Kategori Arşivleri: Diğer

2016 Yazı Son 50 Yılın En Sıcak Yazı Olacak!

El Nino, El Nino… Hep duyup duruyoruz ama nedir bu El Nino?! İspanyolca “Erkek Çocuğu” anlamına gelir (El Ninyo diye telaffuz edilir). Aslında tam olarak bizdeki “velet” kelimesine karşılık geldiğini söyleyebiliriz. İşte bu velet, büyük çapta bir küresel okyanus-atmosfer olayıdır ve artık yazlarımızı-kışlarımızı iyiden iyiye etkilemekte. İşte El Nino sağolsun (ya da kahrolsun!), 2016 yılı için tarihin en sıcak yılı olacak deniyor. İşin ilginci 2014 için de 2013’ten daha sıcak olacak, 2015 için de 2014’te daha sıcak olacak denmişti… Bunu tabii biz değil, konunun uzmanları, Ulusal Atmosfer Bilimi Merkezi (NCAS) söylüyor… Neyse, biz kendi bildiğimiz konuya dönelim. Bizim camiada, genellikle içinde bulunduğumuz mevsim geçişlerinde değil de, daha çok yumurtanın kapıya dayanmasıyla, “yazlıkçı” tabir edilen kişiler daha bir ilgi göstermeye başlar P90X ve genel olarak fitness’a… Sorular ise, “günde 1 değil 2 P90X DVD’si yapsam olur mu?”, “n’olur yardım edin, yaza düğünüm var” ya da “yazın plaja...

Devamını Oku

Gym-Selfie’cileri Psikolojik Hasta mı?!

Facebook, Twitter, Instagram… Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri artık tartışılmaz (ya da tartışılmalı!). Ama özellikle fitness, egzersiz ve sağlıklı beslenmeye ilgi duyanların, asıl bunlara harcadığından daha çok zamanı, spor salonunda çekilen selfie’lere ve de yediği öğünlerin fotoğrafının sosyal medya hesabında nasıl görüneceğine harcaması… problem! İngiltere’deki Brunel Üniversitesi’nde yapılan son bir araştırma, durumun vahametini gözler önüne seriyor. 555 aktif Facebook hesabı üzerinde yapılan araştırmada, sosyal medya hesapları üzerinden sürekli olarak, egzersiz sırasında aynadan çekilen selfie ve ayrıca yediği öğünlerinin fotoğraflarını paylaşanların, ciddi psikolojik hastalıklara sahip olabileceği bulgusu saptanmış. Bu potansiyel psikolojik hastalıklardan en belirgini ve yaygını ise; Narsisizm! Narsisizm veya Türkçe’ye geçen karşılığı ile Özseverlik, kişinin kendisine tapması, kabaca tabirle kişinin kendisine aşık olması olarak tanımlanan bir terimdir. Narsisizm, bir kişilik bozukluğu olup, sosyal medya bağımlılığının da etkisiyle, modern toplumlarda yüzdesi giderek artan bir psikolojik hastalık oluvermiştir. Aynı araştırmada, sosyal medya bağımlılarının “like” yani “beğeni” alma obsesyonundan da...

Devamını Oku

Einstein P90X Yapsaydı…

Albert Einstein’i daha önce de P90X-Türkiye’ye konu(k) etmiştik. Onu az ya da çok hepimiz biliriz. Çılgın bir saç stili vardır, değişik de bir espri anlayışı (Einstein’in dili bir karış dışarıda fotoğrafını hatırlayınız). Enerji, kütle ve ışık arasındaki kurduğu ilişkiyi de eminiz biliyorsunuzdur (e=mc2). İzafiyet Teorisi denince de akla ilk o gelir… Ama biz, bunlar üzerinde durmayacağız. Bu çılgın saçlı dahi, eğer bugün hayatta olsaydı, bizce neden P90X yapardı, onu irdeleyeceğiz. Hepsi kendi sözlerini, bu ekstrem Ev Fitness Programı’na uyarlayarak… Hazır mısınız?! “Aptallık, hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar ummaktır!” P90X’in o inanılmaz işe yarayan ve sonuç verdiren “Muscle Confusion – Kas Şaşırtması” prensibini, hiçbir söz daha iyi açıklayamazdı sanırım. Sadece bir spor salonuna üye olarak, ara sıra giderek, hep aynı programı yaparak ya da moda diyetleri takip ederek iyi bir fizik beklemek, Einstein’ın deyimiyle “ahmaklık” olurdu (bknz. Einstein ve Diyetler Üzerine). O zaman tıpkı Dahi’nin söylediği...

Devamını Oku

Before & After & Daha After

Selam sevgili dombili arkadaşlarım :)) Bir zamanlar oldukça aktif olduğum bu siteyi, sessiz ve uzaktan takip ediyorum. P90X bitti, siteyle bağları kopardık. Yani bir nevi öküz öldü, ortaklık bitti mevzusu :)  İçimden geldi yazayım istedim bugün. Değişik bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere. Before & After… Hepiniz bu kalıba aşinasınız. Zaten pek çoğunuz bu başlığı taşıyan video ve fotoğrafların büyüsüyle bu mecrayı buldunuz. Tıpkı benim gibi. 150 kiloluk şilep gibi poposu olan hanımlar beyler, bir yolunu bulup deyim yerindeyse “taş gibi” vücutlara kavuşmuşlardı. Bunların bir kısmı prodüksiyon olsa da, gerçek canlı kanlılarını bu sitede gördünüz. Her “before & after” başlı başına bir hikaye. Acının, göz yaşının, azmin, umutsuzluğun, bazen yılmanın ve en nihayetinde vazgeçmeyip, her düşüşte tekrar ayağa kalkmanın hikayesi. Ter kokulu ve tuzlu… Başka hiçbir türlü elde edilemeyecek bir hazzın hikayesi. İşin buraya kadar olan kısmı oldukça güzel. Güzel olmayan bir kısmı var ki, after’in ...

Devamını Oku

Erkekler İçin Hacim mi, Definasyon mu?

Yazının başına özellikle “erkekler için” ibaresini ekledik, çünkü bayanlar için az çok bu sorunun cevabı belli. Bayanlar için definasyon; yani yağ yakımı, incelme ve sıkılaşma, belki %90 oranında birinci amaç. Hemen yeri gelmişken yine bayanlar için söyleyelim, siz aksini çooook istemedikçe, sağlıklı beslenme ve cardio ile birleştirilmiş ağırlık egzersizleri ile birlikte, istenmeyen bir hacimlenme/kalınlaşma zaten olmayacaktır, sadece sonunda oldukça sıkı ve fit bir vücut sizi bekleyecektir; rahat olabilirsiniz :-) Gelelim konumuza… erkekler için hacim mi, yoksa definasyon mu birinci sırada? En ideal ve politik cevap; tabii ki ikisi de bir arada! Ama burada politika yapmıyoruz. Vücut geliştirme dünyasında ünlü bir söyleyiş der ki; “zayıf bir erkeğin 6-pack’leri ile övünmesi, şişman bir kızın büyük göğüsleri ile övünmesine benzer“… Sırf bu söz bile, erkeklerde yeterli kadar hacim gerekliliğinin önemini vurguluyor zaten. Ama biz, “hacim sevdası”na kapılıp, neden definasyonun göz ardı edilmemesi ve onun önemini bir örnek ile açıklayacağız....

Devamını Oku

Sabri’nin Göbeği Şaşırttı!

13 Nisan 2016… Daha önce terör saldırısı tehdidi nedeniyle bu güne ertelenen ve 2015-2016 futbol sezonunun en kritik dönemeci kabul edilen Galatasaray-Fenerbahçesi, başladığı skorla 0-0 bitti… Hal böyle olunca, konuşulacak goller olmayınca, spor programları da Galatasaray’lı futbolcu Sabri Sarıoğlu‘nun “göbeği” ile açıldı! Konu şu; karşılaşmanın 60. dakikasına yakın, yedek kulübesinde beklemekte olan Sabri, teknik direktörü tarafından oyuna alınmak için ısıtılır. Ardından tam oyuna girmeden önce, masum bir hareketle tshirtünü düzeltirken… işte o anda flaşlar patlar! Dediğimiz gibi, karşılaşmada futbolun “meyvesi” olan goller olmayınca, yorumculara da tartışmak için bir tek Sabri’nin “ayva göbeği” kaldı! Peki nedir burada bu kadar tartışma konusu olan? Ve buradan “biz” ne çıkarabiliriz? Otoritelerin tenkit ettiği konu şu; sen yılda milyonlarca lira alacaksın (deklare edilen rakama göre yıllık 4.800.000 TL taban ücret + 45.000 TL maç başı), elinin altından klübün tüm spor imkanları, belki dünyanın en iyi diyetisyenleri, danışmanları… Tek görevin ise, oynamaya “hazır”...

Devamını Oku

Kadınlarda Kalça Sıkılaştırma… Ve Twerkout!

Popüler kültürümüze ve özellikle de Kim Kardashian ablamıza çok teşekkürler, günümüzde bayanlar arasında sıkı (tamam) ve kocaman (acaba!) kalçalara sahip olmak adeta bir obsesyon oluverdi. Aslına bakarsanız, zaten “sıkı bir kalça” sadece kadınlarda değil, erkeklerde de arzu edilen bir durum. Hatta, P90X-Türkiye sitesinin Google üzerinden en çok aranan yazı serisi olan “Kadınların Erkeklerde Çekici Buldukları 5 Yön” listesine “kalça” 5. sıradan giriş yaparken, bunun kontra yazısı olan “Erkeklerin Kadınlarda Çekici Buldukları 5 Yön” yazısında ise aynı “popo”, tam da zirvede, 1. sırada yerini almıştı! Peki ne yapmalı, o arzu edilen sıkı kalçayı elde etmek için? Öncelikle, dikkat ederseniz “elde etmek” için dedik, çünkü Brezilya’lı bir anneden gelen müthiş genleriniz yoksa, sıkı bir kalça için muhtemelen biraz çaba serf etmeniz gerekiyor! Ama merak etmeyin, mevcut kalçanız ne durumda olursa olsun, çalışarak onu istenilen seviyeye getirmek fazlasıyla mümkün. Eğer bu siteyi takip ediyorsanız ve Ev Fitness programlarından herhangi...

Devamını Oku

Yürüyüş Koşudan Daha Etkili Olabilir mi?

P90X-Türkiye’de (özellikle yaz aylarının köşede belirmesiyle) bize en sık gelen sorudur… “Sonuçlarımı hızlandırmak ve arttırmak için ne yapabilirim?” Hemen ardından gelen öneriler arasında; – Gün aşırı Ab Ripper X – Karın Parçalayıcı yapmak yerine, hergün yapsam olur mu? HAYIR! – Günde 1 egzersiz yerine 1 sabah 1 akşam olarak 2 katı egzersiz yapsam olur mu? HAYIR! – Recovery/Toparlanma Haftaları’nı es geçsem, antrenmanlara devam etsem olur mu? HAYIR! Bu liste uzatılabilir… Ama şimdi, “ne yapmamalı” değil, gerçekten “ne yapabilirsiniz” ona bakalım… Evet, sonuçlarınızı hızlandırmak ve maksimize etmek için yapabileceğiniz en iyi şey, ekstradan yürüyüş yapmak olacaktır. Zaten yürüyüş yapmanın faydasını bilmeyen yoktur, ama bu yazıda muhtemelen o kadar bilinmeyen, “neden yürüyüşün, koşudan bile daha etkili olabildiğini” açıklayalım… 1) Yürüyüş yapmak uzun vadede koşudan daha fazla kalori yaktırır! Bilmeyen çoğunluğun yanlış tahmin ettiği bir konu, ama açıklayalım… Tıpkı hızlı (atarlı!) kullanılan arabanın benzininin daha çabuk bittiği gibi, tempolu...

Devamını Oku

İnceleme Yazı Dizisi: Egzersiz Gerçekleri!

Türkiye’nin en büyük “Ev Fitness” platformu kabul edilen (biz demiyoruz, ratingler söylüyor :) P90X-Türkiye’de, sizleri yepyeni ve çok faydalanacağınızı düşündüğümüz bir yazı dizisi bekliyor. Benim (Aykut Hoca) yazılarımı ve yorumlarımı yakından takip edenler, biraz araştırmacı bir yanım olduğumu bilir. Uzun yıllardır, haftada en az 1 kitap bitirme (yılda 52+), dünyada çekilmiş her ne konuda olursa olsun tüm dökümanterleri bulup izleme (spor, sağlıklı beslenme ve kişisel gelişim hakkında olanların istisnasız tümü), ve tanınmış üniversitelerin güvenilir hocalarının internetten yayınlanan bilimsel makalelerini takip etme gibi garip huylarım vardır! Tüm bunlara nasıl mı vakit ayırırım? 3 saatlik Survivor’ları, bol reklamlı dizileri, şike dönen spor karşılaşmalarını (çocukken fanatiktim o ayrı) vs. izlemeyerek. Hatta yiyecek hazırlarken ara sıra izlediğim uydulu mutfak televizyonu dışında, salondaki TV tam 4 aydır hiç açılmadığından (ve otomatik ödeme talimatım da olmadığından) sevgili D-Smart’çıların sonunda arayıp, “Aykut Bey, 4 aydır yayın almıyorsunuz, bir problem mi var?” diye pek...

Devamını Oku

İçten’den İçten Bir Blog…

Hayat bu kadar zor ve tehditkar ilerlerken, insanın önünde iki seçenek vardır. Ya seversin hayatı, kendini; ya da vazgeçersin  yaşamdan, yaşamından. Ya tutarsın ucundan dünyanın, ya da kaybolursun içinde. Kadınlar için bu söyleyeceklerim… Herkesin bildiğinin ve dalga geçtiğinin aksine gerçekten çirkin kadın yoktur, NotreDame sendromu yaşanmadığı sürece. Bir kadını kadın yapan o kadının aklıdır ve beraberinde al benisi; al beni denilen tabiri güzellik ile karşılaştırmamak gerekir. “Al beni” denilen kavram kişinin öz güveni, sempatikliği, kendine ve bedenine olan saygısının bütünleşmesidir. Çevrenizde yüzünü incelediğiniz anda çok çirkin diyebileceğiniz bir çok kadının, sizin hayallerinizdeki erkek ile beraber olduğunu görürsünüz. “Yuhhh, o bile evleniyor” derken bulursunuz kendinizi. İşte bu kadınları farklı kılan, vücut veya yüz güzelliği değil, hayata bakış anlayışları ve karakterleridir. Ve inanın bana bu kadınlardan dünyada sınırlı sayıda var. Eğer o özel kadınlardan olamıyorsanız, kendinizi bir şekilde kanıtlamanız veya fark edilmenizi sağlamanız lazım. Kusura bakmayın ama...

Devamını Oku

Farklı Bir “Before & After”… (Hediyeli Blog)

P90X-Türkiye’de daha önce de ödüllü Blog’larımız olmuştu. Takipçilerin egzersizden önce ve sonra, terden sırılsıklam olmuş hallerini yayınlayıp armağanlar kazandığı “Terli Selfie’ni Gönder Kazan!” gibi… (Bakınız: 1 – 2 ve 3) Dün ise, “Keep Calm – Sakinliğini Koru” adını verdiğimiz Whatsapp Spor Grubu’nda, spontane olarak plansız gönderdiğim, önümdeki kahvaltımın “before & after”ı gülücüklere yol açınca, bize de yeni bir ödüllü blog fikri doğmuş oldu! Aşağıdaki fotoğrafta bu “before & after”ı görebilirsiniz… Çok beğenilince, yine biraz spontane şekilde bir de akşam yemeği için yapıldı :-) Evet, kusura bakmayın, o dörde bölünmüş kare tabağımı çok seviyorum :-) İşte şimdi sizler de, beğendiğiniz herhangi bir öğününüzün benzer bir “öncesi & sonrası”nı, yani tabağınızı ve dakikalar içerisinde (aslında ne kadar yavaş yerseniz o kadar iyi!) midenize indirdikten sonraki halini bize gönderin (iletişim bölümündeki Whatsapp no’su ya da e-mail ile olabilir). Eğer bu başlık altında sitede yayınlanırsa, hediyeyi kapın! Hediyeler ne...

Devamını Oku

Synthol Ucubeleri!

Biliyor musunuz, aslında elektrikli arabalar neden giderek yaygınlaşmaya başladı? – Bu beyefendiler arabaya koyacak yağ bırakmadığından! Evet, bu sitede eskiden de bir “Synthol” dosyası açmıştık… Ama daha önce hiç duymamış olanlar için; nedir bu Synthol? Hani vücut geliştirmeciler için “Abi, onlar ilaçla şişiriyorlarmış!” geyiği vardır ya, normalde %99 oranında aslı olmayan, emeğe saygısızlık yapılan… Ama işte bu “Synthol”, o düşüncenin doğru bir ham maddesi! Teknik olarak Synthol bir yağ. Asıl bilmeniz gereken, eline iki dambıl alıp da çalışmayacak kadar tembel ve sefil olanların, vücuduna bu yağı enjekte ederek “sahte” kas çıkarma obsesyonu! Önceleri Latin Amerika’da (özellikle Brezilya’da) görmeye alıştığımız bu fenomen, (maalesef) şimdi de Arap ülkelerine yayılmış durumda. Orada yağın bol olmasından kaynaklı da olabilir. Bilirsiniz bizde bir söz vardır; “Arap yağı bol bulunca kı*ına başına sürermiş!” diye… :-) İnternette bu yaratıklara yabancı kaynaklarda “Synthol Freaks” deniyor, bizdeki tam karşılığı Synthol Ucubeleri! Biz de sözü daha...

Devamını Oku

Yumurta: Sporcunun Süper Besini!

Sporcunun süper besinleri “Avokado” ve “Somon“dan sonra, serimize süper besinlerin süper besini… yumurta ile devam ediyoruz! Aslında yumurtayı, yukarıda adlandırdığımız gibi “süper besinlerin süper besini” yapan neden, serinin ilk 2 maddesindeki “avokado ve somon”a nazaran çok daha “bizden”, yüzyıllardır kültürümüzde, mutfağımızda, ucuz ve kolay tedarik edilebilir bir besin olması da gösterilebilir. Şimdi, yumurtayı süper-besin yapan değerlerine biraz daha yakından bakalım. Öncelikle herkes bilir ki, herhangi bir spor dalı, vücut şekillendirme ve vücut geliştirme camiasında “protein” kelimesi adeta kutsaldır! İşte büyük boy bir yumurta, sadece 70 kalori olmasına rağmen, tam 6 gram proteine ve 9 esansiyel amino asite sahiptir. Bu da ne demek? Yorulan – yıpranan kasların çok daha çabuk tamiri ve daha kısa recovery (toparlanma) süresi demek. Bunun yanısıra; demir, fosfor, selenyum yönünden zengin ve başlıcaları A, B2, B5, B12 olmak üzere sağlam bir vitamin kaynağı olmasıdır. Bu yönünden yumurtaya (şekli de itibariyle) doğanın vitamin...

Devamını Oku

Düzgün Olmayan Karın Kasları Düzeltilebilir mi?

Aslında bu konu ile ilgili daha önce de bir yazımız vardı (Çarpık Abdominaller Meselesi…) Ama siteye son dönemlerde çoğu 90 günün sonunda 6-pack karın kaslarını ortaya çıkarmış değişim örnekleri sağlı sollu gelmeye başlayınca, bu konuda yine çok soru almaya başladık ve bu sorunun cevabını merak edenler için bir kez daha açıklık getirmek istedik. Düzgün olmayan karın kaslarının şekli düzeltilebilir mi? Cevap: HAYIR! Gördüğünüz gibi cevap bundan daha net olamazdı! Ama şimdi biraz daha açıklayalım… Aslında karın kaslarımız, adeta parmak izleri gibi her bireyde birbirinden farklıdır. Ama apaçık elimizin ucunda olan parmak izlerimizin aksine, onların (karın kaslarımızın) şeklini şemailini görebilmek için öncelikle onları saklandıkları yerden ortaya çıkarmanız gerekir! Genellikle saklandıkları yer, göbeğimizde biriken yağların altıdır. Peki, büyük uğraşlarla (90 gün?!) üzerindeki o yağları güzelce erittiniz ve belki de hayatınızda ilk kez karın kaslarınız ile karşılaşıyorsunuz. Bir baktınız ki şekilleri pek de fitness dergilerinin kapağında gördüklerinize benzemiyor, inci...

Devamını Oku

Mustafa Koç Neden Öldü?

21 Ocak 2016… İş dünyasının önde gelen isimlerinden, aynı zamanda spora büyük destekleriyle de tanınan, Türkiye’nin en köklü ailelerinden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un, sabah saatlerinde spor sonrası geçirdiği bir kalp krizi sonrası vefat ettiği haberini, üzüntüyle öğrendik. Tabii ki ölümün ne zaman ve nerede geleceği bilinmiyor. Ama bu üzücü haberin ardından, 1960 doğumlu, sadece 56 yaşında aramızdan ayrılan Mustafa Koç’un ölümünün nedeni, kuşkusuz merak uyandırmakta. İster istemez gözler, Mustafa Koç’un yakın bir süre önce geçirdiği “Sleeve Gastrektomi”, halk arasında yaygın bilinen adıyla “Tüp Mide” ameliyatına çevrilmiş durumda. Ve bu operasyon sonucunda gerçekleştiği sıklıkla zikredilen “4 ayda 40 kil0 verme” durumunun da altı çizilmekte. Peki nedir bu Sleeve Gastrektomi – Tüp Mide operasyonu? En özet şekliyle, cerrahi olarak midenin büyük kenarı kesilip çıkartılarak, hacmi %80-85 oranında küçültülmüş bir mide tüpü oluşturma durumudur. Cerrahi müdahale ile şişmanlığın tedavisinde kullanılan bu yöntemde, iki yolla kilo...

Devamını Oku