Kategori Arşivleri: Yaşam

Katkı Maddelerinde Son Nokta… Pes Artık!

Daha önce de aynı fast-food zinciri hakkında bir yazımız olmuştu (Yeme Bizi Jared!) Kısaca hatırlatmak gerekirse, hani eskiden köyden bir tavuk alıp yemek yaptığımızda, tavuğun içinde tek bir içerik olurdu, o da “tavuk”; yani 28 farklı bileşen ve katkı maddesi değil! Tabii tek bir markaya düşman ya da takıntılı değiliz. Genel olarak fast-food ve pakete girmiş ürünlerle ilgili; Biri Fast Food mu Dedi? Reklamıyla, Gerçeğiyle… ve Fast Food Severler… Afiyet Olsun yazılarımızı da okumuş olabilirsiniz. Ama hadi bu sefer bütün bunları bir kenara bırakalım dedik… Yemeğiniz sizin olsun, belki sadece bir “ıslak mendil”iniz ile ağzımızı silelim dedik… Demez olsaydık… Peki sizce “ıslak mendil”in içinde ne olmalı? Islak bir mendil değil mi? Yine yanıldınız! Söz konusu fast-food zincirinin ıslak mendilinin üzerindeki içerik yazısını görünce yine şok olduk (yoksa artık şaşırmadık mı?!) Aynen yazalım… İçerik: – Aromatik Uçucu Yağ – Betanie – Peg7 – Galguard nk2 – Cetac...

Devamını Oku

Sarkma Olmadan Kilo Vermek…

Arkadaşlar Merhaba, İdeal kilomuza geldiğimizde en kötü sürpriz sanırım vücudumuzda sarkmaların meydana gelebilecek olması. Peki bunun için birşey yapılaz mı? Bekleyip görücez o zaman geldiğinde, hele şu kilolardan bir an önce kurtulayım, deyip bir kenara mı çekilicez? Bu konuda genetik ve yaş gibi faktörlerin önemi var tabii, ancak herkesin yapması gereken ortak doğrular da var. İdeal kilomuza geldiğimizde kötü süprizle karşılaşmamak için yapmamız gerekenler; 1. Bol bol su içelim : Suyun ne kadar hayati olduğu, çok faydalı olduğundan falan artık bahsetmeye gerek yok. Pek çok şey için olduğu gibi cildimizdeki sarkmaları önlemek için yine büyük bir önem teşkil ediyor. Ancak  yaz aylarında güneş altında bırakılmış pet şişelere doldurulmuş sulardan uzak duralım. Özellikle kadınlarda meme kanseri için büyük tehdit. 2. Protein : Zengin ve kaliteli protein içeren gıdalarla beslenmek de önemli. Vücudumuzdaki yenilenme ve tedaviler için proteinlere ihtiyacımız var. Et, balık, yoğurt, peynir, gerektiğinde whey protein… vs. Günlük...

Devamını Oku

Uzun Yaşamın Sırrı Nedir?

Belki bu yazıyı okuyacak henüz 15 yaşında biri için, dert edilmeyecek bir konu olabilir “uzun yaşamak”… Ama unutmayın ki, herkesin bir hayatı var. Ve dile getirsin ya da getirmesin, sanırız herkes uzun (sağlıklı ve uzun) yaşamak ister. Steve Jobs, Stanford Üniversitesi’ndeki fahri mezuniyet konuşmasında (2005), hayatta her gününü, sanki son günüymüş gibi yaşadığını anlatır. Ve belki de bu sayede, bu kısa sayılacak ömründe nasıl iz bıraktığı ortada… Yani asıl önemli olan, “ne kadar” yaşadığınızdan çok, “nasıl” yaşadığınız da. Bu hatırlatmadan sonra, biz tekrar dönelim uzun ömüre. Bir ara Türkiye’de de şehir şehir gezen, gerçek insan kadavralarının mumyalanmış iskelet ve kasları ile hazırlanan etkileyici Body Worlds sergisine gitme şansı bulanlar, belki bir duvarındaki Dünya Uzun Ömür Haritası’na dikkat etmişlerdir. Tüm dünyada 100 yaş sınırını rutin halde kitleler halinde geçen bölgelere, bilimadamları “Mavi Bölge” adını verirler. Dünyada bilinen 5 Mavi Bölge vardır. İtalya’daki Sardunya Adası Japonya’daki Okinawa...

Devamını Oku

Dersimiz: P90X

Öncelikle herkese tekrar merhabalar. Uzun bir süredir P90X ailesini takip ettiğimi daha önceki yazımda paylaşmıştım. Kendimce yaptığım programımla istediğim bir seviyeye gelmiştim ancak beni biraz daha zorlayacak bir yol aramaya başladığımı da söylemiştim. O yazının üstünden P90X’te 1. haftamı tamamladım. Plyometrics dışında diğer günlerim çok eğlenceli geçti. Tüm egzersizleri “kendimce” hakkını vererek yaptığıma inanıyorum. İyi ya da kötü tüm hareketleri de yaptım diyebilirim. Buradaki “kötü” hareketlerin çoğu herkesin tahmin ettiği gibi Yoga’daydı :) Anlayacağınız arkadaşlar gayet iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum ancak “Plyometrics”e kendimi her ne kadar “Cardio!!” olarak hazırlamışsam da bana tamamen “bacak” egzersizi oldu. Tabii ki çok terledim, kalp ritmim yükseldi ancak bacak ağrılarım da 2-3 gün sürdü. Yani arkadaşlar ilk zamanlar, her sporda olduğu gibi P90X’te de çok kritik, Aykut Hocamın da söylediği gibi. Eğer bu süreçte biz zevk alıp, güçlendiğimizi hissedebilirsek bu bizim motivasyonumuzu arttırıp ileriye dönük artı sağlayacaktır. Ancak sürekli “olmuyor, yapamıyorum”,...

Devamını Oku

Halimiz Duman Aman…

Kendimi son günlerde oldukça yorgun ve halsiz hissediyorum. Garip bir şekilde de iştahım açık, üstelik P90X’e başladığım tarihteki kilomla 2. ayımın 2. haftasındaki kilom arasında sadece 1 kilo fark var (ama beden olarak 2 beden küçüldüm :) Bütün bunlar moralimi oldukça bozdu, açıkçası vazgeçmek istedim. Hazır kış da gelmiş, koltuğuma gömülüp film izleyip uyumak… Kış akşamları için harika bir depresyon ve vaz geçmişlik planı… P90X’i bırakma aşamasına gelmedim ama bütün bunlar hevesimi kaçırdı, siteye bile girecek, yazılarınızı okuyacak, yazı yazacak halim yoktu maalesef :( Hatta bu Pazartesi günü programımı yapmadım bile, ama Salı günü zorlayarak da olsa yaptım, çünkü 2 gün üst üste yapmazsam bırakacağımı biliyordum. Kendime bir söz verdim, programı 90 gün boyunca yapmak için. Düşündüm, 90 gün sonunda 34 beden olmak ya da 50 kilo olmak için söz vermedim ki ben. Ben programı bitirmeye karar verdim, sonucu ne olursa olsun. Üstelik programı yapıp da işe...

Devamını Oku

Kendine Yenilişim… Kazanmak İçin Çabam…

Merhaba Sevgili P90X Ailesi… Siz bu yazı ile beni bir adım daha yakından tanıyacaksınız. Ben de sizinle amaçlarımı paylaşırken üstümden bir utangaçlığı atmış olacağım :) Hem de hayallerimi ve amaçlarımı tazelemiş olacağım. Hayatım boyunca bir çok şey yapmak isteyip çabucak vazgeçtim. Yeni bir ayakkabı istedim, giymedim bir kere bile. Yeni bir müzik aleti, yeni bir spor branşı… Annem hep maymun iştahlısın der, haklı da. Sizler de aynı şeyi yaşıyor musunuz bilmiyorum ama bazen içinde var olan bir hissi dışarı dökme ihtiyacı duyuyor insan. Herkesin ayrı bir yolu var bunu yapabilmek için; resim, dans, şiir, boşluğa bakmak, bazıları için sessizlik, kimileri için heykel yapmak… Belki hiçbir şey yapmamak bazıları için! Onca çocuk içinde gittiğim, sabah 6 kilometre koştuğum sonra soğuk suya girdiğim yüzme kurslarından da, piyano hocamızın kasıntı tavırlarından da, notalardan da, okulun folklor takımında folklor hocasının annemi çağırıp senin kızın çok kalas hiç estetik değil...

Devamını Oku

Bir Yerden Başlamak!

Öncelikle merhabalar. Ciddi sağlık sorunları yaşamış bir öğretmen olarak aranızdayım. Bu yazımda kendimden bahsetmek istiyorum. Hayatım boyunca amatör olarak sporlar yaptım. Genellikle takım sporları. Spora olan sevgimiz mahalle kültüründen geldi aslında. Mahalle maçları, mahalle koşturmaları, zillere basıp kaçma… Resmen 100 metreyi 10 saniyede alırdık o adrenalinle. Neyse işte bu sevgi sayesinde beden eğitimi öğretmeni olmaya karar verdim ve bunu başardım. Üniversite 4. sınıfa kadar kilo-boy-yağ oranım normal seviyelerdeydi ancak yaşadığım sağlık sorunları (kalp rahatsızlığı ve bilek bağ dokusu yırtılmaları) ve düzensiz hayat, son 2 buçuk yılda, yani öğretmenliğimin 1. yılından 3. yılına kadar 82 kilodan 103 kiloya çıkmama vesile olmuştu. Sağ olsun! Boyum 188 cm bu arada. 2014 Ağustos 30’da tartıya çıktığımda kilomu 103.8 olarak gördükten sonra buna bir dur deme zamanının geldiğini anlamıştım. Çok azimliydim ya. Kesinlikle diyet yanında spor da yapacaktım. Öyle de oldu. Eşim sağ olsun bu konuda bana hep yardımcı oldu....

Devamını Oku

2. Tur İzni Çıktı :-) Başlıyorummm Bildirimi!

Merhaba Sevgili P90X Ailesi :-) Yarın değil, sonraki gün değil, bugün başlıyorum ikinci turuma! Çünkü P90X olmadan mutsuzum, sakin olamıyorum. Nihahhahhahhah (cadı gülümsemesi), benden kurtulamayacaksınız, sürekli bir şeyler anlatıcam size! Akşam yemeğinden tam iki saat sonra ilk DVD’im ile başlıyorum. Aslında hiç başlanacak bir dönem değil, bu ayın 17’sinde sınavlar başlıyor, ev sahibi bizi evden çıkardı :( kendisi oturacakmış, onun da sıkıntıları olmuş… Bir garip öğrencilik halleri var yani ama meğerse ben stres atıyormuşum P90X ile her gün. Ağırlık çalışmayı, karın çalışmayı, oradan oraya hoplayıp zıplamayı özledim, duramıyorum. , Okula giderken boş bir yol var, koşa koşa, hoplaya hoplaya, ağaçların dallarına zıplaya zıplaya gidiyorum okula… Çıplak ayakla ormana gidip ağaca çıkasım var, ev kirası da vermiş olmam :-) Maymun gibi ağaçta yaşamak istiyorum, muz ağacı olursa çok süper olur. Modernlik ile hiç barışamadım ki ben… Sınavları falan bahane etmeyeceğim, günde bir saati nerelerde harcamıyoruz ki. En...

Devamını Oku

Toy Kimdir? Toy’a ne oldu?

Merhabalar… Blog yazmayalı biraz uzun zaman oldu sanki? :-) Her ne kadar yorumlarda aktif olmaya çalışsam da Blog yazmak için fazla bekledim. Bu yazıyı özellikle Musess için yazıyorum. Kendisine hep destek olacağım, tabii sizlere de :-) Çünkü artık sizler benim için kocaman bir aile oldunuz. Şu anda P90X yapmıyorum. Bu sizler için ilk hayal kırıklığı :-( Ve ikinci hayal kırıklığı da en az 2 hafta kadar sonra başlayabilirim. Bu benim üçüncü P90X’e başlayışım olacak. Birincisinde daha önce de bahsettiğim gibi Ağustos 2014’te bir hafta yapıp bırakmıştım. Ardından 7 Eylül’de tekrar başladım. Yapmadığım ve yapamadığım günler de olsa 45. güne gelmiştim. Ama ne mi oldu? Ben pis boğazıma sahip çıkamadığım için hala koca göbekli, mutsuz, pişmanlıklar içinde bir durumdaydım. Başladığım durumdan neredeyse hiç farkım yoktu (değişen şeylerden de birazdan bahsedeceğim). Ama bunun tek suçlusu benim. P90X’in bana vereceği mükemmel sonuçları kendi elimle ittim. P90X’i beslenme düzeni...

Devamını Oku

“Play Tuşuna Basamamak” – Büyük Taarruz

“Bardağın Boş Tarafı” ve “Bardağın Dolu Tarafı”  yazılarından sonra naçizane yazı dizime bu bölümle son vereceğim. Umarım faydalı olur. İçimizdeki “kötü arkadaş” ile olan mücadelemizde teorik bilgilerle düşmanı tanımış olduk. Artık taktik ve teknik geliştirip, bu savaşı kazanma zamanı geldi diyorsanız buyrunuz… Sabah işe gelip, boş vakit bulabiliyorsanız eğer, o gün yapacağınız antrenmana göz gezidirin. Youtube videoları aracılığı ile yapabilirsiniz bunu. Tabii videoya bakarken, biraz muhasebe yapmak lazım. Yapabildiğiniz ya da zorlandığınız hareketleri aklınızdan geçirin. Antrenman sırasında niye yapamıyorum ben bunu diye düşünerek moralinizi bozmak yerine, antrenman öncesinde bu işi halledin. Bir planınız olsun. Yine bir örnek vermek istiyorum. Bir çoğumuzun bölüm sonu canavarı kıvamında tırstığı bir hareket; “DIAMOND PUSH-UP”  yani “ELMAS ŞINAVI” İsmi bile bırakıp gitmek için yeterli değil mi? İlk tanıştığınızda ne hissettiniz? Bir şınav olarak ne kadar zor olabilir ki? Yeterince zor! Tüm yükü sanıyorum kollarınızın üst tarafına bindiriyor. Normal bir şınavdaki...

Devamını Oku

Hayalperest :-)

Herkese Merhaba! Yeni yine ve yeniden… Bu yazıda bahsetmek istediğim şey “Pirinç Deneyi” sabah sabah aklıma geldi. Sevilmiş, güzel cümleler kurulmuş bir pirinç ve aynı ölçüde aşağılanmış bir pirinç :-) ve bunlar arasındaki fark. Bunu su ile ilgili bir sunum yaparken deney olarak yapmıştık, ben bir hafta boyunca güzel şeyler söyleyip klasik müzik dinletip, auramı pirinç ile paylaştım. Diğer kavanoz pirinci de arkadaşım erkek yurduna götürdü, bol bol arabesk dinleyip kötü söze maruz kaldı diğer zavallıcık da. Sunum günü gelip çatmıştı, pirinçleri buluşturduk. O da ne! Gerçekten kötü söze maruz kalan pirinç iğrenç kokuyordu ve kararmıştı. Şimdi… İnsanın büyük bölümü de su olduğuna göre benim gibi sürekli, hala göbeğim var diyen birinin göbeğinden kurtulması zor gözüküyor şu koşulda… Bir çok öğreti okudum düşünce gücü ile ilgili, çocukluğumdan beri de inanırım. Astral seyahatler, auralar, psişik yetenekler, düşünce gücü vb vb bence insanın kendisine yapabileceklerinin de, çekebileceklerinin de...

Devamını Oku

Bebeğinin Doğmasını Bekleyen Anne Gibi…

– İçten, akşam ne yapıyorsun? – Eve gitmem lazım işim var. – Ne işin var gel kahve içelim, sohbet ederiz. – Gerçekten eve gitmem lazım, işim var… Bu replikler arkadaşlarım ve benim aramda yaklaşık 1 aydır çok sık yaşanıyor. Arkadaşlarım içime kapandığımı zannediyorlar, üstelik kilo da verdin, süzüldün, hasta falan mısın diyorlar. Bazen kafandaki hedeflerini kimse ile paylaşamazsın, çünkü onların inançsızlığı seni yorar, derdini anlatmaktansa yalnız kalmayı tercih edersin. P90X serüvenimde 4.haftamda 4.günümdeyim. Garip bir şekilde kendimi yorgun ya da devam edemeyecek gibi hissetmiyorum, gerçek anlamda sağlam motive olmuş durumda olduğum için sanırım. Hatta 1. ay bitiyor bile, eyvah ya 90 gün yetmezse, ya bir şeyleri yanlış yapıyorsam paniği içerisindeyim. Hatta 1. ayı saymasak da sıfırdan mı başlasam gibi bir ruh hali içerisine bile girdim ki hiç bir günümü şu ana kadar aksatmadım. P90X’i daha önce yapıp yarım bıraktığım için biliyorum, gün atlar ve hemen telafi etmezseniz bu...

Devamını Oku

“Play Tuşuna Basamamak” – Bardağın Dolu Tarafı

Yazının ilk bölümünü bu linkten okuyabilirsiniz. Şimdi herkes P90X ile tanıştığı ilk günü düşünsün… Fotoğraflar, videolar, bloglar… Hemen başlamak için motivasyonla dolup taştınız. Siparişi verdiniz, Aykut Hocayı maillerle, mesajlarla, telefonla canından bezdirdiniz. Bir an önce başlamak için can atıyorsunuz. Ürünleriniz kargoya verildi, bu sefer de kargocuyu yiyip bitirdiniz, “nerede benim kargom” diye. Paket elinize ulaştı, akşam olsun diye bekleyip durdunuz ya da hemen eve koştunuz DVD’yi taktınız. Antrenman başladı. Isındınız. DVD’miz 2 nolu (Plyo) olan olsun. Veeee geldi çattı o 30 tekrarlık squat. 10 tane yaptınız ama bacaklarınızdaki yanma sizi zorlamaya başladı. Elinizden gelenin en iyisini yapmakta kararlısınız ve devam ediyorsunuz. Artık dayanılmaz olan yanma sizi 20. tekrar da bırakmaya zorladı. Kan ter içinde ve bacaklarınızda o inanılmaz yanma hissiyle baş başa kaldınız. Ama 3 saniye sürüyor biliyor musunuz? Evet dayanılmaz yanma, hareketi bıraktıktan sonraki 3 saniye içinde kayboluyor. Yani elinizi duvara vurmak ya da...

Devamını Oku

“Play Tuşuna Basamamak” – Bardağın Boş Tarafı

Aykut Hocamın deyimiyle “Bay Muhalefet” olarak ve can sıkıntısından da mütevellit, birbirimizi motivasyona boğmaya çalıştığımız şu günlerde ben üzerime düşeni yapıp, neden play tuşuna basmalıyız konusunda değil de (herkes yazdı çizdi zaten), “Neden Play Tuşuna Basamıyoruz” konulu bir blog yazmayı düşündüm ve yazıyorum. Daha iyi bir hayat, daha sağlıklı bir hayat, özgüven, mutluluk, dayanıklılık, eski sevgiliden intikam, kendimizle barışmak, kendimizi yenmek… Bunlar neden P90X yapmamız gerektiğinin ya da yaptığımızın sebepleri. Bunları daha da çoğaltabiliriz ama P90X yaparken hepimizin yaşadığı en büyük sorun ve hatta yarım kalan pek çok P90X macerasının temel sebebi motivasyon… Videolar, şarkılar, türküler, başarı hikayeleri, deneyimler ve daha pek çok motivasyon aracına rağmen, ve dahi ihtiyacımız bizi spor yapmaya hatta P90X yapmaya yönlendirirken, neden biz o “play tuşuna” basamıyoruz? Basamıyor muyuz yoksa basmıyor muyuz? Ya da basmamıza engel olan bir şeyler mi var? Engeller fiziki ise benim aklıma “play tuşunun bozuk olması”...

Devamını Oku

Son 7 Gün…

Herkese Merhabalar! Sadece 7 günüm kaldı, bu sabah söyle bir koşu yaptım 45 dakikalık… Sabahları erkenden kalkıp koşmak benim gün içerisinde çok daha mutlu olmama neden oluyor, yememe içmeme daha çok önem gösteriyorum. Gelir gelmez soğuma hareketleri, biraz esneme… Sonra iki yumurtalı, bol lor peynirli, klasik domates salatalık ile bir kahvaltı… Dün son ağırlık antrenmanım olan Bacak ve Sırt’ı yaptım. İçim biraz buruktu, şimdi bundan vazgeçmem de zor olacak. Karın Parçalayıcı’yı bugüne bıraktım, amacım hareketleri son karın hareketleri olmasının şerefine 30 tekrar yapmak! Kenpo-X’den sonra yapacağım, bakalım bunu yapabilmeyi başarabilecek miyim? Herhalde son 7 günde ölmediğim sürece programı bırakmam tamamlarım diye düşünüyorum. Bitiş ve dinlenme zamanı tam sınav haftama denk geliyor, çok güzel olmuş… Kritik bir güne yaklaşıyorum bunun farkındayım, ağırlık antrenmanı ilk iki aydan 1 hafta daha uzun olduğu için bedenim biraz şaşkın kaldı bu son hafta… Ama çıkmayı başardık şaşırtmaca haftasından da. Bacağım topladı,...

Devamını Oku