Kategori Arşivleri: Motivasyon

Hybrid Programı (P90X + Insanity) 20. Gün!

Bu satırları, P90X ile Insanity’nin karışımı olan ve Aykut Hocam’ın benim için özenle hazırladığı :-) Hybrid Programı‘mın 20. gününü de firesiz tamamlamış olarak yazıyorum! Öncelikle şunu söylemeliyim, 10 gün önce burada paylaştığım yazı, benim için çok büyük bir baskı oldu, ama pozitif anlamda. Öyle bir girişten sonra, kesinlikle kaybolup gitmek istemem, daha önce defalarca başıma geldi, havlu attım… ama bu sefer değil! 20 gündür “sıfır fire” ile giderek bunu şimdilik kendime kanıtladım sanırım. Zaten geçtiğimiz bu 10 gün boyunca hep aklımda bu 20. gün paylaşımı vardı. Tıpkı şimdiden itibaren aklımda 30. günüm olduğu gibi. Yani bir anlamda ben programı 10 günlük hedeflere böldüm, bu da sanırım psikolojik anlamda bana çok yardımcı oluyor. Her yazımda Hybrid Programı’nda bir egzersizi kendime göre yorumlayacağıma söz vermiştim, şimdi onu yapacağım. Ama ona geçmeden önce çok kısa yine beslenmeme değineyim. Aykut Hocam sağolsun bana haftalık bir beslenme örneği gönderdi ama...

Devamını Oku

Jason Statham Usulü Motivasyon

Jason Statham… Aksiyon filmlerinin aranan ismi, Hollywood’un belki de en karizmatik oyuncularından. Ama kendisi hakkında çok da bilinmeyen bir gerçek, onun sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda gerçek bir sporcu, dalgıç, Kickbox ve Uzak Doğu dövüş sanatçısı da olduğu. Yani anlayacağınız aksiyon filmlerinde, iyi dövüşüyor “rolü” yapmıyor, iyi dövüşüyor! “Fit rolü” yapmıyor, fit! Transporter (Taşıyıcı)’dan Crank’a, 40’a yakın prodüksiyonda “dublör kullanmaktan” hoşlanmadığını ve büyük çoğunluğunda kendi dublörlüğünü yaptığını hatırlatalım. Hadi tüm bunları geçtik, Jason Statham’ın 12 yıl boyunca İngiltere Milli Takımı’nda olimpik dalgıç olduğunu ve 1992 Dünya Şampiyonası’nda bu alanda dünya 12’incisi olduğunu çoğu kimsenin bilmediğinden eminiz! Özetle söylemek istediğimiz, Jason Statham’ın sadece karizmatik bir aktör değil, “kaya gibi sağlam” da bir sporcu olduğu. İşte bu sebeple, spor hakkında “bir-iki şey” bildiğine inandığımız Jason’un aşağıdaki sözüne kulak vermek istedik. “İnsan vücudu, bir dinamite benzer… Tüm gün boyunca bir kurşun kalem ile vursanız hiçbir şey olmaz. Ama gerçekten sağlam bir...

Devamını Oku

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne Özel…

Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne özel biraz nostalji yapalım istedik… Uzun süreli P90X-Türkiye takipçileri hatırlıyordur, “O Yapabiliyorsa, Sen de Yapabilirsin!” serimiz vardı, uzun soluklu, neredeyse 30’a yakın blog yazısıyla. Genellikle yabancı transformasyon örneklerinden oluşuyordu ve bizim kendi yerli değişimlerimizin çok artmasıyla ara vermiştik. Ama şimdi biraz nostalji yaparak, aralarında Facebook ve Twitter’da en çok paylaşılanını, belki de en etkileyici hikayeyi tekrar paylaşıyoruz. Ordudaki görevi olan paraşütle atlamalarının ardından gazi ve engelli olan Arthur’un, “engel”lerini nasıl aştığının öyküsü… Motivasyonunuz ya da inancınız mı azaldı? O zaman izleyin! Öyle bir video ki, yetişkin bir adamı ağlatabilir! Yoga’ya inanmıyor musunuz ya da gereksiz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Alışık olmadığınız için ve birazcık zorlandınız diye içinizden pes etmek mi geçiyor? Pes etmek yapacağınız en kolay şey! Biz ise, zoru sevenleri seviyoruz. İlk engelde yarım bırakanları değil, devam edenleri… Sonuç alacaklarını bile bile, üşengeçliklerine yenilip rahata düşenleri değil. Artık biliyorsunuz… O...

Devamını Oku

Yine Yeniden Başlamak (Başlayamadı!)

Selamlar, saygılar sevgili yağlı yahut kaslı P90X sakinleri… Beni pek çoğunuz tanıyor. Ucundan köşesinden yaşadığım P90X macerama şahit olmuştunuz (İşte Bitti… 120’lerden 98’lere…) Sporu sadece askerde yapmış biri olarak 120 kilodan çift haneli rakamlara getirmişti beni program. Sakatlık, hastalık gibi pek çok etken tam verim almamı engellemiş olsa da, sonuç benim için hayal ettiğimin ötesindeydi. İkinci tur için ne kadar hevesli olsam da, gündüz saatlerinde gelen o arzu ve istek, akşam saatlerinde yerini “aman be yaaa ne sporu şimdi“lere bıraktığı için çok istesem de başlayamadım. Bir kere tam teşebbüste bulundum, hatta 1 hafta kadar yaptım ama, olmadı olamadı. Gururla ikinci tur sonuçlarımı paylaşmak varken, günah çıkartıyorum şu an :-) Hayat kolay değil, herkes gibi benim de bir sürü engel çıkıyor karşıma, belki pek çoğunuzdan daha ağır bir iş hayatım var ama kesinlikle ve kesinlikle bahane değil !!! “Günde 1 saat spora ayıramamak” diye bir şey...

Devamını Oku

P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 5

Her zamanki gibi, “P90X reklama ihtiyaç duymaz, zaten onu yapıp-bitirip fiziklerini ve beraberinde hayatlarını değiştiren her kişi, onun birer canlı reklam panosudur!” hatırlatmasını yapıp, peki ya reklam yapacak olsaydı ne yapardı diyerek yaratıcılık jimnastiği yaptığımız serimize devam edelim… Bu seferki temamız, biraz gücün ve dayanıklılığın hayatta nerede ne zaman karşınıza çıkacağı belli olmaz. Bizim, P90X’e başlamaya karar veren “baba”lardan çok sık duyduğumuz bir başlamaya karar verme sebebi, çocuklarıyla oynarken onların hızına yetişemeyip, nefes nefese kalmaları ve keyifle oynamak isteyen çocukların off’layıp puff’lamarı idi… Bir P90X mezunu babanın ise, artık onun hızına yetişemeyen çocukları arkasında nefes nefese kalacaktır :-) Gerçekten de hayatta biraz daha gücün ve dayanıklılığın ne zaman nerede lazım olacağı hiç belli olmaz. İş yerinde ansızın dolabın rafları ve dosyalar başınıza mı yıkıldı?! Problem değil, fitsiniz, hallediverirsiniz… Ya da arabanızın tekeri sizi yolda mı bıraktı?! Problem değil, tek elinizle arabayı kaldırır hallediverirsiniz… Tamam, abarttık,...

Devamını Oku

Bu da Benim Hikayem

Merhaba, Kadir ben! Çoğu arkadaşım bana “Deli Kadir” der, ancak ben kendimi (eski tarih hocamın da çok güzel ifade ettiği şekilde) delilikle dahilik arasında bir yerlerde görürüm. Bir o yana bir bu yana düşüp dururum. Takriben 9 yaşımdan bu yana kilolu olduğumu söyleyebilirim. Buna en büyük etken 3. sınıfa geçtiğim dönemde ailemin yeni bir eve tanışması, tüm arkadaşlarımdan oldukça uzak kalmam, okulumun hemen evin alt sokağında olması ve annemin sürekli yemek yemem konusundaki ısrarıydı (suçlama yok). Eskiden fazla takmazdım kilolu oluşumu, nasıl olsa ilerde veririm derdim ancak yaş 22-23’e dayandığı vakit anladım ki kendi kendine gitmez yağlar (biraz geç basıyor sanırım). İşin aslına bakarsanız özellikle spor yapmak için bir arayış içerisine girmedim. Bir sitede takılırken sadece tek bir cümle içerisinde P90X’in adını gördüm, o kadar. Sonrasında “neymiş ki bu acep?” diye aranırken bu siteyi bulmuştum. Değişim videolarını incelerken “vay anassını sayın seyirciler” diye diye hemen...

Devamını Oku

P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 4

Önceki “P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı…” yazılarında olduğu gibi yeniden kısaca hatırlatalım… P90X Programı reklama ihtihaç duymaz! Onunla 90 gün gibi kısa sayılacak bir sürede, fazla yağlarından kurtulan, vücudu sıkılaşan, 2 merdiven çıkarken artık yorulamayan, enerji seviyesi artmış, daha güçlenen, daha sağlıklı hale gelen, sadece dışı değil içi de güzelleşen, gün boyu mutluluk hormonu salgılamaktan başı dönen :) , sadece fiziği değil hayata bakış açısı da değişen herkes… zaten P90X’in ayaklı reklam panosudur! Ama olur ya… P90X reklama ihtiyaç duysaydı ne yapardı diye beyin jimnastiği yaptığımız bu yazı dizisinde, ilginç görsel ve mesajları sizlerle paylaşıyoruz. Kışın geldiği ve denizi – havuzu özlediğimiz bu günlerde, bu özlemimizi de biraz giderelim istedik (kışın kapalı havuza gitme şansı olanları ayrı tutuyor, onları esefle kıskanıyoruz!). Not: Bu arada aşağıdaki reklam önerisiyle ilgili bir mantık yanlışlığına ilk işaret edecek olana sürpriz bir ödül vermeyi düşündük :-) Yorumlarınızı bekliyoruz.  Ara Sıra Değil… Her...

Devamını Oku

Yine Yeni Yine Yeni P90X4 :-)

Merhaba P90X Sevenler… Uzun bir aradan sonra yine yeniden, bu sefer 4. turumu yapmak için bugün itibariyle tam gaz P90X’e başlamış bulunmaktayım… 1. turu bitirmenin ardından 2. tura hemen başlamış ve düşe kalka bitirmiştim. Hatta 2. turda “Doubles” takvimi uygulayarak iyi ve daha etkili sonuçlar almıştım. Devamında bazı değişiklikler yaparak evde yapmak yerine; parkta, dağda, ormanda, su kenarında vs. 3. turu da tamamladım. Ancak yeme içme konusuna çok da dikkat etmeyerek bitirdim 3. turumu. Yine de sonuçlar tatmin ediciydi :-) Neyseki 4-5 ay aradan sonra, tabiri caizse üzerimdeki ölü toprağını atıp, ya Allah dedim ve bugün tekrar başladım. İnşallah daha muazzam sonuçları alıp, 4. turu yapan ve bu turda taktirleri toplayan bir sonuç olur. Herkese Selamlar… Gökhan’ın Önceki Sonuçlarını Hatırlayalım…...

Devamını Oku

Ayrılığa Bakış Açısı… Erkek vs. Kadın – 2

Bir önceki yazıda (Ayrılığa Bakış Açısı… Erkek vs. Kadın) muhtemel bir ayrılıkta, erkeklerin ve kadınların bu ayrılığı zamana göre nasıl kaldıracağına bakmıştık. O yazıdaki klişe, erkeğin hırs yapıp kendini spora vereceği, kadının ise kendini yaş pastaya vereceği idi :-) Ama bu bakış açısı ve klişeye “kontra” bir yazı ve görselle geleceğimizin de sözünü vermiştik. İşte sıradaki görsel: Karşı cinsler, sevgiliden ayrılınca ne olacağını düşünür ama gerçekte ne olur? :-) Erkekler nedense sevgililerinden ayrılır ayrılmaz, akacağı alemlerin, gideceği partilerin, genel olarak özgürlüğün dayanılmaz hafifliğinin hayalini kurar. Sanki dünyadaki bütün kızlar onun sevgilisinden ayrılmasını bekliyor da sıradadır. Oysa gerçekte olan, dapdağınık bir ev/oda, öyle ki bir şeyin üzerine basmadan yürümek mümkün değil, ortalıkta boş pizza – bira kutuları, 8 saat boyunca elden düşmeyen oyun konsolundan muzdarip ebleh ebleh boş bakan gözler… Hiç de hayal ettiğiniz gibi değilmiş di mi?! Kadınlar için ise sevgiliden ayrılır ayrılmaz, salya sümük...

Devamını Oku

Ayrılığa Bakış Açısı… Erkek vs. Kadın

Dün bir yazı paylaşmıştık. 14 Şubat Sevgililer Günü’nüzü daha 16 Kasım’dan kutlamıştık. Çünkü 16 Kasım’da P90X’e başlayan birisi, 90 gün sonra, yani 14 Şubat Sevgililer Günü programdan mezun olarak hayatının en iyi fiziğine kavuşuyordu. Şimdi benzer bir temadan devam edelim… Sizin için bir görsel hazırladık… Bu görsele özellikle kadın takipçilerin çok katılmayacağını şimdiden duyar gibiyim. O zaman şimdiden müjdesini verelim, “ayrılığa bakış açısının” alternatif bir versiyonu daha gelecek; o da sürpriz olsun :-) Hani dedik ya, spora başlangıcınızı özel bir güne denk getirmek diye… İşte bu özel gün hep de keyifli bir gün olmak zorunda değil! Yılbaşı, doğumgünü (her Pazartesi!) vs. tamam da… bir de acı verici bir ayrılıktan hemen sonra egzersize başlamak vardır. Aaaa… İşte bu da çok yaygın bir durum. Tabii ki kimseye burada “gidin de sevgilinizden ayrılın, spora başlayın” demiyoruz. Ama olur da başınıza gelirse, üzüntünüzü “spor” gibi faydalı bir noktaya kanalize...

Devamını Oku

P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 3

P90X o kadar harikulade bir programdır ki, reklama ihtiyaç duymaz! Sadece 90 günde değiştirdiği bedenler, onu geçtik sadece “dışınızı” değil, “içinizi” ve özetle hayata bakış açınızı değiştirmesi bile, onu uygulayan herkesin ayaklı bir reklam panosu olarak gezmesine yeter. Ama olur ya, P90X reklama ihtiyaç duysaydı ne yapardı? İşte hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı çalıştırarak, ilgili görselleriyle birlikte küçük açıklamalarından oluşan ve çok beğenilen yazı dizimize devam ediyoruz. Kemer meselesi!.. Her zaman söylediğimiz bir şey vardır; P90X bir “kilo verme” programı değil, ondan çok daha anlamlı bir “vücut şekillendirme” programıdır. Yani sizi bi aşağı bi yukarı, tam bir Yo-Yo gibi oynatan moda akımların aksine, P90X size gerçekten fit, sıkı, sağlıklı ve herşeyden önemlisi, siz aksine çok uğraşmadıkça uzun süre koruyabileceğiniz bir fizik kazandırır. O yüzden yine her zaman dediğimiz gibi, program süresince sadece “Kg’leri” değer ölçüsü olarak almak, yanlıştır. Peki onun yerine ne mi yapabilirsiniz? İncelmeye başlayan...

Devamını Oku

P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 2

Bir önceki yazıda (P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı…) bahsetmiştik; P90X programının reklama ihtiyacı yoktur, onu bitirerek hayatlarının en iyi fiziklerine kavuşanlar zaten en iyi ayaklı reklamdır. Ama olsaydı ve dergilere/gazetelere reklam verseydi, nasıl olurdu diye? İşte bugünkü reklamımızı “Nereden Başladığın Değil, Nerede Bitirdiğin Önemlidir” sloganı üzerine kuruyoruz. Gerçekten de öyle! P90X’e başlayan herkese, başlamadan önce “1. gün” fotoğrafı çekmeyi mutlaka öneririz. Çekin ve kendinize saklayın. Hemen bizimle ya da başkasıyla paylaşın diye değil. Ama “nereden geldiğinizi” bilmeniz ve daha da önemlisi, “sonunda nereye geldiğiniz” ile farkını çok daha net görebilmeniz için. Çünkü sonuçta gerçekten başlangıç noktanız değil, geldiğiniz nokta en önemli olan. Yine aşağıdaki reklamımız, “çekim yasası”nı lehinize kullanmak ve de başlangıç noktanız her ne olursa olsun aynaya baktığınızda kendinizi kötü hissetmeniz değil, geleceğinizi hayal ederek sizi devam ettirmeye yetecek motivasyonu bulmanız açısından önemli. Ne demişler… Bir yerlerden başlamak lazım… Siz neyi bekliyorsunuz? Nereden Başladığın Değil, Nerede...

Devamını Oku

P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı…

4 yaşındaki kızıma, hayata dair öğrettiğim çok önemli bir şey varsa, o da “Bak kızım, reklamı yapılan herşey kötüdür!” cümlesini empoze etmemdir herhalde! Çocuğunuz olsun ya da olmasın, bir gün yarım saat bir çocuk kanalı izleyin de görün, küçücük dimağlara işlenen reklamları… Ozmo kornetler, matahmış gibi gösterilen meyveli yoğurtlar, sosis-salamlar, cipsler-kolalar… “Reklamı yapılan herşey kötüdür” demekte çok mu haksızım? Sahi siz hiç domates – salatalık reklamı gördünüz mü?! Gelelim konumuza… P90X-TR bugüne kadar hiç parayı bastırıp reklam verme gereği duymadı, duymayacak da. Çünkü bizlerin en iyi reklamı, “fısıltı gazetesi” dediğimiz kulaktan kulağa yayılan, P90X-Türkiye ile vücutlarını değiştirmiş insanların orda-burda yorumları, şahit olan arkadaşları, eşi-dostu, çevresi… Zaten bundan güzel de reklam olmaz (teşekkürler). Ama, yine kendi kendimize fantezi yaptık :-) ve “P90X reklam verseydi n’apardı?” diye düşündük ve ortaya motive edici ilanlar çıkardık. “Fısıltı gazetesi” tamam da, “bir görsel, bin kelimeye bedeldir” demişler… Bakarsınız bu “reklam”lar...

Devamını Oku

Pazartesi Başlayacaklara Tavsiyeler…

Yaz tatilinin, bayram-seyranın, hatta şimdi seçim heyecanın da sona ermesiyle, P90X ile vücut transformasyonlarına yeni başlayacak olanlar rekor seviyede… Ve tabii ki, genellikle yeni bir şeylere başlayacak olanların olmazsa olmazı, Pazartesi’ler… İşte bu Pazartesi, P90X’e yeni başlayacaklar için, sizi mutlak başarıya ulaştıracak, motivasyonunuzu bu süre boyunca zirvede tutacak, doğruyu-yanlışı göstererek yol gösterecek, bir paragraf hazırladık. Sadece bu bir paragrafı okumak ve özümsemek, sizi bir adım ödeye taşıyacaktır. İşte bu yolculukta size yol gösterecek sihirli paragraf… “Öncelikle P90X nedir, onu bildiğinizden ve hangi yola baş koyduğunuzdan emin olun. Hala aklınızda soru işareti var ise, siz sorun Aykut Hoca yanıtlasın; orada 2500’ten fazla soru-cevap bulacaksınız… Önce üzerinizdeki “atalet” ve miskinlik durumunu atın. P90X ile bir gün nasıl geçer inceleyebilir, kendi beslenmenizi düzene sokmak adına bir gün boyunca ne tükettiğinizi bizimle paylaşabilirsiniz de… Motivasyona ihtiyacınız olduğunda, değişim öykülerini inceleyin; özellikle de yerli olanları… Bir Ayhan‘ı, İbrahim‘i, Pınar‘ı, Uğur‘u, Muhammed‘i, Okay‘ı, Ramadan‘ı, İçten‘i, Umut‘u,...

Devamını Oku

Tam Olarak “SEN” Ol!

İnsan ne isterse, istediği şeyin şiddetine bağlı olarak hemen elde eder… Mesela çok araba isteyen birisi, elinde biraz para bulunduruyorsa sahip olabilir. Çok daha fazla parası olan, çok daha iyi arabaya sahip olabilir. Yani bir şey için önce birikim şart diyebiliriz. Gerekli birikime sahip olmayan kişi de birikimi elde etmek için biraz çabalar. Telefon almak isteyen, elinde hiç parası yoksa bir sene boyunca iyi bir para biriktirip peşin parayla alabilir mesela. Ama dediğim gibi bunun için birikim şart. Vücut geçmişi olmayanlar ise, en azından benim gibiler (bir önceki yazılarımda (1 & 2) var geçmişim) 90 günlük periyotları bir birikim olarak nitelendirebilir. Öyle güzel bir birikim ki bu, günde kenara 1 lira atmak kadar kolay ama alışkanlığı sağlamak kadar da zor… Bugün 45. günün vermiş olduğu birikimle size gelişimi tarif etmem için müsade edin. Ettiniz mi ? Ediyorum o zaman… İlk yaptığım Plyo-X antrenmanımda yani 2....

Devamını Oku