Kategori Arşivleri: Şehir Efsaneleri

Şehir Efsanesi: Sık Yemek Metabolizmayı Hızlandırır!

Bugüne kadar bu öneriyi eminiz çok sık duymuşsunuzdur: Sık sık ve küçük porsiyonlar tüketmek, metabolizmanızı hızlandırır. Bu teori şuna dayanır; eğer ateşe (ki buradaki ateş sizin metabolizmanız oluyor) küçük miktarlarda gıda eklerseniz, ateşi güçlendirecek ve toplamda daha fazla kalori yakacaksınız. Aslında doğru olan bunun tam tersidir. Eğer böyle yaparsınız yağ depolarınızın kökünü kazımanız mümkün olmaz. Eğer ateşi körüklerseniz, daima “insilün” salgılarsınız ve bu bedeninizi daima bir “emme safhasına” sokar. Bu safhada insülin, şekeri depolamaya veya yağ artırmaya yardımcı olan enzimleri uyarmakla kalmaz, depodan şekeri serbest bırakmaya başlar ve yağı yakmakla ilgilenen diğer enzimleri de engelller. Sürekli olarak bu durumda olmak vücudunuzun insülin ve enerji kullanımımızı dengeleyen diğer birçok hormonla ilişkisinin gerektiği gibi olmasına asla izin vermez. Unutmayın yağ, depolanmış enerjidir. O yüzden biz, pek çok yerde duyacağınız “günde 6 öğün yemek” felsefesini önermemekteyiz. Buna ek olarak davranışsal bir perspektiften bakıldığında da, sık sık yemek ne kadar yediğimizi...

Devamını Oku

Şehir Efsanesi: Ağırlık Çalışmak Boyu Kısaltır mı?

Ahhh… Bu soruyu, özellikle çok genç yaştakilerden ve de onların ailelerinden ne kadar sık duyduk… Ah Naim Süleymanoğlu, bunlar hep senin yüzünden! Naim Süleymanoğlu halter kaldırdığı için mi kısadır? Yoksa kısa olduğu için mi haltere elverişidir? Ağırlık çalışmaları konusunda maalesef insanları yanılgıya iten iddialardan biri de boy kısaltması “efsanesidir”. O zaman sıkı durun… Bu, bazıları için iyi haber, bazıları için ise kötü haber olacak! İnsanoğlunun boy uzunluğunun %80’ine yakını genetiktir. Geriye kalan %20’lik faktörlerin de çoğu beslenmeye bağlıdır. Yani basketbolu kariyer olarak seçmiş biri, basketbol oynadığı için uzamamıştır, uzun olduğu için basketbola yönelmiştir. Aynı şekilde bir halterci, halter kaldırdıkça kısalmaz, kısa olduğu için halterde avantajlıdır… Buna yine en iyi örnek, çok küçük yaşlardan beri ağırlık kaldırmanın “dibine vuran” ünlü bodybuilder’cılar olabilir. 7 kere Mr. Olympia olmuş Arnold Schwarzenegger 1,85 boyundadır. Aynı şekilde, ağırlık kaldırmaya 13 yaşında başlayan Lou Ferrigno’nun boyu da 1,93 cm’dir. Bugün, neredeyse...

Devamını Oku

Çok Terlemek = Kilo Vermek (Değildir!)

Bir önceki yazıda, detaylı bir şekilde “kas ağrılarına” değinmiştik, özellikle de ilerleyen zamanlarda artık kas ağrısı görmüyorsanız bunun negatif bir durum olarak görülmemesi gerektiğine. Şimdi ise, bize hakkında çok e-mail gelen terleme konusuna biraz detaylıca değineceğiz… Artık biliyorsunuz ki, P90X bir “kilo verme” programı değil, bir “vücut transformasyon” programı. Yani kimi kilo vermek için yapar, kimi hacim kazanmak için… Ama belki ortak tek bir nokta var ise, o da herkesin yağ yakımını istemesidir. Yağ yakımı düşünüldüğünde de, insanlar genellikle bunu “terleme” ile bağdaştırır. Oysa bu noktada insanlar iki büyük gerçeği atlamaktadır. Gerçek 1: Kilo ve yağ kaybı aynı şeyler değildir! Gerçek 2: Daha fazla terlemek, daha fazla yağ ve kalori kaybı sağlamaz! Terlemek özetle, artan vücut ısısını düşürebilmek için ter bezlerimizin su salgılamaya başlamasıdır. Amaç, bu suyun cilt üzerinde buharlaşması sonucu buraya hücum ederek kanın soğuyabilmesi ve vücut fonksiyonlarının normal şekilde devam edebilmesidir. Fazla su...

Devamını Oku

Artık Kaslarım Ağrımıyor! Üzüleyim mi, Sevineyim mi?!

Kas ağrısı ne demekmiş, P90X’e yeni başlayanlar ilk haftalarında iyi bilir :-) Biz bunlara genelde “tatlı ağrı” deriz ama hissettiğiniz bu kas tutukluğunun bilimsel ismi, “Gecikmiş Kas Ağrısı Başlangıcı – Delayed Onset Muscle Soreness (DOMS)” olarak geçer. Uzun bir aradan sonra spora yeniden başlarken ya da alışılmadık bir egzersiz yapıldığında bunu takiben 1-5 arası sürebilir ve şartlara göre hafif bir hassasiyetten tutun, bir süreliğine yürüyüşünüzü değiştirip, sizi bir limonun bile suyunu sıkamayacak kıvama getirebilir (ilk P90X’imde ben!). Aslında benzer koşullarda hemen herkeste görülmesine rağmen, bilim adamları DOMS’un nedeninde hala tam olarak hem fikir değiller. Bunun nedeni olarak farklı hipotezleri var: – Laktik Asit Teorisi – Kas Spazmı Teorisi – Bağ Doku Hasarı Teorisi – Kas Hasarı Teorisi – İltihap Teorisi – Kalsiyum Birikmesine Bağlı Enzim Taşma Teorisi... gibi. Bu sebeplerden bir ya da daha fazlası kas tutulmalarının nedeni olabilir. Ama burada asıl gelmek istediğimiz, özellikle...

Devamını Oku

Şehir Efsaneleri… 4

Açken egzersiz yapmak, daha fazla yağ yakmanızı sağlar! Cevap: Yanlış! Egzersizinizi (P90X ya da başka bir şey), tüm geceden kalma bomboş bir mideye yapmamalısınız. Eğer yaparsanız, enerjinizin çalışma için son derece yetersiz kaldığını göreceksiniz. Daha da önemlisi, bu şekilde kendi kas dokunuzdan kayıp verme riskiyle karşı karşıya kalmış olursunuz. Vücudunuz antrenmanda yakıt olarak kullanmak amacıyla belli miktarda şekere (glikoz) ihtiyaç duyar. Kaslarınızda yeteri kadar glikoz ya da depolanmış şekeriniz yoksa, vücudunuz kendi kas dokusundan enerji üretme yoluna gidecektir. Buna ek olarak, aslında ne kadar iyi ve performanslı bir egzersiz çıkarırsanız, o kadar çok yağ ve kalori yakarsınız. Ama egzersizinizi komple boş bir mideyle yapıyorsanız, muhtemelen o yoğun performansı sergileyemezsiniz. Burada yapılacak doğru şey, özellikle egzersizlerinizi sabah yapmayı tercih edenlerdenseniz, başlamadan 15-20 dakika önce hacimsel olarak küçük ama hem protein hem de karbonhidrat içeren, hızlı enerji verebilecek bir şeyler tüketmenizdir. Seçiminiz, biraz fındık ezmesi, küçük bir...

Devamını Oku

Şehir Efsaneleri… 3

Vejetaryen diyetler, et içeren diyetlere göre daha sağlıklıdır! Cevap: Tartışılır! Çok miktarda sebze tüketmek elbette sağlıklıdır. Ancak “gerçek” yiyecek gruplarından birini tamamen hayatınızdan çıkarmak fikri doğru değildir. Biz insanlar, hepçilizdir. Yani hem hayvansal hem de bitkisel gıdaları tüketecek şekilde geliştik. Hayvansal gıdalar demir, B vitaminleri, Omega 3’ler ve kalsiyum gibi, sağlığınız için son derece önemli olan kilit içeriklere sahiptir. Bunların bazıları bitkisel gıdalarda da bulunabilse de, miktarları genellikle büyük ölçüde daha azdır. Öte yandan, vejetaryen olmanız başlı başına sağlıklı olduğunuz anlamına gelmez. Bir vejetaryen olarak tonlarca işlenmiş tahıl, soya, şeker ve kimyasal da tüketiyor olabilirsiniz, ki bunlar kötü yiyecek seçimleridir. Burada yapılması gereken şey, bol bol sağlıklı ve organik sebze, yüzde yüz tam tahıl, mümkünse doğal yollarla yakalanmış balık ve yeşilliklerle beslenmiş hayvanların işlenmemiş etlerinden dengeli miktarda tüketmektir....

Devamını Oku

Şehir Efsaneleri… 2

P90X Türkiye’de yeni bir yazı dizisi… Şehir Efsaneleri! Amacınız ister zayıflamak, yağ yakmak, ister kas kütlesi ile hacim kazanmak olsun, çevremiz her zaman aslında şehir efsaneleri ile sarılmış durumda. Unutmayın ki, hiçbir şey bilmemekten daha kötü ve tehlikeli olan bir şey varsa o da yanlış bilmek ama doğru bildiğini zannetmektir. İşte bu başlık altında kısa kısa (uzun yazılarla sizi sıkmamak adına :-) bu şehir efsanelerine değineceğiz ve bir anlamda genellikle yanıltıcı olan bu şehir efsanelerini çürüteceğiz. Şehir Efsanesi: Sadece karın egzersizleri sizi karın yağlarından kurtarabilir! Yağı, tek bir noktayı hedef alarak yok edemezsiniz (Liposuction dışında, ki onun felaket sonuçları başka bir yazının konusu olabilir). Vücudun hiçbir bölgesi için “bölgesel yağ yakımı” mümkün değildir; ne karında, ne bacaklarda, ne de kalçalarda. Problemli bölgenizi düzeltmek için vücudunuzdaki yağı bütün olarak azaltmalısınız. Ki bu da yüksek yoğunlukta antrenman (örnek: P90X) ve iyi bir beslenme kombinasyonu ile mümkündür....

Devamını Oku

Şehir Efsaneleri… 1

P90X Türkiye’de yeni bir yazı dizisi… Şehir Efsaneleri! Amacınız ister zayıflamak, yağ yakmak, ister kas kütlesi ile hacim kazanmak olsun, çevremiz her zaman aslında şehir efsaneleri ile sarılmış durumda. Unutmayın ki, hiçbir şey bilmemekten daha kötü ve tehlikeli olan bir şey varsa o da yanlış bilmek ama doğru bildiğini zannetmektir. İşte bu başlık altında kısa kısa (uzun yazılarla sizi sıkmamak adına :-) bu şehir efsanelerine değineceğiz ve bir anlamda genellikle yanıltıcı olan bu şehir efsanelerini çürüteceğiz. Şehir Efsanesi: Kasın yağa dönüşmesi ya da yağı kasa dönüştürmek! Kesinlikle “Şehir Efsanesi” sıfatını hak eden en yaygın deyişlerden birisidir. Tabii ki gerçekte ne yağ kasa dönüşür ne de kas yağa dönüşebilir. Kas geliştirmek ve vücut yağını azaltmak tamamen farklı süreçlerdir (ama aynı anda da yapılabilir). Yağ yakar, kas inşa edersiniz ancak birinin diğerine dönüşmesi fikri, ancak kurşunun altına dönüşmesi kadar muhtemeldir....

Devamını Oku