Kategori Arşivleri: Yaşam

Nasıl Tanıştım?

Merhabalar, Uzunca bir süre yaşadığım Almanya macerası sona ermiş, büyük umutlarla döndüğüm memleket ise tam bir stress makinesine dönüşmüştü. Bir yılı aşkındır Türkiye’deydim ama hala işler yolunda değildi. Haftada iki gün de olsa gittiğim spor salonum artık yoktu. Yoğun iş temposu, düzensiz yemek ve hele de her öğlen bol hamurla yapılmış aşırı yağlı kıymalı pideler, bedenimde hakettikleri etkiyi gururla gösterir olmuşlardı. Derken bir sabah uyandığımda oynatamadığım boynum ve hareket ettiremediğim sol kolumla kendimi bir hastane odasında buldum. Zaten var olan bel fıtığım tavan yapmış, üstüne bir de ileri derece boyun fıtığı olmuştum. Zaten doktorun çaresizce bakışı ve MR iç açıcı değildi ama “Ankara’ya gitmeli acil ameliyat olmalısın” sözü herşeyin tuzu biberi olmuştu. Çaresizdim ve sadece evde tembellik yapıp doğal tedavi yöntemlerinin güvenirliğini araştırmakla meşguldüm. Kolumdaki güç kaybı %45’lerdeydi ve ağrılar dayanılmazdı. Gece uyuyamadığım için şu an pek popüler olduğunu düşündüğüm bir Klan savaşı oynuyor ve saldırdığım köylerden...

Devamını Oku

Yeniden P90X!

Öncelikle Herkese Merhaba, Benim P90X ile olan maceram uzun… Bundan 5-6 ay önce kilolardan bıkmış, yaşamaktan sıkılmış birisiydim ve sürekli internette nasıl kilo veririm, nasıl spor yaparım diye vakit geçiriyordum. Hatta bir ara body salonuna bile gittim yazılmak için :-) Ama iyiki de yazılmamışım. Ve sonra P90X videosunu izledim, aynı benim gibi olan insanlar, 3 ayda benim hayal bile edemeyeceğim vücut yapıyolar… İlk başta inanmadım, yalan yok :-) Sonra bu siteye girdim, uzaktan takip etmeye başladım. Yavaş yavaş inanmaya başladım ve karar verdim. P90X’i sipariş ettim 7. ayda; P90X’im geldi ve 7 günde 5 kg verdim. Artık emindim P90X’in işe yaradığına, tam herşey iyi gidiyor derken… Ramazan geldi. Yapamadım çünkü oruç tutarken çok zorlanıyordum ve bayram sonrasına bıraktım. Neyse Ramazan da bittikten sonra bu sefer bayram felan derken Ağustos ortalarında tekrar başladım. Yine 1 hafta yaptıktan sonra herşey iyi gidiyor derken… ameliyat oldum :-) 10...

Devamını Oku

Tatlı Krizleri… Ve Nasıl Baş Etmeli?…

Bu konu o kadar çok soruldu ki, artık bugün son bir kez daha duymamızla (teşekkürler Toy), bununla ilgili bir yazı paylaşmanın zamanı da geldi… “Tatlı Krizi”nin sebepleri nedir, önce bunu bilmeliyiz ki, sonra nasıl aşacağımızı bilelim. Tatlı krizlerinin aslında pek çok sebebi olabilir… Hipoglisemi, yani kan şekerinin hızlı düşmesi durumu, bazı vitamin ve mineral (özellikle demir gibi) eksiklikleri, hatta belki bağırsak parazitleri! Tamam, bu tablo hemen gözünüzü o kadar korkutmasın çünkü orana vurulduğunda, bu saydıklarımız listede küçük bir oran tutmakta. Asıl suçluya gelirsek… Suçlu, daha ziyade duygusal durum ve de PMS (Pre-Menstrual Syndrome) yani Adet Öncesi Sendromu olabilir… Hiç düşündünüz mü, reklamcılar neden çikolata, Magnum, brownie ve bilimum şekerli bisküvi reklamlarında bayanları kullanırlar. Sırf bu sebeple oluşan Biscolata ve Biscolata Erkeği fenomeni bile var! İşte bu kadar geniş kitlelere hitap eden reklamcılık sektörünü bile şekillendiren, tatlı krizlerinin temelinde, daha çok duygusal durum (hem erkek hem...

Devamını Oku

Hizalı Düşünceler… Nizamsız Cümleler… 2

15) Geçen Youtube’da Cenk Hoca diye birinin videosunu izledim, adam diyor ki karın kası mı istiyorsun ha, baklava mı istiyorsun, o mutfakta yapılır, yiyerek yapamazsın diyor… Kasları yaparsın üzerine bir de yağ tabakası öne çıkar, daha kalın olursun diyor… Haklı, haklı ve haklı… 16) Ben yine bileğimi incittim ama :-( 17) P90X’e ve koşuya başlamadan önce ben: Sabah kalkar ağzında hemen sigara, daha gündüzün ilk nefesini almadan… ne gündüzü akşam kalkar, bedenine oksijen gitmediği için uyanamıyordu tabi :-) Hava yerine duman çektiği için :-) Neyse hiç bir plan ve amaç yok, bir mucize oldur da kendisi için faydalı birşeyler yapmayı hatırlatacak birşeyler çıkana kadar karşısına oturup birini yakıp diğerini söndüren, yokuş çıkamayan, geceleri hırıltılı nefes alan, yemeği yeme amacı sigara içebilmek olan, incecik fit görüntüsünün altı fos olan, hiç su içmeyen ve gözlerinin altı mosmor, yorgun renksiz bir yüz… 18) Sonrasında ise: Sabah erkenden kalkıp...

Devamını Oku

Hizalı Düşünceler… Nizamsız Cümleler…

1) Neden örneğin Ankara’da toplanıp hep birlikte P90X yapmıyoruz? Senede bir günü P90X Türkiye günü ilan edelim, yüzlerce kişi aynı anda bir Yoga-X yapsın mesela :-) 2) Benim mezuniyet partime sadece 13 gün kaldı… Ve bu haftaya başlamak çok zor çünkü normalde dinlenme haftasına geçmiş olacaktım. Şu an beynim buna alışık olduğu için bırak yapma 9. DVD’yi diyor. Dinler miyim?! Dinlemem yapacağım! 3) Kollarımdan damarlar çıkacak, antremanı yaparken hoşuma gidecek… Geçenlerde sınıfta şöyle bir kolumu sıraya dayadım, bir de etrafıma bakmış bulundum… Erkeklerin yüzde 80’inden daha kaslı kollarım varmış, yıııııııııhuuuuuuuuuu :-) 4) Offf, cehenneme gidersem tek sebebi şu M&M illeti olacak! Aramızda acayip bir aşk var! 5) P90X saçları canlı ve parlak yapar! :-) Çünkü gün içinde terleyip duş alırsınız ve hergün hergün saçınıza şekil vermeye üşeneceğiniz için saçınıza zarar vermezsiniz… 6) Tony dik durmanıza neden olur. 7) Sakın programı internetten indirip,  bu siteye dahil...

Devamını Oku

Nerede O Eski…

Boşluğu bir çok ifade ile tamamlayabilirsiniz; nerede o eski aşklar, nerede o eski ramazanlar gibi… Ne değişiyor hayatlarımızda? Her şey çok hızlanıyor modern dünyada ve sabır azalıyor. Git bir beden için de, P90X’i bitirebilmek için de hepimizin bol bol sabra ihtiyacı var herhalde. Ben bugün en sevdiğim Yoga-X’i yapmadım çünkü sabrım yok… Bütün gün boyu ballı tereyağlı kurabiyeli pastalı, kahvaltı-öğlen üç adet dondurma, bir büyük kahve, şekerli çubuk kraker, baharatlı tatlı bisküvi, cips, yemekhanede bin üstü kalori barındıran bir yemek, 5 adet kek, bir adet çikolata topları, meyve suyu 2 adet… liste daha bitmedi ama hepsini yazmaya utanıyorum. Yedim, yedim ve yedim… Geçen hafta doğum günü vesilemle mecburiyetten yediğim pastalardan sonra ağzım hiç boş kalmadı… Pişmanım ve midemin bu kadar büyük oluşuna şaşkınım. Tabii bu durumun hemen önlemini psikolog ve diyetisyen ile görüşerek (bu kadar çok yememe neyin sebep olduğu konusunun aydınlanması için) almaya çalışacağım. Blog...

Devamını Oku

Çok Tartışılan Anketimizin “Bayan” Versiyonu!

Kaçırmış olan var ise, “Google’da Mükemmel Vücut Denince İlk Çıkan!” yazımız ve anketimiz çok tartışıldı… 2 yıl gibi bir süre için de olsa “P90X gibi bir program ile mümkün değil” diyen de vardı, “daha iyilerini de gördüm, böyle bir soru sorduğunuza göre acaba gerçekte mümkün değil mi?” diyeni de… Bu yazının yazıldığı an itibariyle anket sonucunda “90 günde neler oluyor; 2 yılda mümkün. Yeter ki isteyin!” seçeneği, %67.5 oy ile açık ara önde gidiyor… Şimdi ise, kontra bir anket ile karşınızdayız. Bu seferki kahramanızım Erin Beckham. İlk olarak hakkınında kısa bir kaç bilgi; önce birinci çocuk, ardından 4 yıl içerisinde 4 düşük, ve en sonunda gelen ikinci çocuk… Şimdi anket sorumuz; 2 çocuk annesi birinin P90X turuyla 6-pack’lere kavuşması mümkün müdür? Bizce yine cevabı belli (ve kanıtlı) bir soru ama biz yine de sormak ve görüşlerinizi almak istedik :-)...

Devamını Oku

Siz de Bana Destek Olun Lütfen…

Ne yazsam, nasıl yazsam?… Yazacaklarımı nasıl toparlayıp anlatabilsem bilemiyorum. Bu yazı biraz uzun olabilir, çünkü size kendimden dert yanacağım. Önce biraz kendimi tanıtayım… Ben 18 yaşında, son iki yılda 26 kilo vermiş birisiyim. İlk 15 kiloyu vermem üç ay sürdü. Özel bir çaba göstermeden 93 kilodan 78 kiloya düştüm. Sonra 1 ay yürüyüş yaparak 5 kilo daha verdim ve 73 kiloya düştüm. Bu süreçlerde abur cubur tüketmedim ve günde genellikle iki öğün yemek yiyordum. Bu kiloları verirken bir ay içinde neredeyse 5 kiloyu alıp, tekrar verdiğim de oldu. Vücudum baya esnekleşti :-) Bir yıl bu kiloda kaldıktan sonra (tabii ki hep sabit değildi) Mart ayından bu yana 7 kilo verdim. Bunun çoğu son Ağustos, Eylül ve Ekim ayında, içinde bulunduğumuz 2014 yılında oldu. Şu anda 173 boyunda 67 kiloyum. 07.09.2014 tarihinde, Temmuz ayında bir hafta yapıp bıraktığım P90X programıma yeniden başladım. Bazen üç gün yapamadığım,...

Devamını Oku

Yer Değişikliği ve Adaptasyon…

Öğrenci evime dönüyorum bu kez, oradan oraya dambıl seti ve mat taşıdım. Neden P90X yapabilmek için ikamet ettiğim her yerde bir kapı barı var? Neden? P90X yapabilmek için… Kendime ait bir evim olduğunda bir odası sadece spor amaçlı kullanılacak, neden?Çünkü bir ömür boyu tek bir beden ile idare etmek zorundayım. Bu bedene neden bu kadar önem veriyorum peki? Bir hayat var ve o tek hayat boyunca kendimizi ifade ettiğimiz en önemli parçamız o, hayatın her anı ve her alanında, ev işlerinden tutun, eğlence iş ve arkadaş ortamından cinselliğe kadar… Bir bütün halinde bu hayatı yaşamaya istekli herkes bedenine iyi bakmalı bana göre. Sağlıklı olarak yaşamak için spor yapmak şart, hem de ömür boyu, hem de hemen hergün :-) Dinlenme günü de olmalı tabii… Gelelim yer değişikliklerine… Gittiğim her yerde bir şekilde P90X yapabilsem de yer değişimi devamlılığı benim için zorlaştırıyor. Tekrar adapte olmak gerekiyor sanki...

Devamını Oku

Kargalar Kahvaltısını Yapmadan Uyanmak!

Günlerden Salı… Akşam spor yapmış olmanın mutluluğu içinde iş yerine geldim, bir günde fiziksel olarak değişim olması imkansız elbette ama ben sanki istediğim vücuda sahipmişim gibi hissettim bütün gün, çünkü başlayıp pes etmeyince sonucunun bu olacağını biliyordum. İş yerinde masa üstü takvimimin ilk çarpısı gün boyunca bana göz kırptı, bu sefer o çarpıları çoğaltmak gözümde hiç büyümedi hem de:) Gözümde büyüyen bitmek bilmeyen gündü, biran önce eve gidip sıradaki egzersizimi yapmak istiyordum. Eve geldim, üstümü değiştirdim, odanın alanını spor yapmaya uygun hale getirdim ve DVD’nin play tuşuna bastım. Salı günü ve ikinci gün de tamam. Üstümü değiştirip odamı eski haline getirdim ve “Bir Kadın Bir Erkek Bir Çocuk” izleyeyim birazcık derken Whatsapp mesajı geldi. Bir arkadaşımız İstanbul’dan gelmiş, yarın toplanıyormuşuz. Eyvahhh… Ben gelemem desem olmaz, gidersem o saatte eve dönünce spor yapmam, biliyorum iki kere iki dört. Sigarayı bıraktım, alkol 90 gün yok. Ama orada olmam da...

Devamını Oku

% 100 Doğal-Katkısız (mı) Acaba?

Bir şeyin doğal olması demek, doğal olması demektir. Yani doğada bulunduğu şekliyle kalmış olması demektir. Ağacın dalındaki bir elma doğal elmadır. Yoksa değil midir? Ağaç doğal gibi dursa da, daha fazla ürün, daha parlak elmalar alabilmek amacıyla ağacın da genetiğiyle oynanıyor artık ama bizim bahçelerimizde bulunan elma ağaçları sanırım hala doğaldır. Tabi onların da tohumları ne kadar doğal onu bilmiyoruz :-) Benim asıl dikkat çekmek istediğim konu raflarda %100 doğal-katkısız etiketiyle satılan meyve suları. Meyve suyunun sağlıklı beslenmede pek yeri olmadığını söylememiz sanırım yanlış olmaz. Bir bardak meyve suyu için bir kaç tane meyvenin suyunu kullanıyor olmamız şeker konusunda meyve suyunu, ev yapımı dahi olsa biraz sıkıntılı bir ürün haline getiriyor. Peki marketlerde doğal diye satılan meyve suları “az tüketince” masum sınıfına girebiliyor mu? Sanırım giremiyor. Geçen gün zincir mağazaların birinin rafında yine ünlü bir meyve suyu markasının şeftali suyunu gördüm. Üzerine kocaman “%100 Doğal”...

Devamını Oku

FATMAN Begins…

Selam P90X Ailesi… Son olarak “Oluyor mu Dersiniz?” blogumu paylaşmıştım sizlerle. Herşey gayet iyi giderken 40. günde yakalandığım hastalık nedeniyle  7 gündür antrenman yapamıyorum. Miladi takvime göre 52, P90X takvimine göre 42. gündeyim. Şimdiden programın 10 gün gerisine düştüm.  En iyi öğrenme yolu deneme yanılmadır derler ama  konu beslenme ve spor olunca acı tecrübeler yaşatıyor insana. An itibariyle en net öğrendiğim şey “sabırlı olmak”. Yani haftada 5 kilo verip, bir ayda 20 kilodan kurtulup “taş gibi” bir vücuda sahip olmak gibi bir formül maalesef yok. Günde (bilmeyerek de olsa) 1700 kalori açığı vererek haftada 2 kilo, ayda 8 kilo verdim ama sağlığımdan oldum. Bağışıklı sistemim çöktü, 33 yıllık ömrümde geçirmediğim bir solunum yolu enfeksiyonuna yakalandım. İlaçlar ve serumlar olmasa belki şu an hala yatak döşek yatıyor hatta, daha kötüsü zatürre bile olmuş olabilirdim. Eğer P90x’e başlamayı düşünüyorsanız ya da başladıysanız, sabırlı olmayı öğrenin. Rutin beslenme...

Devamını Oku

10. Haftayı da Görecek Miydim?

Herkese Merhabalar, Bugün sitede dolanıp eski yazdığım Blog yazılarına göz gezdirdim. Sıcaktı ve zaten bir iki ay önce tamamladığım birinci ayın ilk haftasını tekrar ediyordum. “Yoga Günü – 11. Günüm…”  11 şimdi çok ufak bir rakam, o zaman çok büyüyordu gözümde; doksan gün şimdi kocaman bir rakam ama bittiğinde gülümseyeceğim ve zaman nasıl geçmiş anlamayacağım. Şimdi kalkıp 2. DVD’yi takmaya üşeniyorum ve biliyorum ki zaman algısı olan bir varlık olarak şu an geçmeyen dakikalar su gibi geçmiş diyeceğim. Az önce 45 dakikalık bir koşuya çıktım, 505 kalori yakıp döndüm, nabız saatinin yalancısıyım ben. İki gündür beslenme konusunda kendi kendime çeki düzen vermekte süreklilik sağlama kararı verdim. Aykut Hocamın uzun uzun emek vererek yazdığı, kesin olarak kaç kalori alacağımı gösteren açıklayıcı yazısı (Günlük Kalori Alımı Hesaplaması) sayesinde kalori alım miktarımı hesapladım ve artık çok içli dışlı olduğum Fatsecret programı yardımıyla iki gündür 1,250 civarı kalori alıyorum. Mesela bir önceki...

Devamını Oku

Yalancı Tartı!

Bugün yine bir Pazartesi… Ve yine yeni pekçok kişinin egzersize/diyete başlama tarihi… Eğer siz de bu kişilerden biriyseniz, genellikle ilk yapılan şey, önce bir tartılmaktır. Yanlış anlaşılmasın, özellikle kadınlar tartılmaya bayyyılır!!! 500 gramlık bir azalma görülürse havalara uçulur. Peki bu tartı neyi bilir? Sadece ve sadece o saniye içerisinde, dünya üzerinde sahip olduğunuz ağırlığı. Peki neyi bilmez? İşte asıl soru(n) burada… Standart tartılar, hatta standart olmayıp her bir şeyi bilebileceğini iddia eden tartılar da, neleri bilmez? Ne kadar kas kazandığınızı, vücudunuzun ne kadar su tuttuğunu, bir gece önce sodyumu (tuzu) fazla kaçırıp kaçırmadığınızı, karbonhidrat rezervlerinizi, sindirim durumunuzu, ayın hangi özel gününde olduğunuzu, herhangi bir hava değişiminde olup olmadığınızı… liste uzar gider… Yani sevgili tartınız, sadece ve sadece tek bir şeyi bilir, pek çok şeyi bilmez. Peki “yalancı tartı”nın en büyük oyunu (tehlikesi) nerede? Canınızı dişinize takmışsınız, egzersizinizi yapmışsınız, terinizi akıtmışsınız, heyecanla o tartınıza çıkıyorsunuz; o da...

Devamını Oku

P90X Gider Hatırası Kalır…

Düşündüğünüz gibi değil. P90x bitmedi… Hayır, yarım da bırakmadım… En son antrenmanımı bayram günü yaptım. Bugün sporsuz geçen 5. günüm. 5 gün iğneler, ilaçlar ve de kocakarı ilaçlarıyla geçti. Solunum yolları enfeksiyonunu dibine kadar yaşıyorum. Benim adetimdir, bir şey yaparsam ya en iyisi olacak ya da olmayacak. Hastalıkta da böyle. Öyle sağlam enfeksiyon kapmışım ki, göz kapaklarım bile kendiliğinden kapanıyor, aralamak için yardıma ihtiyacım var adeta. 5 gün geçti ve sanıyorum bir süre daha spor falan yapamayacağım. Nefes almakta zorlanıyorum, gece uykum bölük pörçük. Dolan genzim yüzünden deli gibi öksürerek yataktan düşüyorum. Her yerim sızlıyor, ağrıyor… Toparlamam uzun sürecek gibi… Yolu yarılıyoruz derken (40. gün makina stop etti) bu ayrılık hiç iyi olmadı. Hastalığı attıktan sonra, tekrar nasıl motive olabilirim bilmiyorum. Devam eder miyim onu da bilmiyorum. Her türlü öneriye açığım. Moralim bozuk, içimi dökeyim biraz dedim.  Tony’in “topuklarınız yere değerse evinize gelirim” lafı aklıma...

Devamını Oku