Kategori Arşivleri: P90X

P90X İle Hızlı Sonuçların Fazla Bilinmeyen 10 Sırrı – 2

Daha hızlı sonuç sırlarına, öncekileri hatırlayarak devam ediyoruz… 1) Her zaman görüş alanınızda bir pet şişe bulundurun. 2) P90X egzersizlerinize angarya değil, zevk olarak bakın. 3) Günlük kafein miktarınızı ve pasif içiciliği sınırlandırın. 4) Kendinize kısa dönem hedefler yaratın. 5) Günlük ne yediğinizin günlüğünü tutun. 6) Daha keyifli bir P90X deneyimi için doğru yatırım. “Yatırım” derken atla deveden bahsetmiyoruz. Ama kaliteli bir Yoga Matı, doğru bir Kapı Barı, sizi motive edecek güzel bir spor ayakkabı, ya da müziksiz yapamayanlar için bir MP3 çalar ya da iPod, P90X deneyiminizi daha keyifli hale getirerek, devamlılığınızı ve de sonuçlarınızı pozitif etkileyecektir. 7) Kendi sonuçlarınızı başkalarınkiyle kıyaslamayın.  Bu da en önemli maddelerden. Evet, P90X-TR sitesinde ya da YouTube videolarında henüz ilk 30 günlerinde bile inanılmaz iyi sonuç alanları sık sık görüyorsunuz. Ama eğer kendi sonuçlarınız henüz daha yolun başında onların gerisinde ise, bu moral motivasyonunuzu negatif etkilememeli. Unutmamalısınız ki,...

Devamını Oku

P90X İle Hızlı Sonuçların Fazla Bilinmeyen 10 Sırrı!

Her zaman söylediğimiz gibi, bu bir zayıflama eşofmanı ya da bilmem-ne çayı değil! P90X çok (çok) iyi dizayn edilmiş ve sonuçları %100 olan bir Ev Fitness Programı. Ama “iyi” sonuçların da ötesinde, her gün burada Blog’larda gördüğünüz “mükemmel” sonuçlar için size avantaj sağlayacak bazı ipuçları da mevcut. İster düzenli bir şekilde egzersiz programınızı uyguluyor ya da ister ara vermiş olun, birazdan sayacağımız bazı küçük ayrıntılara dikkat ettiğinizde, sonuçlarınız hem çok daha hızlı gelecek hem de kalıcı olacaktır. 1) Her zaman görüş alanınızda bir pet şişe su bulundurun. Ve sadece susayınca değil, her aklınıza geldiğinde (bunun için göz önünde bulunduruyorsunuz) için. Sanılanın aksine, aslında susuzluğu giderecek en iyi şey, adı üzerinde sudur. Eğer ara sıra tadından sıkılırsanız (mümkün mü?) içine limon katmayı da deneyebilirsiniz. 2) Günlük P90X egzersizlerinize bir angarya olarak değil, zevk olarak bakın. P90X’ten başarıyla mezun olmuş (bitirenlere mezun diyoruz) kişilere sorduğunuzda, size aynısını...

Devamını Oku

P90X’in Sıçrama Üzerine İnanılmaz Etkisi!

Merhaba P90X Ailesi, Bu yazıda sizlere aktarmak istediğim konu sıçrama. Gerek kendi 4 yıllık basketbol birikimim, gerek okulda antrenmanlarda Koçumuzun bize aktardığı bilgiler, gerekse internetteki okuduğum onca makale… Neyse lafı fazla uzatmadan P90X’in sıçrama üzerine, onu gerçekten mükemmel yapan özelliklerine gelelim. Sıçramayı aslında sadece 2 çeşit antrenman metodu ile geliştirebiliriz. Bunlardan birincisi Genel Bacak Kuvveti. ve P90X’in içindeki o Legs & Back DVD’sindeki hareketlerin hemen hepsi bu genel bacak kuvvetini kapsıyor. İkincisi ise Özel Bacak Kuvveti. Ve bu durumda da devreye işte gerçekten Plyometrics DVD’si giriyor. Mükemmel bir kardiyo, inanılmaz bir yağ parçalayıcı ve akciğerlerinizden tutun da tüm vücut direncinizi arttıran bir egzersiz Plyometrics.  İsterseniz günlerce evde sadece genel bacak kuvveti olarak Squat (Çökme) hareketini yapın ama o bacak kaslarını hep sıçramaya alışık tutmazsanız, denklemin sadece yarısını gerçekleştiriyorsunuz demektir.  Plyometrics DVD’si o kasların istenildiği gibi kasılıp esnemesini ve beraberinde sizin de sıçramanızın artmasını en güzel şekilde sağlıyor. Legs...

Devamını Oku

Motivasyon Atasözleri… 4

Bugüne kadar bazen motive edici bir söz, birilerinizi yerinden kaldırıp, PLAY tuşuna bastırmaya yetti de arttı bile! İşte bu yüzden hatırlatmak istedik. Evet, P90X belki dünyanın en kolay programı değil, ama muhtemelen en iyi sonuç veren programı. Evet, başlarda muhtemelen biraz zorlanacaksınız. Vücudunuzu belki yıllarca, kanepede uzanıp TV seyretmeye alıştırdığınız için; Yoga’ya ya da Zıplama Antrenmanı’na değil. İlk hafta kaslarınızda (tatlı!) bir ağrı hissetmeniz de muhtemel. Ama bu, tam da işlerin doğru ilerlediğinin ve bir şeylerin değişeceğinin işareti. Ve asla pes etmeyin… Çünkü pes etmenin acısı, kaslarının birkaç gün çekeceği ağrıdan çok daha “acı”dır… “Vücudunuzdaki Ağrılar Geçicidir, ama Pes Etmenin Acısı Kalıcı…”...

Devamını Oku

30 / 90

İyi Günler Arkadaşlar, Herkes gibi ben de uzun zamandır sıkı bir P90X takipçisiyim. Hep başlamak istedim, erteledim, ha bu hafta, ha bir ay başı gelsin başlarım derken bir baktım ki çok kötü bir fiziğe sahip olmuştum. Düğmeleri kavuşmayan pantolonlar, dar gelen gömlekler vs. Tabi hal böyle olunca moral bozukluğu derken depresyon da kaçınılmaz oldu ve kötü bir hal içerisinde buldum kendimi. Bir fitness salonuna gitmeye karar verdim, çok hırslanmıştım tam 98 kilo olmuştum ve kesinlikle artık 100’ü görmek istemiyordum. Neyse 3 ay azimle gittim, beslenmeme çok dikkat ettim ve 3 ay sonunda tam 15 kilo verdim. Göbek hafif erimişti ama vücudumda aman aman bir değişiklik olmamıştı. Böyle olmayacaktı, bana köklü bir değişim şarttı ve YouTube’da dolaşırken (herkes gibi ben de) denk geldim ve neden olmasın, ne kaybederim dedim. Zaten 3 ay fitness  yaptım 3 ay da P90X yaparım ve ben de çok istediğim 6-Pack’lere kavuşurum...

Devamını Oku

30 Günlük Küçük(!) Değişim…

Merhaba P90X Ailesi, Öncelikle 30 koca günü geride bıraktığım için çok mutluyum. Çünkü başlarken, bırakırım diye çok korkmuştum. Tony Amca’nın dediği gibi, ya aşık olacaksınız ya da nefret edeceksiniz :-) Sanırım ben aşık olanlardanım. Sizi öldürmeyen şey sizi çok ama çok güçlendiriyor, buna emin olabilirsiniz. İnsanlar bazen hayatlarında radikal kararlar almalıdır. Ben aldım. Böyle güzel kombine edilmiş harika bir spora başlamaya karar verdim. Sigarayı bıraktım. Az da olsa yememe içmeme dikkat etmeye başladım. Hiç bir şey olmasa, günde 600 ila 900 kaloriyi, spor yaparak yakan bir insan oldum, daha ne istiyebilirim ki. Buradan Aykut Hocam’a da çok teşekkür ediyorum, sıkılmadan usanmadan bizlere rehberlik ettiği için… Ben yapabiliyorsam siz de yapabilirsiniz. Play tuşuna basabilmeniz dileği ile hoşçakalın…...

Devamını Oku

Yanmayı Hissedin!

Çok değil, bundan sadece 1,5 yıl kadar önce P90X hakkında, bırakın doğru ipuçları ve taktikleri, herhangi bir kaynak bulmak bile imkansızken, şimdi adeta elimizde bir bilgi hazinesi var. İşte şimdi, P90X sonuçlarınızın çok daha çabuk gelmesini sağlayacak bir ipucu daha: Yanmayı Hissedin! Daha önce de bir yazımızda “Son 3 Tekrarın Sırrı“nı paylaşmıştık. Bu sefer, P90X’in yıldızlarından Dreya Weber’in etkileyici görseliyle bunu bir kez daha hatırlatmak istedik. P90X neden bu kadar popüler ve başarılı? Çünkü fazlasıyla modifiye edilebildiği ve dolayısıyla herkese hitap edebildiği için. Tek amacı kilo vermek (aslında yağ vermek) olan biri de, tek amacı kilo almak (aslında kaliteli kas kütlesi kazanmak) olan biri de P90X’i başarıyla uygulayabilir. Bu amaçlar doğrultusunda, farklı yaklaşımları ve bir de ortak yönleri olacaktır. Yazının konusu ortak yönlerine geçmeden, farklılıklarına çok kısaca değinelim. P90X ile kilo vermek isteyen biri, beslenmesinde günlük belli bir miktar “kalori açığı” yaratmalıdır. P90X DVD’lerinin ortalama...

Devamını Oku

Yaş 16, Yolun Başı…

Herkese Merhabalar :-) Şu an alnımdan ve sırtımdan akan birkaç damla ter içerisinde size bu yazıyı yazıyorum. 28. gün antremanımı da bitirmiş bulunuyorum :-) Ben Batuhan ve sitenin en genç üyelerinden biriyim sanırım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki P90XTR Blog’unu çok ılımlı ve sıcak buldum. Dediğim gibi en genç üyelerden biriyim, yaklaşık 1 buçuk ay önce 16 yaşıma girdim ve aynaya bakıp kendime bir şeylerin değişmesi gerektiğinin zamanı geldiğini söyledim. Ve tabi ki her şey bunu söyleyebilmem ile başladı. 2 senedir şeker, tuz ve unu kesmiştim hayatımdan. Şeker ile aram olmadığı için bunları kesmekte problem yaşamadım ve kafadan 2 kilo verdim bunlar sayesinde. Fakat vücudumdaki yağlanmayı önleyememiştim ve kondisyon eksikliğim vardı. İnternette dolaşırken Insanity Workout videolarına rastladım ve beni oldukça cezbetti. Hevesli bir şekilde takvimimi duvara asıp yanıma bir şişe su alarak programa başladım. Şuan 28. günümdeyim ve vücudumdaki değişim çevremdekiler tarafından fark edilmeye başladı. Ayriyetten...

Devamını Oku

Aradaki 7 Farkı Bulun :)

Herkese Merhaba, Aslında anlatacak çok şey var ama başlamak ve toparlamak çok zor… Ben hayatım boyunca hiçbir zaman zayıf bir insan olmadım, ancak bir dönemim var ki 25 kilo aldım. Nasıl yaptım, nasıl o hale geldim bilmiyorum ama artık çok mutsuzdum. Sağlıklı beslenme ve spor her zaman çok sıkıcı ve saçma gelirdi. Çünkü “uzun uğraş” gerek. Bu yaklaşımın sebebi, bir gün bitecekmiş gibi davranmammış bunu çok sonra anladım. Bir sürü şey denedim kilo verebilmek için. Sonunda pes ettim ve diyetisyene gittim. Amacım bana kilo verdirtmesi değil ne yapmam gerektiğini öğretmesiydi. Aynı amaçla özel bir spor hocasıyla bir süre spor yaptım. 14 kilo verdim, tabii ki kardiyo en büyük desteğimdi. Ama bunlar ekstra maddi güç istiyor. Sonrasında kendim internetten videolar izlemeye ve evde uygulamaya başladım. Hem zaman açısından hem de maddi açıdan çok daha verimli oldu benim için. Kaliteli gıdalar (çöp gıda haricindeki herşey) tüketmeye özen gösterdim....

Devamını Oku

Bir Başarısızlık Hikayesi…

“Kendiniz için verebileceğiniz en iyi kararı vererek bir spor salonuna gittiniz… Aklınızda kilo vermek, belki kilo almak ya da fit bir görünüm hakkında, ulaşmak istediğiniz düşünceler var. Bir hevesle antrenmanlara başlamak istiyorsunuz, hemen çalışayım hemen olsun istiyorsunuz. Salonun eğitmeni ya da oradaki antrenör size bir program verdi. Bu programı şu şekilde uygulayın dedi. Siz de başladınız. Çalışmaya başladıktan bir iki hafta sonra aynada kendinizi incelediniz ve bir değişiklik göremediniz. Daha fazla çalışmanız gerektiğine karar verdiniz, “antrenör bu işi bilmiyor, bir iki egzersiz daha ekleyeyim” dediniz ve daha çok çalışmaya başladınız. 50 dakikalık antrenmanlar oldu size 120 dakika. Efenim ben çok yoruluyorum, enerjim yükselsin, şundan da yiyeyim bundan da yiyeyim dediniz ve oldukça sağlıklı ve dengeli beslendiğinizi düşünerek aslında hiç de gereği olmayan bir sürü çöp yediniz. Uyku uyumayı sevmiyorum ben diyerek direndiniz uyumaya, gece TV başında, bilgisayar başında vakit öldürdünüz. Geç yattınız, sabahları erken uyanıp...

Devamını Oku

P90X’in 30’u Tamam…

İlk 30 günü tamamlamış olmanın mutluluğu içindeyim arkadaşlar, darısı henüz başında olanlara… Bu yazının asıl amacı, siz yeni arkadaşlar ve tabi ki başlamayı düşünüp de bir türlü uygulamaya koyamayanlar… Evet 30 gün aktı gitti, kolay olmadı elbet ama “Roma da 1 günde inşa edilmedi” değil mi :-) Belki henüz çok ciddi bir değişim olmayabilir ilk 30 gün için, fakat ben sıkılaştığımı ve çok daha güçlü olduğumu damarlarımdaki kanda bile hissedebiliyorum. Bu süreçte beslenmeme ciddi anlamda önem verdiğimi söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. İşte bir kaç ara madde; * 1 dilim dahi ekmek yemedim. * 1 minik parça dahi çikolata vb. gıda tüketmedim. * 1 kez 23. günde mecbur kaldığından yarım kadeh kırmızı şarap içtim, onun dışında herhangi alkol tüketimi de yapmadım. * Yediğim meyveler harici herhangi bir dış şeker alımı asla yapmadım. * Tuz ve yağ ciddi anlamda hiç kullanmadım. Bana göre en kritik noktalar bunlar, ha bu...

Devamını Oku

O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin! – 16

“O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin” serisi kaldığı yerden devam ediyor… P90X’lerini sadece 90 gün ile sınırlandırmak istemeyenler için 180 ve 270 gün (2. ve 3. tur) sonuçları… Bu videolarda tercüme edecek fazla bir text yok ama pek çok hareketi ayrıntılarıyla nizami şekilde göstermesi açısından oldukça faydalı. İster 1 tur, ister 2, isterseniz 3 tur yapın, P90X her seferinde %100 sonuç verecektir. Yaptığınız hiçbir egzersiz boşa gitmez ve sonuçları her seferinde bir kademe yukarı çıkar. Bu yüzden bazıları P90X değil, P”Lifetime”X demeyi tercih eder! O’nun Hikayesi…...

Devamını Oku

Vücut Restorasyonum…

Sevgili P90XTR.com Ailesi, Merhabalar! Tahminlerinizden çok daha uzun süredir bu siteyle haşır neşir durumdayım. Hatta; belki ilk üyelerden biri bile olabilirim, bilemiyorum. Bu zamana kadar “sıraların” en arkasında oturup, sizleri izledim. İnsanoğlunun istediği zaman neler başarabileceğine tanık oldum, müthiş yaratıcılık örneklerine rastladım. P90X’e ve hepimizin pek sevdiği Tony Hurton’a olan inancım bu siteyi her ziyaret edişimde daha da pekişti. Giriş yazısını daha fazla uzatmayıp, anlatmak için can attığım ‘kendi hikayeme’ geçmek istiyorum. Nisan. Evet evet, aylardan Nisandı… Günler geçtikçe vücudumdaki yağ oranının artışını hissedecek duruma gelmiştim. Hayatım boyunca iri ve hantal bir adam oldum. Bırakın spor yapmayı, evimin önündeki bi’ mekana kahve içmeye bile gitmek benim için ciddi bir olaydı. Hantallık ve tembellik, kendimi Garfield olarak görmemi sağlamıştı. Durumdan çok şikayetçi olmasam da; ”kendime neden bunu yapıyorum?” sorusu her geçen gün beynimi daha da meşgul etmeye başlamıştı. Bu programa, bu büyük adıma, bu “restorasyon çalışmasına” başlamak...

Devamını Oku

Bu Soruyu Kendinize Sorun!

P90X’in yaratıcısı Tony Horton’un belki defalarca okuduğum “Bring It” adlı kitabında, bir cümlenin, daha doğrusu bir soru cümlesinin özellikle altını çizmişim. Ona geçmeden önce, P90X’i bu kadar başarılı kılan nedir diye sorsanız, motivasyon derdim sanırım. Bunu belki başkalarından da defalarca duydum ama Tony’nin kesinlikle o kendine has, motive edici üslubu, bu programı diğerlerinden bir adım ötede başarılı kılmakta. İstisnasız her DVD’de o pozitiflik, sizi farkına varmadan esir alır ve o ilk “PLAY” tuşuna basacak gücü kendinizde bulduktan sonra gerisi zaten gelir. Bu hep böyle olmuştur. İşte Tony’nin kitabında bahsettiği küçük bir ayrıntı, beni diğerlerinden daha fazla etkilemişti. O da 20 yılı aşkın bir süredir, evindeki takviminin üzerine yazdığı bu bir cümlelik sözdü. Bugün hangisini hissedeceksin; disiplinin hazzını mı, yoksa pişmanlığın acısını mı?  The joy of discipline or the pain of regret; which will it be today? Şu an P90X’i yapmakta olanlar, bunu çok daha iyi...

Devamını Oku

Biraz da Motivasyon…

Selam P90X-Tr Üyeleri, Umarım bugün ter borcunuzu ödemişsinizdir! Bazıları başarının sadece hayalini görürler, “keşke, ah keşke, şunları şunları yapabilsem de şunu olabilsem…” diye. Ama bazıları da o hayale inanır onlar için çalışırlar. Bizler bunlar için çalışan insanlarız, bizler hayal görme olayını çoktan geçtik. Bizler hayallerini gerçekleştirebilen, çünkü onlara inanan insanlarız. Bir gün hayal olarak gördüğün şeyi (mesela hep düşlediğin fizik) gerçekten başarabilirsin ama inanmak, çabalamak ve yılmamak şartıyla. Yere mi düşüyorsun? Yerden kalkacaksın, o kalkmayı öğreneceksin. 1 kere mi kalktın, 2 kere mi kalktın, 3 kere mi? Amannn çok düştüm kalktım demeyeceksin. Bin kerede düşsen binbirinci kere kalkacaksın yerden. İşte o zaman başarı gelecekse gelecek. O yüzden hiçbir zaman yılmak yok. Beyaz havluyu ringde iki türlü kullanırsın, birinde havluyu yere atar maçı bitirir cayarsın, diğerinde alırsın onu, terini silip yoluna devam edersin dostum. Biz burada terini silip yoluna devam eden insanlarız. Havluyu ringde (P90X’te) yere atıp pes edersen...

Devamını Oku