Yazar: admin

Güncel Yazıları: admin

Şeker Kuleleri ve Havuç…

Dün bir P90X’çi, programda herşeyin çok yolunda gittiğini, daha ikinci haftadan çok iyi hissederek sonuçları görmeye başladığını ama beslenmede bir sıkıntısı olduğunu yazmış… “Havuç”u çok sevdiğini, ve onu hergün havuç yerken gören arkadaşlarının, havuçtaki şeker oranından dolayı, sporu boşuna yaptığını söylemesinden dert yanmış… Ah o (hiçbir şey bilmeyen) arkadaşlar!.. Tabii ki havuç şeker içerir, doğru. Tıpkı doğadaki çoğu meyve-sebzenin doğal şeker (rafine DEĞİL) içerdiği gibi. İşte biz de lifleriyle, posasıyla, vitaminiyle… tükettiğiniz bir havucu, nasıl diğer endüstriyel ürünlerle kıyaslayabileceğinizi gözler önüne sermek istedik… Yardımınıza yetiştik havuç sever Bugs Bunny’ler… – 500 ml’lik bir Kola’ya eşit şekeri (65 gr) almak için tam 1 kilo 383 gr’lık havuç tüketmeniz lazım! – 1 King Size Snickers Bar’a eşit şekeri (54 gr) almak için tam 1 kilo 149 gr’lık havuç tüketmeniz lazım! – 230 ml’lik bir bardak hazır portakal suyuna eşit şekeri (24 gr) almak için tam 511 gr’lık...

Devamını Oku

P90X Yoga’sının 5 Faydası!

Pek çoğunuzun P90X’in Yoga’sını yapmamaya can attığınızı tahmin edebiliyorum :-) ama bu yazı, bir dahaki sefere Yoga’yı yapmaya can atmanızı sağlamak için… Siz kendinize yakın hissedin ya da hissetmeyin, Yoga’nın varlığı 5.000 yıl öncesine (hatta bazı araştırmacılarca bu rakam 10,000 yıl öncesine) dayanıyor ve hala günümüzde bile gündemdeyse, bu işte bir iş olmalı! Yoga’nın faydaları saymakla bitmez derler ama hadi biz sadece 5 tanesini sayalım… 5… Daha Dik Bir Duruş! P90X’in genel olarak zaten ergenlik çağındaki birinin boy uzamasına pozitif etkisinin olacağı bir gerçek ama özellikle Yoga, diyelim 40 yaşında birinin boyunu uzatır mı? Eğer boy uzunluğundan kastınız, yer ile duruş pozisyonunuzda başınızın en yüksek noktası arasındaki mesafe ise, evet uzatır! Yoga, “posture” dediğimiz vücut duruş pozisyonunuzu düzeltecek, farkında olmadan kambur durmanızı önleyecek ve evet, sizi daha uzun ve diri gösterecektir. 4… Daha Fazla Esneklik! P90X’in Yoga’sını ilk kez denediğinizde kendinizi bir “kalas” gibi hissedebilirsiniz, bu...

Devamını Oku

Eren’in Sonuçları… -20 Kg… Mutlu Son Değil, Mutlu Başlangıç!

Eren… Nam-ı diğer Gizeras… P90X’te 50 gün sonuçlarını bizimle paylaşmıştı, hatırlarsınız. Bugün bana 90 gün sonuçlarını attığında ise, belki en az onun kadar sevinmişimdir :-) Kendisi, şu an biraz yoğun olduğundan, sonuçları onun adına benim paylaşmamı istedi, ben de bu isteği hiç bekletmeden hemen yerine getiriyorum. Her zaman söylediğim gibi, bana sorarsanız sadece 90 günde bundan daha iyi sonuçları getirecek dünya üzerinde başka bir program olduğunu düşünmüyorum. Ve yine yazıyı, Eren’in bana yazdığı şu söz ile bitirmek istiyorum… 97 kilo başlangıç, 77 kilo mutlu son, DEĞİL! Mutlu BAŞLANGIÇ…  Eren’in 90 Günlük P90X Sonuçları…...

Devamını Oku

Sağlıklı Yemek Neden Bu Kadar Pahalı?

İlk defa bir yazı kaleme alırken sinirliyim :-) Bakmayın gülen surat yaptığıma, gerçekten… Sorum şu, başlıkta da okuduğunuz gibi; sağlıklı yemek neden bu kadar pahalı? Olay bugün Makromarket’te, taze yabanmersini görmemle başladı küçük kutusunda… Her zaman yaptığım araştırmalarda (özellikle yabancı kaynaklarda), bu küçücük yabanmersini meyvesi, yiyeceklerin en faydalıları listelerinin hep zirvesinde, 1 numarasında çıkıyordu karşıma… Kalorisi düşük, vitamini yüksek, doğal antioksidan ve lif kaynağı… Buraya kadar her şey güzel… Sorun şu ki, meretin 100 gramı 13 TL (pardon 12,99!), tabii bunu kasadaki “bip” sesinden sonra anlıyorsunuz, üzerinde yazmıyor. Ne bu, kokain mi?! Benim bildiğim “yaban mersini” adı üzerinde “yaban” yani, doğada çok da fazla zahmeti olmadan yetişen bir meyve. Tamam, mesela safranın da kilosu deli gibi pahalı ama zaten kimse oturup 1 kilo safran yemiyor, pilavınıza bi tutam koysanız, oldu size mis gibi safranlı pilav. Ama yaban mersini öyle mi? Vallahi 100 gramı bir avucumu...

Devamını Oku

Çağrışım Oyunu… (Dikkat: Bu Yazı Spor Hayatınızı Değiştirebilir!)

Bakmayın yazının başlığında oyun dediğimize, aslında gerçekten önemli bir konuya değineceğiz. P90X’in en zor 10 hareketi yazısını hatırladınız mı? 10’dan zirveye doğru, P90X’in en zor hareketlerini sıralamıştık. Peki 1 numarada hangisinin olduğunu hatırladınız mı? Evet, P90X’in en zor hareketi, DVD’yi yerleştirip “Play” tuşuna basmak kabul edilir. Bu aşamada artık hemen herkes bilir ki, o “Play” tuşuna basıp Tony’nin sesini duyduktan sonra, o egzersiz öyle ya da böyle biter, bu hep böyle olmuştur. P90X’i (hiç istemeye istemeye de olsa) yarım bırakanların ortak noktası ise, işte o “Play”e basma olayının sadece bir değil, birkaç gün üstüste gerçekleşmeme durumudur. Yoksa bir an bile programın işe yarayacağından şüphe etmek değildir (işe yaramaması ne mümkün!). Şimdi gelelim çağrışım oyununa… Daha doğrusu “çağrışım psikolojik oyununa”… Bu, o “Play”e basmakta zorlandığınız günlerde, kendi beyninize oynayacağınız bir oyundur. Aslında hepimiz bunu küçüklüğümüzden beri oynarız. Açıklayalım… Hayatında bir bebeği olmuş olanlar, ya da kardeş,...

Devamını Oku

Buzdolabınızda Bulunması Gereken 10 Yiyecek! – Devam…

Önceki yazıda değindiğimiz ilk 5 maddenin üzerine, buzdolabınızda bulunması gereken diğer 5 yiyecek ile devam ediyoruz… Ama önce, besinlerin nasıl doğru bir şekilde buzdolabında saklanacağına dair birkaç ipucu… Sütü mutlaka buzdolabının iç raflarında saklayın çünkü dolap kapağında saklananlar, kapağı her açtığınızda sıcak havayla temas ederek daha hızlı bozulacaktır… Peynirleri hava almayacak şekilde streçleyip saklamak en doğrusudur ama yine de peynirinizin küflenmişse, 1-2 cm kalınlığında küflü bölgeyi kesip temizledikten sonra tüketmenizde bir sakınca yoktur… Sebze ve meyveleri önceden değil, yiyeceğiniz zaman yıkayın; çünkü nem çürümeyi hızlandırır… Meyve ve sebzeleri bir arada yanyana değil, ayrı ayrı yerleştirin; çünkü bazı meyveler “etilen gazı” üretir ve bu da hemen yanındaki sebzelerin daha çabuk bozulmasına sebep olacaktır… Bu küçük buzdolabı saklama ipuçlarından sonra listemize devam ediyoruz… 6… Humus Yine bu maddede sizi biraz şaşırtmış olabiliriz! Humus, çok kişinin buzdolabında yer alan bir ürün değildir ama hammaddesi nohut ve tahin olan humusun...

Devamını Oku

Buzdolabınızda Bulunması Gereken 10 Yiyecek!

“Forma girme sezonu” resmi olarak açıldı… Egzersizler zaten tamam ama beslenme konusunda ne yemeli, ne yememeli? Zaten “ne yememeli?” sorusuna bu sayfalarda pek çok örnek veriyoruz son günlerde, ama bugün “ne yemeli?” sorusuna ağırlık vereceğiz. Birinci kural şudur ki, insanlar evlerinde ve buzdolaplarında ne var ise genellikle onları yerler! Yani bu durumda asıl iş, evinize ve buzdolabınıza ne koyduğunuz ile başlıyor… Şu an gidin ve buzdolabınızı açıp bakın. İçinde ne gördüğünüz, sizin (ve ailenizin) doğru beslenip beslenmediği hakkında en açık ve net bilgiyi verecektir. Sözü daha fazla uzatmadan, artık hayatında fit olmayı tercih eden herkesin, buzdolabında bulunması gereken 10 besini sıralayacağız… 1… Süzme Peynir Normal peyniri herkes bilir ama süzme peynir ile normal peynir arasındaki fark; süzme peynirin preslenip bekletilmek yerine, kesilmeye bırakılıp süzülmesidir. Ve süzme peynir hem kazein hem de whey proteini içerir, hem de oldukça yüksek oranda. Süzme peynir bol miktarda kazein proteini...

Devamını Oku

Biri Justin Bieber’a P90X’ten Söz Etsin!

O bir… Gençliğin ilahı!.. Biliyorum, her ne kadar bu yazıyı okuyan siz (ya da ben) öyle değil diyecek olsanız da, öyle öyle… Neden? Çıkardığı albüm daha henüz 3 ay geçmeden “Platinum” olduğu için… Facebook’ta kişisel takipçilerine her hafta ortalama 207,788 kişi eklendiği için… Tek bir “tweet”i ortalama 30 saniyeden kısa sürede 100’den fazla re-tweet’lendiği için… Ya da ABD’de ergenler (teen), Justin Bieber saç kesimine 150 dolar bayıldıkları için… Her neyse… Hal böyle olunca Justin Bieber da o ilk “tıfıl” imajından artık sıyrılması gerektiğini düşünür. Biraz biraz vücut çalışmaya başlar… Peki bu dönüşümü en iyi ne taçlandırır? Tabii ki bir Calvin Klein iç çamaşırı poster çekimi! Buraya kadar her şey normal… İşte anormal durum, şu hemen aşağıdaki karede yatıyor. Ya sevgili Justin Bieber gerçek vücut transformasyonuna biraz üşenmiş, ya da Calvin Klein’ciler onu iç çamaşırları için yeterli bulmamış olacaklar ki, dostumuz bayağı bir Photoshop’a maruz kalmış! Önce daha...

Devamını Oku

İyi Görünen Kötüler – 2: Şekerli Mısır Gevreği

“İyi Görünen Kötüler” yazı dizisinde daha önce Meyveli Yoğurt‘lara değinmiştik… Ve sizi, bu küçük akıl oyununun kurbanı olmamak için uyarmıştık. Hani kelimeleri teker teker ele aldığınızda; “meyve” de iyidir, “yoğurt” da… ama işte birleşip markette satılan hazır meyveli yoğurtlar olunca konu, bambaşka bir hal alıyordu… Şimdi ikinci sırada şekerli mısır gevrekleri var. Yine benzer bir şekilde, kahvaltılık mısır gevreklerinin iyi birer kahvaltı alternatifi olduğu bizlere empoze edildi. Ama neye göre daha iyi? Belki bir kangal sucuğun tamamını doğrayıp, üzerine de tereyağında 5 yumurta kırıp, tamamını mideye indirmeye göre daha iyi olabilir… Ama bilinçli bir tüketici olarak, besin değerleri etiketini okumaya başladığımızda, gerçekte çoğu mısır gevreğinin “iyi” olmaktan çok uzak olduğunu görüyoruz. Bizim rastgele seçtiğimiz bir markanın (Ülker Kellog’s) 100 gramında, aşağıdaki değerler yer almakta. 504 Kalori 26 gr. Yağ 6,6 gr. Doymuş Yağ (buna dikkat!) 58 gr. Karbonhidrat 25 gr. Şeker 7 gr. Protein  Yani...

Devamını Oku

Erkeklerin Kadınlarda Çekici Buldukları 5 Fiziksel Yön!

Taa fi tarihinde (Mayıs 2014), oldukça ilgi çeken bir yazı yayınlamıştık… “Kadınların Erkeklerde Çekici Buldukları 5 Fiziksel Yön” adlı… Şimdi neredeyse 1 yıllık bir rötar ile, yazının merakla beklenen diğer versiyonunu tartışmaya açıyoruz. Yeniden hatırlatalım; bu liste iç güzellik, evine bağlılık, potansiyel iyi anne olma vs. gibi (tabii ki onlar en önemlileri ama :-) meziyetleri değil, sadece fiziksel özellikleri kapsıyor, onu hatırlatmak isteriz… İşte listemiz… (her türlü yoruma açıktır). 5 Numara: Kollar Kolların, “Kadınların erkeklerde çekici buldukları özellikler” listesinde yer alması doğal ama, erkeklerin kadınlarda baktığı fiziksel özellikler listesinde de yer alıyor kollar… Ve maalesef kadınlar bu alanda biraz daha şanssız. Çünkü diğer bölgelere bakmaksızın, şişmanca bir erkek şişmanca olan kollarıyla, bir şekilde “kandırabilir” ama kadınların böyle bir şansı yok! Erkekler, karşı cinste omuz ile birleşmiş yusyuvarlak, kaldırdığında aşağısı “lömbür-lömbür” sallanan kollar görmek istemiyor. Yağ oranı düşük, definasyonlu, şekilli kollar, erkeklerin gözlerinin takıldığı yerlerden biri…...

Devamını Oku

Aykut Hoca’nın Arşivinden…

P90X-Türkiye Blog’unun bence en efendi (tamam burada herkes çok efendi ama :) takipçilerinden Gizeras’ın (asıl adı Eren’dir bildiğiniz üzere), bir 12 Şubat geceyarısı benden, bugüne kadar sitede yer almayan “before fotoğrafımın yandan halini” istemesiyle birlikte… neredeyse unutup gittiğim kendi P90X transformasyonumu hatırlama şansı buldum. Hep ben mi sizi teşvik edeceğim; yine Gizeras’ın, aşağıda göstermekten sakınca duymadığım teşviki (gazı :) ile birlikte, bu vahim görüntüden (before!) sizleri de mahrum bırakmak istemeyerek, şimdi bu spontane blog’u yazıyorum… Karşılaştırma yapabilmeniz açısından, Gizeras’ın bu ansızın isteği ile biraz önce karıştırmaya başladığım harddiskimden, tam olarak kaçıncı gün olduğunu bilmediğim, ama o P90X’imin son ayında olduğunu tahmin ettiğim bir karemi de koyuyorum yine. Vücut böyle değişmeye başladıkça, aynalarda foto çekmek farzdır, banyonun dağınıklığının kusuruna bakmayın… Not: Kimse farketmeden önce ben söyleyeyim. Gizeras’ı telefonuma “P90X Kibaar” diye kaydetmişim :-) Çok fazla kişi olduğundan herkesi kaydetme şansım yok ama P90X ile ilgili kontaklarımdan...

Devamını Oku

İyi Görünen Kötüler!

P90X’te “ne yiyebilirim” ve genel olarak beslenme konusu, en çok soru aldığımız başlıklardan… (Bknz: Top Kek ve Meyve Suyundan Ara Öğün OL-MAZ!) O yüzden biz de “İyi Görünen Kötüler!” başlığı altında yeni bir yazı dizisi ile, bugün marketlerde sıkça yer alan ve adı üzerinde “iyi görünüp de aslında kötü olan” ürünlere yer vermek istedik. Açılışı meyveli yoğurt ile yapalım… Bizlere yoğurdun sağlıklı olduğu öğretildi. Aynı şekilde meyvenin de… Eee ikisini birleştirin; meyveli yoğurt… Duble sağlıklı değil mi? Cık! Şimdi kapak fotoğrafındaki markanın yine resimdeki (tadı gerçekten nefis) ürününü incelediğimizde, satıldığı şeklindeki bir kabında, aşağıda verilen değerler yer almakta. 575 Kalori 18 gr Protein 19 gr Yağ 83 gr Karbonhidrat Tabii ki üreticisi üzerine çoğu üründe yapıldığı gibi, direkt bu değerleri yazmaz. Pek de büyük sayılmayan kaptaki “servis ölçüsü” bölünmüş ve 5’te 1’i oranda yazılmış. Sorun şu ki, bu tip ürünler genellikle açıldı mı tamamı yenesi şekilde...

Devamını Oku

Yapamazsın!

Bir gece, delinin birinin kuyuya taş attığı misali, ansızın yazılan “P90X Yapıyorum Çünkü… (Boşluğu Doldurun)” yazısı, sizlerden inanılmaz ilgi görüp, gecesinde 200’e yakın yorum alarak yine sınırları zorladı… Herkesin kendine göre mükemmel geçerli sebepleri vardı, ama naçizane ben kendi nedenimi bir yazı ile açıklamak istedim. P90X hakkında, internette araştırma yaptığınızda aslında kötü bir yoruma kolay kolay rastlayamazsınız; ama çok ararsanız bulunmaz da değildir. İşin ironisi, P90X hakkında kötü yorumlar, daima onu “hiç yapmamış” olanlardan gelir! Benim düşüncem, bu kuşkunun (hatta bazen nefret) altında, “biz enayi miyiz, 1 yıldır spor salonuna gidiyoruz; hayır 90 günlük bu sonuçlar gerçek olamaz, olmamalı!” düşüncesi yatar… Halbuki bu insanlar, bundan sadece 6 ay öncesi teknolojisinin cep telefonunu bile kullanmaya erinirken, bundan belki 60 yıl öncesinin teknolojisi ve prensipleri ile spor salonunda ağırlık çalışıp, P90X’in sonuçlarını inkar ederler… Hani, “bu sonuçlar hep Photoshop” derler ya… İşte aslında o bizim için en...

Devamını Oku

Yapıyorum Çünkü… (Boşluğu Doldurun)

“P90X Yapıyorum Çünkü _______”… İstedik ki, bu sefer boşluğu siz doldurun. İsterseniz bizler de yorumlayalım. Tony’nin 10 Kanun’unda “Amaç” faktöründen bahsettik. Amacınız, belki ne kadar saçma olursa olsun, aslında ne kadar “net” ise, o kadar başarılı olacağınızdan… O yüzden merak ediyoruz; peki siz neden P90X yapıyorsunuz? Tsunami gelirse daha hızlı koşabilmek için mi?!… Yoksa yaza bir arkadaşınızın düğününde, daha da iyisi kendi düğününüzde daha iyi boy göstermek için mi?… Sizi terk eden eski sevgilinizin karşısına çıkıp onu mort etmek için mi?… Yoksa, Uğur gibi sessiz sedasız 2 tur bitirip P90X-TR ailesini şok etmek için mi?! Daha önce hiç görmediğin 6-pack’lerinin simetrik mi yoksa yamuk yumuk mu olduğunu merak ettiğin için mi? Yoksa, Acun’un bile adı Adriana Lima ile anılıyor, bi vücudu koysam kim bilir benden neler olur demek için mi? Liste çok uzayacak… İşte, sizin “çünkü”nüz her ne ise, biz onu duymak istiyoruz. P90X Yapıyorum...

Devamını Oku

Çok Terlemek = Kilo Vermek (Değildir!)

Bir önceki yazıda, detaylı bir şekilde “kas ağrılarına” değinmiştik, özellikle de ilerleyen zamanlarda artık kas ağrısı görmüyorsanız bunun negatif bir durum olarak görülmemesi gerektiğine. Şimdi ise, bize hakkında çok e-mail gelen terleme konusuna biraz detaylıca değineceğiz… Artık biliyorsunuz ki, P90X bir “kilo verme” programı değil, bir “vücut transformasyon” programı. Yani kimi kilo vermek için yapar, kimi hacim kazanmak için… Ama belki ortak tek bir nokta var ise, o da herkesin yağ yakımını istemesidir. Yağ yakımı düşünüldüğünde de, insanlar genellikle bunu “terleme” ile bağdaştırır. Oysa bu noktada insanlar iki büyük gerçeği atlamaktadır. Gerçek 1: Kilo ve yağ kaybı aynı şeyler değildir! Gerçek 2: Daha fazla terlemek, daha fazla yağ ve kalori kaybı sağlamaz! Terlemek özetle, artan vücut ısısını düşürebilmek için ter bezlerimizin su salgılamaya başlamasıdır. Amaç, bu suyun cilt üzerinde buharlaşması sonucu buraya hücum ederek kanın soğuyabilmesi ve vücut fonksiyonlarının normal şekilde devam edebilmesidir. Fazla su...

Devamını Oku