8 Eylül 2016 Perşembe günü itibariyle, daha önce uygulanan kış saati uygulamasının kalkmasını ve bütün yıl boyunca yaz saati uygulamasının devam etmesini öngören karar Resmi Gazete’de yayınlandı. Peki bu tam olarak ne demek? Öncelikle, yanlış bilinebilecek bir kaç noktayı netleştirelim.
– Aslında kalkan “kış saati uygulaması” değil. Daha doğrusu “kış saati uygulaması” diye birşey de yok; “yaz saati uygulaması” var ve değişen, bu yaz saati uygulamasının bütün yıl boyunca kullanılacak olması.
Yine konun bizimle (sporcularla) ilişkili olan kısmına geçmeden önce, nedir bu Yaz Saati Uygulaması (YSU) onu da çok kısaca anlatalım. Asıl amacı, gün ışığından daha fazla faydalanmak ve ülke genelinde enerji tasarrufu sağlamak amacı ile yılın belli döneminde (ki bizde bu Mart’ın son Pazar günü ile Ekim’in son Pazar günü arası idi), saatlerin +1 saat ileri alınması ile gerçekleşen uygulamaydı. İşte şimdi bu Ekim’den itibaren saatler tekrar -1 saat geriye alınmayacak ve Yaz Saati Uygulaması tüm yıl boyu devam edecek.
Şimdi gelelim konumuza ve bu değişikliğin, spor severleri nasıl etkileyebileceğine. Hemen söyleyelim ki, bu değişikliğin etkilerini ülkece, zaten güneş ışığının bonkörce olduğu yaz aylarında değil de, asıl kış aylarında hissedeceğiz. Örnek vermek gerekirse, Kasım ayı ile birlikte, artık sabah 6’da kalktığınızda yavaş yavaş doğan güneş yerine sizi hala kapkara bir sabah bekliyor olacaktır! Özetle, eski uygulamaya kıyasla güneş 1 saat geç doğacak, 1 saat de geç batacak. Yani, eğer sporunuzu hafta-içi henüz okula ya da işe gitmeden, erken kalkıp yapanlardansanız… sizi biraz daha zorlu günler bekliyor belki. Çalar saatiniz ötmeye başladığında, kapkaranlık bir güne uyanmak, dünyanın en motive edici durumu olmayabilir. Ama olabilir de…
İşte tam olarak da burada konuyu, “iş sizde biter”e getiriyoruz… Gerçekten de tam olarak iş sizde biter, bitmeli! 1 saat erkenmiş, 1 saat geçmiş, hava daha karanlıkmış, aydınlıkmış… sizi yolunuzdan alı koymamalı.
Rus rakibi Ivan Drago, teknolojinin tüm nimetlerini kullanarak sıcacık spor salonlarında çalışırken, sabahın karanlığında kalkıp karların arasında kütük taşıyan Rocky de dünyanın en konforlusu sayılmazdı! Ama yolundan dönmedi, yapacağını yaptı, motive kaldı… Ve hikayenin sonunu hepimiz biliyoruz :)
O yüzden son olarak konuyu bağlarken, saatler ileri alınmış geri alınmış, sabah karanlık olacakmış akşam geç kararacakmış… demeden, bahane üretmeden, siz ne olursa olsun o günlük 1 saat egzersizinizi (tüm gününüzün %4’ü!) yapın. Yapın kurtulun, yapın mutlu olun… Yeter ki yapın!
Ne diyelim, öyle ya da böyle hepimize hayırlı olsun. Ama yeter ki Akrep‘in (hani şu Yelkovan‘ın arkadaşı) açısındaki bu küçük değişiklik… sizi asla yolunuzdan döndürmesin!
Hız kesmeden devam edebilmek için normalde başlamam gereken 3. turu bayram sonrasına bırakmıştım. Bu üçüncü turda değişiklik olarak daha önceki seferlerde “denemeyi düşündüğüm” ama yapamadığım bir şekilde sabahları yapmaya çalışacağım. Saat erken kalkmak değil de bilgi kirliliği motivasyonumu etkiledi hep. Yok “bütün gün çalışıyorsun güçsüz kalırsın”, aman “tam yarım saat sonra yemek yemen lazım yoksa boşa hamallık olur”, gibi…. Aslında sitedeki bilgiler bunları boşa çıkarıyor ama yine de etkileniyor insan. Bu sefer kararlıyım en azından deneyeceğim. Belki bu saat uygulaması işe yarar, hala gece gibi hissederim daha iyi olur. :D
Ben şahsen çok sevindim bu habere. Evet belki sabahları daha geç aydınlanacak ama işten çıktığımızda da zifiri karanlık olmayacak. O benim psikolojim üzerinde daha etkili oluyor.