Yazar: admin

Güncel Yazıları: admin

Kurban Bayramı’nda da Devam…

Herkese Merhabalar, Öncelikle P90X-Türk Ailesi olarak herkesin Kurban Bayramını kutlarız. Şimdi… herkesten günlerdir duyduğumuz sorunun cevabını buradan verelim. 1 haftalık Kurban Bayramı tatilinde programınıza (P90X, Insanity ya da Hybrid) ara verseniz olur mu? Cevap: Olur! Her fırsatta programların fazlasıyla modifiye edilebilir olduklarını zaten söylüyoruz. Aslında popüleritesini bir bakıma da buna borçlu; ve tabii ki %100 başarısına. Evet, bunlar “ekstrem” programlar, ama burada Nazi Subayları yetiştirmiyoruz; ve Kurban Bayramı’nın uzun denk gelen tatilinde de programınız modifiye edilebilir. Öncelikli önerimiz, eğer yapabiliyorsanız programınızı bayramda da yapmanız. Ama seyahatinizden dolayı normal programınızı takip edemediğiniz durumlarda başka opsiyonlarınız da var. Bir tanesi, 1 haftalık süreçte programınızın Recovery Haftası’nı yapmak. Yani tatile ya da diyelim memlekete de gidiyor olsanız, setinizin 4-8-6-7 no’lu DVD’lerinizi yanınıza alıp, başka hiçbir ekipmana ihtiyaç duymadan, sadece vücudunuzu kullanarak programınıza devam edebilirsiniz. Eğer bu bir haftalık tatil, normal programınız gereği de Recovery Haftası’na denk geldiyse, zaten şanslılardansınız. Hiçbir modifikasyona...

Devamını Oku

Kış Saati Uygulaması Kalktı! Sporcuya Etkisi?

8 Eylül 2016 Perşembe günü itibariyle, daha önce uygulanan kış saati uygulamasının kalkmasını ve bütün yıl boyunca yaz saati uygulamasının devam etmesini öngören karar Resmi Gazete’de yayınlandı. Peki bu tam olarak ne demek? Öncelikle, yanlış bilinebilecek bir kaç noktayı netleştirelim. – Aslında kalkan “kış saati uygulaması” değil. Daha doğrusu “kış saati uygulaması” diye birşey de yok; “yaz saati uygulaması” var ve değişen, bu yaz saati uygulamasının bütün yıl boyunca kullanılacak olması. Yine konun bizimle (sporcularla) ilişkili olan kısmına geçmeden önce, nedir bu Yaz Saati Uygulaması (YSU) onu da çok kısaca anlatalım. Asıl amacı, gün ışığından daha fazla faydalanmak ve ülke genelinde enerji tasarrufu sağlamak amacı ile yılın belli döneminde (ki bizde bu Mart’ın son Pazar günü ile Ekim’in son Pazar günü arası idi), saatlerin +1 saat ileri alınması ile gerçekleşen uygulamaydı. İşte şimdi bu Ekim’den itibaren saatler tekrar -1 saat geriye alınmayacak ve Yaz Saati Uygulaması...

Devamını Oku

P90X Reklama İhtiyaç Duysaydı… 10

Uzuuunca bir süredir ara verdiğimiz ama çok beğeni toplayan, “P90X reklama ihtiyaç duymaz, onunla fiziğini ve hayatını değiştiren herkes P90X’in canlı reklamıdır!” serimize ve “Peki P90X reklama ihtiyaç duysaydı, ne yapardı?” beyin jimnastiğini yapmaya devam ediyoruz. Önümüz Kurban Bayramı ve tatilin 9 güne çıkarılmasıyla, okullar da açılmadan önce belki de bu yılın son plaj günleri kapıda… Peki şu hemen herkesin problemi “simit” tabir edilen göbeğin çevresindeki yağları nasıl saklayacağız?! Tabii ki üzerini gerçek bir simit şeklinde boyayarak değil! :-) Birazcık azim, kararlılık, 90 gün ve P90X ile… Çünkü bu sayfalar, simitlerini baklavaya çeviren sayısız örneklerle dolu! Ve her zaman tekrar ettiğimiz sloganımız gibi; “Onlar yapabiliyorsa, siz de yapabilirsiniz”… Yağlarını Böyle Saklayamazsın! Ve Önceki Reklam Fikirlerimiz…...

Devamını Oku

P90X Esra’dan Güncelleme Var! 80. Gün

Siteyi takip edenler, Esra’nın 60 gün sonuçlarını paylaştığı Blog’unu hatırlayacaktır… “Adım Esra ve bu benim P90X Mucizem…” diye başlıyordu. İşte o mucize devam ediyor… (İlk yazıyı kaçıranlar için; “Benim P90X Mucizem!“) Dün Whatsapp’tan 80. gün sonuçlarını paylaştığında, o kadar mutlu ve motiveydi ki, artık bunun onun için bir “hayat tarzı” haline geldiğini anlamak zor değildi. Ve aramızda şöyle bir konuşma geçti… Ben (Aykut): Artık bu bir hayat tarzı olmuş gibi duruyor sizin için! Geri dönüş yok :-) Esra: Aynen, yapmadığım gün rahat uyuyamıyorum, her yaptığımda ölecek gibi olsam da, her ölüşüm yeniden doğuşum oldu. 19 kilo gitti ama değişim paha biçilmez! Artık bırakmam :-) … İşte ne yalan söyleyeyim, normalde motive etmek hep benim içimdir ama Esra öyle bir tasvir etti ki… bu sefer alabildiğine motive olan bendim! Tekrar tebrikler… Esra’nın 80 Gün Sonuçları…...

Devamını Oku

Hiçbir Şey Yapamıyorsanız, Bunu Yapın! – Gece Yemeyin!

Ekstrem bir ev fitness programına hemen başlamaya belki de cesaret edemeyenler (ki aslında ne kadar erken başlarsanız, o kadar iyi!) ama bir yerlerden ufak ufak başlamak isteyenler için, “Hiçbir Şey Yapamıyorsanız Bunu Yapın!” yazı dizimiz devam ediyor… Serinin önceki yazılarını kaçıranlar için:         Şimdi sıradaki “hiçbir şey yapamıyorsanız, bari bunu yapın” öğüdümüz… Gece yatmadan önce yemeyin! Hatta daha spesifik olarak, gece yatağa girmeden yaklaşık 3 saat önce yemeyi – içmeyi (su hariç) komple kesin. Peki neden? Açıklayalım… “Yattığı yerden kilo vermek” hatta daha doğrusu “yattığı yerden yağ yakmak” terimini duymuşsunuzdur. Kulağa hoş geliyor değil mi? Ama gerçek! Bunun için önce, BMR dediğimiz Bazal Metabolizma Hızı denen kavramı açıklayalım. BMR, vücudumuzun rutin bir dinlenme sürecindeyken sarfettiği enerjiyi ifade eder. Bu oran, bir gün boyunca yakılan kalori değeriyle hesaplanır. Bilirsiniz, diyelim komadaki bir hastanın bile tırnakları uzar, saçları uzar, vücudu hiç hareket etmiyor gibi görünse...

Devamını Oku

Kendin İle Sözleşmeye Hazır mısın?

Öncelikle herkesin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarız… Peki siz kendi “zafer”inize imza atmaya hazır mısınız? Söz konusu fiziğiniz, ve onu değiştirme adına sonuç almak (zafer!) olduğunda, belki de ilk kural, önce kabullenmek ve “itiraf etmek” olmalı… Şundan emin olmalısınız ki “inkar”, hayatta en büyük düşmanınızdır! “Ben halimden memnunum”… “Böyle gelmiş böyle gider”… “Kim uğraşacak şimdi bunlarla”… “Şu bayram geçsin bakarız”… “Yılbaşı gelsin, 1 Ocak’ta başlarım”… İşte bunlar gibi, aslında çok yaygın olan “inkar”lar, sizin ile gördüğünüz o sonuçları alanlar arasındaki ilk ve en önemli fark. Oysa, “harekete geçme” aşamasından önce “kabullenme” aşaması gelmeli. Bu, sigarayı bırakma dahil, hemen tüm alışkanlıklardan kurtulma ya da yararlıları edinme için belki de ilk kural. O zaman günler günleri, haftalar haftaları, aylar ayları, hatta evet yıllar yılları kovalamadan, kendiniz ile bir anlaşma yapın. Şaka değil, mecazi anlamda değil, alın kağıdı kalemi ve kendinizle bir anlaşma yapın. Fiziğinizden ve gidişattan memnun değil...

Devamını Oku

O mu? Bu mu? Hangisini Tercih Edersiniz?

Denk geldiyseniz, uzunca bir süredir internette dolaşan bir karedir… Hemen söyleyelim “Photoshop” değil, metroda çekilmiş gerçek bir kare. Gerçi Photoshop’lu abartılmış halini de bulup, karşılaştırma için yazının sonuna ekledik. Peki bu fotoğraf karesi sizce; fazla gelişmiş vücutçuların günlük hayatta karşılaşabilecekleri sorunları mı anlatıyor, yoksa tam tersine biraz da “bıyık altından gülünen” bir övüncü mü? Sorunun cevabını biz verelim; bizce kesinlikle “B” şıkkı! Tahmin ediyoruz ki tercih hakkı sunulsa, 100 erkekten 99’u (her zaman bir %1 bırakılır :) biraz da sadistik bir duyguyla, söz konusu karenin içinde, soldaki iri kıyım abi olmayı, yanındaki “yahu nereden düştüm bu koltuğa, abicim şu steroid’lerini birazcık yana alsan” bakışlı Asyalı amcaya tercih edecektir. Peki, konuya biraz daha sosyo-psikolojik açıdan yaklaşırsak… Neye dayanır erkeklerdeki bu, çevresindekiler arasında “alpha-male” yani “baskın-erkek” olma arzusu?! Muhtemelen, insanoğlunun en temel güdülerinden olan “güvenlik” duygusuna. Erkek, hem kendini, hem çevresinde sevdiklerini koruma güdüsü adına, “güçlü” olmak...

Devamını Oku

Sizi İstiyoruz! P90X Blog’cularını Arıyor

Bu sitede Ev Fitness programınızı başarı ile bitirebilmenin birkaç altın kuralından söz etmiştik. Bunlardan bir tanesi “1. gün” başlangıç fotoğrafının mutlaka çekilmesi gerektiği iken, bir diğeri de P90X’e başladığınızı dost-düşman, mümkün olduğunca fazla kişiye ilan etmenizdi. Neden? Çünkü şu istatiksel bir gerçek ki, 90 günlük bu serüvene adım attığınızı çevrenizde ne kadar çok kişi bilirse, sizin de kararlılık ve sözünüzü tutma azminiz o kadar yüksek olacaktır. İşte şimdi size bunu, bir adım öteye taşıyabilme fırsatı sunuyoruz. P90X-TR’de yayınlayacağınız yazı ve yorumlarla, bu serüveninizi sadece yakın çevrenizle paylaşmakla kalmayacak, Türkiye’nin en büyük Ev Fitness sitesi ile yüz binlere, hatta milyonlara ulaşacaksınız. Bu da 90 gün boyunca sizi koltuğunuzdan kaldırıp “PLAY”e bastıracak itici gücü vermeye yetecektir. Baskı yok… Samimi, kendi cümleleriniz… Şu anda programı uygulayan, başlamayı planlayan, seven-nefret eden… herkesi paylaşmaya davet ediyoruz. Hemen şimdi! Not: Bu yukarıda saydığımız “psikolojik” itici faktöre ek olarak, P90X-TR’de blog yazıları...

Devamını Oku

Nereden Nereye… Özkan’dan Güncelleme

İnsanların fiziklerini (ve beraberinde hayatlarını) değiştiren bir Fitness Eğitmeni olmanın belki de en keyifli yanı, programı uygulattığınız kişilerden ansızın geliveren bir telefon, bir email ya da bir Whatsapp mesajı… Tabii bu mesaj, “Hocam 2 gündür yapıyorum ama daha göbek gitmedi!” değil de :-) “Yaptım ve oldu! Bakın bakalım nasıl?” tarzı, bir de değişim fotoğraflı olursa, işte o zaman bir anlamda insanın emekleri boşa gitmemiş oluyor, yaptığı işten zevk alıyor. Tıpkı Konfüçyus‘un dediği gibi; “Sevdiğin işi yaparsan, ömrün boyunca çalışmazsın”. Hissedilen bu. İşte, eski P90X’çi yeni Hybrid’çi Özkan’ın gönderdiği son fotoğraf karesi, gerçekten bana bunları hissettirdi… Aşağıda görebileceğiniz ilk gün fotolarının üzerinden öyle aman aman bir zaman geçmemiş. Yaklaşık 4,5 ay… Gerçekten de, yazının başlığında olduğu gibi; nereden nereye… Hemen ekleyelim, inanması belki zor ama son karede en ufak bir “Photoshop” kontrast ayarı bile yok. Evdeki ışığın altında, salonun ortasında, kaldırılmış ve çekilmiş bir kare… Öyle iyi bir...

Devamını Oku

Aluminyum Folyolar Zehir Kaynağı mı?

Mutfağımızdaki aluminyum folyolar… Pratiklikleri sebebiyle, sanırım hemen hepimizin kullanmışlığı vardır. Kendimden örnek vereyim. Sabah greyfurt ve portakal suyunu sıkarken, bulaşık makinesine girip çıkmaktan kalayının helak olduğunu düşündüğüm narenciye sıkacağına kendimce bulduğum çözümle, meyvelerin suyunun sıkıldığı hazneyi aluminyum folyo ile kaplamaktaydım… Tıpkı daha önceleri, yıpranmış tost makinesinin yüzeyini daha sağlıklı kılma adına, yinen onunla kapladığım gibi. Hatta yine bugün soğuması için ikiye keserek buzdolabına kaldırdığım karpuz da bu aluminyum folyodan nasibini almıştı… İşte hal böyle iken, tam da konu ile ilgili Dr. Ümit Aktaş’ın aşağıdaki görüşlerini, yorumsuz paylaşıyoruz… “Kliniğime gelen 12 yaşlarındaki kız çocuğu, bana gelmeden yaklaşık iki sene önce aşırı halsizlik, yorgunluk ve mide bulantısı şikâyetleri ile ailesi tarafından bir tıp fakültesine götürülüyor. Teşhis “Aplastik Anemi”. Bu kemik iliğinin baskılandığı ve neredeyse tüm kan hücrelerinin sıfırlandığı korkunç bir hastalık. Devreye hemen bu hastalığın tedavisi için kullanılan kemoterapi ilaçları ve kortizon giriyor. Küçük hastamın durumu iyice kötüleşiyor....

Devamını Oku

6-Pack vs. 10-Pack… Anatomi Üzerine

“Biz daha meşhur 6 tanesini çıkaramıyoruz, bu 10-pack mevzusu da nereden çıktı?!” demeyin… Bugün biraz “anatomi”den bahsedeceğiz. Evet karın kasları, o kadar egzersiz ve sağlıklı beslenmeye katlanılarak (biz yine katlanmak değil de keyif alınarak yapılan diyelim :) emek emek ortaya çıkarılan vücudun, adeta “incileri”dir… Genellikle klasik “merdiven-altı” spor salonlarında kocaman kollar, göğüsler, hadi omuzlar falan görürüz de, o süper-define karın kasları onlar kadar yaygın değildir; bu yüzden daha kıymetlidir, ki özellikle o saydığımız diğer kaslarla aynı anda mevcut olduğunda. Yoksa bilenler bilir, fitness dünyasında bir söz vardır; “zayıf bir erkeğin karın kasları ile övünmesi, şişman bir kızın büyük göğüsleriyle övünmesi gibidir” diye… Peki “6-pack, 6-pack…” diye duyarız da, nedir bu 6-pack?! Yurt dışında yaygın olarak “6-pack” yani “6’lı Paket”, bizde ise “baklava” olarak adlandırılan bu kaslar, aslında karnın ön bölgesinde yer alan Rectus Abdominis kaslarıdır. Onları birbirinden ayıran Tendinous Intersection denilen doku ile, “boğum boğum”...

Devamını Oku

Günün Email’i…

P90X-Türkiye olarak günde yüzlerce email alıyoruz. Ve mümkün olduğunca kısa sürede, her birini en doğru şekilde yanıtlandırmaya çalışıyoruz. Siz de ister P90X, ister beslenme ya da hemen her konuda sorularınızı info@p90xtr.com e-mail adresine yöneltebilirsiniz. Burada, “ne saçma soru, git Google Amca’ya sor!” demek yok :-) Bu başlık altında, bize gelen e-maillerden, başkalarının da cevaplarından yararlanacağını düşünerek seçtiklerimizi (tabii ki isim belirtmeden), cevaplarıyla birlikte sizlerle paylaşacağız. İşte Günün E-mail’i… Tarih: 07/08/2016 – Saat: 23:01 Konu:  … Email:  Programınızı yeni keşfettim ve son bir kaç gündür sitenizi inceliyorum. Yakın zamanda başlamayı planlıyorum ama öncesinde aklımdaki sorulara cevap verirseniz çok sevinirim. 1 - Programda kullanılacak ekipmanlar tam olarak nelerdir. Evde yapmaya uygun mu? 2 - İlk soruya biraz paralel olarak, spor salonuna mevcut üyeliğim var, 1 yıllık peşin vermiştim maalesef. Oradaki hocaların ilgisizliğinden şikayetçiyim ama yine de üyeliğim olduğu için bu programı spor salonunda da yapabilir miyim? 3 - Bir de...

Devamını Oku

Ayın 1’i… Bir de Pazartesi’ye Denk Gelirse…

Bugün 1 Ağustos 2016… Üstüne üstlük bir de Pazartesi!.. Şu ayın 1’leri ile Pazartesi’leri bu kadar özel kılan nedir bilinmez. Ya da bilinir… Haftasonu işlenen günahların (yeme – içme günahlarından bahsediyoruz!), günah çıkarmasıdır adeta Pazartesi’leri; ya da “klişesi” diyelim… Ayın 1’leri ise yine ayrı bir motivasyondur (bunların nirvanası da 1 Ocak’lardır biliyorsunuz!)… Şimdi bugün olduğu gibi, bu ikisi bir araya gelirse, işte o zaman tadından yenmez! Haftalardır, aylardır, belki yıllardır ertelenen “başlama” günü, artık daha fazla ertelenemez ve sonunda başlamaya karar verilir bugün… Aslında bizim her zaman dediğimiz gibi, bu işin 1’i, Pazartesi’si, Cuma’sı olmaz… Başlayacak olan başlar, yapacak olan yapar! Ama yine de, kendinize katalizör etkisi yapacağına inandığınız her türlü ekstra motivasyon kırıntısını lehinize kullanmanızda sakınca yok. Zaten durum da bunu gösteriyor. Ayın 1’inin Pazartesi’ye gediği bu günde, sitenin rating’leri tavan, belki bir süredir ertelenen başlama düşüncesi, bugün düşünceden eylem boyutuna geçmekte… O zaman...

Devamını Oku

Donmuş Besinler Tazelerinin Yerini Tutabilir mi?

“Sizce taze meyve – sebze mi, yoksa dondurulmuş olanlar mı?” diye sorulduğunuda cevabı bellidir değil mi? Tabii ki tazesi. Aslında yalnız sayılmazsınız, çünkü dondurulmuş gıda tüketiminde Türkiye, dünya listelerinde son sıralarda bulunuyor. Bunun sebebi, küçüklüğümüzden beri okullarda bize öğretilen; “Türkiye’nin 4 mevsimi bir arada yaşayan ve tarım ürünleri yönünden kendi kendine yetebilen bir ülke olduğu” bilgisi… Peki hala öyle mi? En azından “kendi kendine yetebilirlik” yönünden artık ciddi şüpheler var! En azından fiyat politikaları yönünden, bugün markette gördüğünüz muz, ananas, çilek, kavun – karpuzun bile artık yurtdışından ithal edildiğini görebilirsiniz. Kimileri hemen komşu ülkelerden (İran – Irak – Suriye), kimileri ise çoook uzaklardan (Ekvador – Kolombiya – Sirilanka) gelmekte… Yukarıdaki sorumuza geri dönersek; “Taze meyve – sebze mi, yoksa dondurulmuş olanlar mı?”… Cevabı aslında o kadar komplike değil. Eğer mevsiminde, dalından koparılıp, fazla uzun mesafeler seyahat etmeden, lokal, taze olarak tüketilecekse, tabii ki tazesi. Ama...

Devamını Oku

Gerçek Hulk, İran’da Bulundu!

Yeşil Dev Hulk’u bilirsiniz… Aslında bir çizgi roman kahramanı (Marvel) sanıyorduk ama gerçek hayattaki Hulk, fazla uzağımızda değil, İran’da bulundu! İran’lı Sajad Gharibii, takipçisi hızla büyüyen bir Instagram fenomeni! Aslında, başka bir Youtube fenomeni olan Fitness Guru’su Luimarco, bundan yaklaşık 5 ay önce ilk kez kendisini keşfedip kanalında “Boynu olmayan adam!” başlığıyla haber yaptığında, İran’lı Hulk’un Instagram’da sadece 2.312 takipçisi bulunuyordu… Bu yazının kaleme alındığı gün (20/07/2016) ise tam tamına 172 bin takipçiye sahip… (Siz bu yazıyı okuduğunuzda milyonları bulmuş da olabilir!) Şimdi her iri-kıyım kişiye “Gerçek Hulk” denmez, ama Sajad Gharibii’nin pek çok yönden Marvel kahramanı yeşil devi andırdığı da yadsınamaz bir gerçek. “Bol kıllı” ve definasyondan uzak cüssesine bakıp hemen, “Iyyy iğrenç… Bu ne biçim vücut” demeyin, çünkü kendisi bir vücut geliştirmeci değil, bir power-lifter! Yani onun için estetik fizik ön planda olan şey değil. Onun dışında, kendisi 330 ml’lik Fanta kutusu gibi...

Devamını Oku