiniz” ve bedenizinize verip ondan almayı bekledikleriniz de inanın bir istisna değil. Ama genellikle asıl “acaba?” denilen konu, “çok mu zor… ya çok zorsa?” endişesi olabilir. Aslında sonuç almak için, vücudunuzu biraz sarsmak, onu şaşırtmak ve bizim tabirimizle “konfor zonu”ndan çıkarmak iyidir. Ama şimdiki konumuz bu değil. (Tam da onunla ilgili olarak “Konfor Zonu ve Sihirli Sonuçlar” yazısı ilginizi çekebilir.) Şimdiki konumuz “Zor mu, kolay mı?” sorusu… Bu sorunun cevabı, tamamen göreceli olmakla beraber, sizlerle “zoru kolay kılmak” adına aslında çok basit olan bir sırdan bahsedeceğiz. Eğer egzersiz yapmayı kafaya koyduysanız, bunun 2 yolu var. Onları ya severek yapacaksınız, ya nefret ederek! Aslında ikisi de mümkün. Ve aslında iki yaklaşımda da yapılan egzersiz aynı, yakılan kalori miktarı aynı, geliştirilen kaslar aynı… Ama unutmayın,...

Devamını Oku

Motivasyon vs. Alışkanlık

Bir “versus” yazısı ile daha karşınızdayız. Motivasyon, alışkanlığa karşı… Aslında ikisi de zaman zaman birbirinin alanlarına girdiğinden, kolayca karıştırılabilir. “Motivasyon” dediğimiz şey, hayatınızı daha iyi yönde değiştirmek adına o ilk adımı atmanızda genellikle yeterlidir. Daha sağlıklı, daha fit, daha estetik… olmak adına ne yapılır diye internette gezinirsiniz, YouTube’da birkaç videoya denk gelirsiniz, sonra “gaza” gelirsiniz, belki kendinizi bu sitede bulursunuz, ve başlarsınız… Buraya kadar problem yok. P90X’in ismi P1X ya da P2X olsaydı, herkes bitirir, herkes mutlu olurdu! Ama ismi P90X… Yani bu süreçte sadece “motivasyon”a bel bağlayamazsınız. Motivasyonunuzu hep ilk günkü gibi zirvede tutabiliyorsanız, ne mutlu size! Ama %99’umuz için, o motivasyon bir yerde duvara çarpacaktır. Bu duvara çarpma nasıl olur? Tartınız ve onun üzerindeki minik rakamlara obsesif olabilirsiniz. Canınızı çıkardığını düşündüğünüz bir egzersizden sonra tartılırsınız, bir önceki gün ile aynı! Nasıl olur?! Oysa kim bilir, bir önce tuzlu bir şeyler yemiş ya da...

Devamını Oku

Değişim İstiyorsan, Bunu Elde Edecek Gücün Olmalı

Eğitim çavuşu gibi acımasız ve sert olmalı bazen motivasyonlar. Askerde erlere bağıran zalim çavuş gibi sarsacağım biraz sizi omuzlarınızdan. Çünkü değişmek istiyorsak bunun bizim elimizde olduğunu bilmemiz gerek. Artık bahane yok, mazeret yok, kaytarma yok, lamı cimi yok… Şok diyetler, sağlıksız denemeler ve kısa sürede sonuç almaya çalışmalar yok… Çünkü ana hedefimiz “sağlıklı bir birey olmak”. Amacımız: Daha dinç, sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olmak. Bu yüzden sağlıklı beslenmenin ve P90X’in yeri hayatımızda su içmek kadar önemli olmalı. Söz konusu olan biziz. Bu yatırım kendimize. Ve bu değişimi göz önüne aldıysak, tüm yaşam tarzımızı da buna uygun şekilde değiştirmemiz gerek. P90X yapmanıza engel olan her şeyi, kötü beslenmenize sebep olan her şeyi, tüm o bahaneleri, bezginlikleri, ertelemeleri çıkarın artık hayatınızdan. Diyet yok, iyi beslenme var! Hantallık yok, hareket var! Kolay mı? Değil. Değişim kolay olmaz. Rahata alışmış beyniniz sizi kandıracak, “Ne gerek var, ne...

Devamını Oku

Bir Mevsimlik Değil, Bir Ömürlük…

P90X’i sadece bu yaz güzel görüneyim diye yapmıyorum. Giydiklerim yakışsın diye, etrafımdakilere “Ne yaptın da bu kadar inceldin?” dedirteyim diye, kumsalda daha özgüven içinde yürüyeyim diye, bir beden daha küçük kıyafetlerin içine girebileyim diye, aynalara gülümseyerek bakabileyim diye, göbeğimi içime çekmeden dar kıyafetler giyebileyim diye, düz kaslı karnımı ve şekilli kollarımı gururla sergileyebileyim diye de yapmıyorum. Ben bunu kendim için yapıyorum. Sabahları dinç bir şekilde uyanabilmek, vücuduma giren bol kalorili zehirlere daha fazla izin vermemek, daha aktif ve hareketli bir yaşam sürdürebilmek, kontrollü ve iradeli bir düzen oluşturabilmek, vücudumun sınırlarını görebilmek, daha fazla bel ve sırt ağrısı çekmemek, daha dayanıklı, güçlü ve fit olabilmek, hastalanmadan kışı geçirebilmek, bedenime gereksiz yağların ağırlığını taşıttırarak onu daha fazla yormamak, kısaca mutlu olmak ve sağlıklı bir hayatı kucaklamak için yapıyorum. Bunlar bile yeterliyken, ilk paragrafta saydıklarım da yanında bonus oluyor :) Neden bu saydıklarımdan vazgeçeyim ki? P90X beni daha...

Devamını Oku

29 Günlük Değişim

Arkadaşlar öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Can, 21 yaşındayım ve öğrenciyim. Bugün sizlere 29 günde ne yaptım, ne yedim, ne içtim, nasıl antreman yaptım, onlardan bahsetmek istiyorum. Aksatmadan antremanlarımı yaptım. Ekstra kardiyo için de haftada 3-4 kere halı saha maçları oynadım, bazen de koştum akşamları. Antremanlarda güç kazanmak adına, Plyometrics, Legs & Back (Bacak ve Sırt) ve Chest & Back (Göğüs ve Sırt) antremanlarını sırt çantama ağırlık koyarak yaptım. Plyometrics antrenmanlarında 15-20 kilo, Legs & Back antremanında 5-10 kilo ,Chest & Back antremanında ise 5 kilo ekstra ağırlıklarla çalıştım. Tabii ki bunu ilk hafta yapmadım ama ikinci haftadan itibaren güç kazanmak için bu yolu denedim ve oldukça memnun kaldım. Normalde programımda Cumartesi günü olan Kenpo-X’i yapmadım, onu Pazar’a kaydırarak, Cumartesi günü okulun salonunda ekstra göğüs programı uyguladım. Klasik Bench Press vb. Ama sadece Cumartesi günleri, diğer günler gitmedim salona. Beslenme konusuna da değinmek istiyorum ve işin...

Devamını Oku

Başaranlardan Olmak İstiyorsan BURAYA! (21+1)

Öncelikle Herkese Merhaba, İlk önce kendimi tanıtmak istiyorum. İsmim Özkan, üniversite öğrencisiyim . Günümün 3’te 2’si eğitim, ders ve uyumak ile geçiyor. Sabit bir maratonum vardır. Sabah 8:30’da ders başlar, akşam 17:30’da biter; devlet mesaisi gibi :-) Geri kalan saatlerimde ders çalışıyorum. Kısaca kendimi tanıttıktan sonra nasıl bir tempoda hayatım olduğu hakkında az bir şey fikriniz olmuştur. Kendime ait tarihten kalma 13 inch ekranlı bir laptop var. Ekranı o kadar küçük ki görseniz hak verirsiniz. İşte onunla antrenman yapıyorum. Bu laptop benim sevgilim, benim arkadaşım, benim can dostum oldu son 21 gündür. 21 gün muhabbetini az sonra açıklayacağım. Geçmiş zamanda salonlarda o kadar çok vakit geçirmeme rağmen hiç bir sonuç elde edememekten  yana yakınır dururdum. Standart hep aynı şey ve haftanın sıra gelen günleri hiç aksamazdı, bir müddet sonra insana bıkkınlık geliyor. Ve kendimi bir gün dikkatli bir şekilde aynada seyrediyorken kendimden şüphe ettim ve bunun...

Devamını Oku

Bir Hybrid Güncellemesi Daha…

Editör’ün Notu: Kerem’in yazısı henüz “Taslaklar” arasında bekliyordu ama bana Whatsapp’tan değişim fotoğrafını gönderince, o kadar beğendim ve heyecan yaptım ki, bu değişimi daha fazla sadece kendime saklamak doğru olmazdı :-) Sitedeki çok iyi değişimlerde yaptığımız gibi bu bir “önizleme” olsun. Muhtemelen Kerem’in yazısının devamı, hatta yeni fotolar da gelecektir. Son dönemlerde Erdoğan’dan gelen Hybrid sonuçlarına da, çok ciddi bir rakip çıkmış gözüyor. Şimdiden tekrar tebrik ediyor ve 19 Mart 2015 – 19 Mart 2016 güncellemesini sizlerle paylaşıyoruz. Herkese Merhaba, Uzun süredir yazmak istiyordum ama bir türlü yazmaya başlayamadım. 1 tur P90X’in üzerine 2. turumda yaptığım Hybrid Programı’mın bitimine yaklaştığım bu günlerde daha fazla ertelemek istemedim. Yazdıklarım yeni başlamayı düşünenlere umarım iyi bir kaynak olur. Öncelikle şunu belirtmek isterim, P90X’i sıradan bir egzersiz  programı gibi düşünmek çok hatalı bir yaklaşım olur. P90X’e başlayıp hedefleriniz doğrultusunda sonuca ulaşabilmek için profesyonel bir sporcu edasıyla sebat etmeniz ön koşul....

Devamını Oku