Bu da Benim Hikayem

Merhaba, Kadir ben! Çoğu arkadaşım bana “Deli Kadir” der, ancak ben kendimi (eski tarih hocamın da çok güzel ifade ettiği şekilde) delilikle dahilik arasında bir yerlerde görürüm. Bir o yana bir bu yana düşüp dururum.

Takriben 9 yaşımdan bu yana kilolu olduğumu söyleyebilirim. Buna en büyük etken 3. sınıfa geçtiğim dönemde ailemin yeni bir eve tanışması, tüm arkadaşlarımdan oldukça uzak kalmam, okulumun hemen evin alt sokağında olması ve annemin sürekli yemek yemem konusundaki ısrarıydı (suçlama yok). Eskiden fazla takmazdım kilolu oluşumu, nasıl olsa ilerde veririm derdim ancak yaş 22-23’e dayandığı vakit anladım ki kendi kendine gitmez yağlar (biraz geç basıyor sanırım). İşin aslına bakarsanız özellikle spor yapmak için bir arayış içerisine girmedim. Bir sitede takılırken sadece tek bir cümle içerisinde P90X’in adını gördüm, o kadar. Sonrasında “neymiş ki bu acep?” diye aranırken bu siteyi bulmuştum. Değişim videolarını incelerken “vay anassını sayın seyirciler” diye diye hemen hemen bütün videoları izledim ve “ben de bunu yaparım ya, ne var ki bunda?” dedim (yapamadı!) Bütün bunları gördükten ve okuduktan sonra beni programa başlamaya iten önemli etkenlerden birisi de; gittikçe büyüyen göbekten dolayı ayak uçlarımı boynumu uzatmadan göremememdi! Düşünün 9 yaşımdan bu yana görmemişim onları. Nasıl bir hasret var anlatamam.

2013 yılının Mayıs ayında siteyi buldum sanırım. Haziran ayında da siparişim gelir gelmez hemen başlamıştım. Tam hatırlayamıyorum ya, biraz bulanık o kısımlar. Ancak net bir şekilde hatırlayabildiğim bir şey var; ilk başladığımda programı 1 ay kadar yapmıştım, belki 2. aydan da 1-2 hafta yapmış olabilirim. Aynada kendime baktığım zaman az biraz egom yükselmiyordu değil (Ego kelimesi normalde çok çok başka anlamı olmasına rağmen, popüler kültüre uyayım ben de). Ancak sonrasında bayram dolayısıyla 2 haftalığına ailemin yanına döndüm, geri dönüşümün hemen akabinde taşınma işlemlerine başladım derken öyle bitti gitti o seri. Bu olaydan bir kaç ay kadar sonra daha azimli bir şekilde yeniden başlamıştım programa ve bu sefer günde bir defa değil, iki defa yapıyordum. Sabah işe gitmeden önce ve akşam eve geldikten hemen sonra… Bu şekilde 15 gün kadar devam ettiğimi hatırlıyorum nihayetinde artık yapmak istemedi canım. Tabii bu 15 gün içerisinde aldığım sonuçlar (göze görülen kısmı) ilk yaptığım dönemdeki sonuçlarıma neredeyse eşdeğerdi. Keşke o zamanlar tamamıyla bırakmak yerine günde bir çalışmayla normal olarak devam etseymişim derim hala kendime. Ancak “keşke”lerle yaşanmıyor biliyorsunuz. Geçmişe çok odaklanırsanız önünüzdeki ağaca kafa atarsınız.

O günlerden bu vakte kadar niye aynı hantallıkta, durağanlıkta, sıkıntılarda, üşengeçlikte çığır aça aça geldim. Tabii en başında P90X ile tanıştığım için vicdan azabıyla geçen günler, aylar… 3 hafta önce inanın nasıl oldu, nasıl bir düşüncem vardı, buna nasıl karar verdim ben de bilmiyorum, programa tekrar başlamışım. Bunu kimseye de söylememiştim, şayet olur da tekrardan bırakırsam dalga konusu olmasın diye. Bir gün yine blogu takip ederken iş yerimden yakın bir arkadaşım gördü ve “Sen bunu yapamazsın.” dedi. Ona cevaben “Peki ya 2 haftadır yapıyorsam?” diyerek de herkese ilan ettim. Yalan söylemeyeyim, ilk haftadan 2 gün aksatmışlığım var. Ancak bu programı uyguladığımı ilan ettiğimden bu yana da her sabah daha bir hırsla uyanıyorum, sporumu yapıyorum. Şu an için yarım bırakma gibi bir düşüncem yok, şşşt sakın aklıma sokmayın. Bu 3 haftalık sürecimi özetlemem gerekirse; yok böyle bir şey ya. Vallahi yok. Gerek dinçliğim gerekse mutluluğum olsun bu hisleri sadece ve sadece P90X yaparken yakalıyorum. Onun dışında hep daha bir depresif, melankolik, saçma, yamuk yumuk bir şeydim işte. Şimdi öyle mi?

Tahmin edin; 2013 yılından bu yana sizleri hep gizliden gizliye takip ediyorum. Hayatlarınızda olan biteni biliyorum, yarım bırakan olursa yakasına yapışırım. Sizleri seviyorum ve şayet İçten hala buralardaysan selam olsun sana ve teşekkürler. Siteye ilk girdiğimde ilk okuduğum yazı senin yazılarından birisiydi. Ve bir çok yazısıyla ilham aldığım, farklı bir şeyler öğrendiğim diğer dostlarım; tüm sorularımı (ne kadar saçma ve gereksiz olursa olsun) en ince ayrıntısına kadar cevaplayan ve yol gösteren Aykut Hocam, sizlere de selam olsun.

Not: Ne çene varmış bende arkadaş ya.

2 Yorum

  1. Estaaaaağfurullah diye başlayalım o zaman :-) Ne demek, keyifle okudum.

    Anlattıklarınla çok güzel empati kurdum. Bugün de Whatsapp’tan konuştuk; kesinlikle P90X’in mental faydaları da saymakla bitmez ama fiziksel sonuçları da en en inatçı bünyelerde bile kendini gösterecektir, merak etme. Yeter ki sonunu gör. Bunu son zamanlarda çok söylemeye başladım ama, P90X’i deneyip deneyip sonunu getirememiş kişiler, sıfırdan ilk kez “bakir” bir şekilde başlayanlara karşı sanki biraz daha dezavantajlı pozisyona düşüyor. Yazıda bahsettiğin “ya yine bırakırsam” düşüncesi ensenin arkasında bir yerlere yerleşiyor olsa gerek :-)

    O yüzden her ne olursa olsun bu sefer bitir. Neden biliyor musun? Hani o ilk 2-3 haftada ya da şu anda hissettiğin haz var ya; bitirdiğindeki “bitirmişlik hazzı” onun belki 10 katı olacaktır. Beraberinde gelen “hayatının en fit vücudu” da hediyesi :-)

    Cevapla
    • Kadir Simsek

      Bugün size bahsettiğim gibi sadece o mental ve psikolojik olarak pozitif etkilerinden dolayı bile yapmaya devam edeceğim hocam :) Bu değişimler sadece benim gözlemlediklerim değil, arkadaşlarımdan gelen tepkiler de bunu kanıtlıyor zaten, 1 ay önceki ben ile şu anki ben arasında devasa bir fark var. Varsın fiziksel belirtiler 2 ay sonra gelsin. Sonuçta sadece 90 gün yapılıp bırakılacak diye bir kural yok bunda :) Hem ideal vücudumu da buldum, ona ulaşacağım :)
      Bu arada spor saatimi sabitledim, beslenmemi kendime göre gayet iyi bir şekilde de düzene oturttum ve şu an geriye kalan tek mesele sigara… Onu da bıraktığım zaman değmeyin keyfime :)

      Destekleriniz için size de çok teşekkür ederim hocam, sizi de telefondan sürekli rahatsız ediyorum bunun için de kusuruma bakmayın lütfen :)

      Cevapla

Yorum Paylaşınız