Kategori Arşivleri: Motivasyon

Öncelikle yazıma bize P90X’i sevdirdiği, tattırdığı için Tony Horton’a ve bizleri bilgilendirip, her zaman yanımızda olan Aykut Hocamıza teşekkür ederek başlamak istiyorum. Yazıyı çok uzatıp dikkatleri dağıtmak istemiyorum sadece fotograflar bile yeterli bence :) Ama ben yine de P90X ilk turumu bitirdiğim süre içinde neler yaptım neler yapmadım bi anlatayım sizlere… Tabii ki başta beslenmeme dikkat ettim; fast-food yemedim, kola içmedim, şeker sürmedim ağzıma. Sabah kahvaltımı sağlam yaptım, sadece 1 dilim tam tahıllı ekmek yedim, öğlenleri ne bulursam onu yedim (tabii sağlıklı besinlerden), akşamları ise tavuk, ton balığı, et, baklagiller vs. yanında da salata yedim bolca. Ara öğünlerde leblebi, badem, ceviz, kuru üzüm bir de bolca meyve (günde 1 muz, 3 portakal, 1 elma gibi) yedim. Bu arada kaçamaklarım oldu elbette, haftada bir 250 gr kadar çiğ köfte (çiğ köftenin sağlıklı bir besin olduğunu düşünüyorum), iki haftada bir iskender, kebap vs canım o an ne...

Sevgili Arkadaşlar, Öncelikle bu sporla, P90X ile tanıştığım için o kadar mutluyum, huzurluyum, sağlıklıyım ki… Öncelikle programı uygularken hiç bir DVD’yi es geçmedim, Karın Parçalayıcı dahil, favorim de Yoga-X! Ayrıca Karın Parçalayıcıyı da çok seviyor ve aksatmadan uyguluyorum. Beslenmeye gelince, çok kasmadan tavsiyelere uyarak, ekmeksiz ve gazlı içecek olmadan idame ettiriyorum. Bol bol doğal protein, tavuk, balık ve siyah et yiyerek geçiyor günler… Sizlere de yazılarınız ve paylaşımlarınızdan dolayı teşekkürlerimi sunarım, sağolun. Başlıkta da söylediğim gibi şu an ikinci turdayım arkadaşlar. Ancak hala zorlandığım ve yapamadığım hareketler var, zor gerçekten zor, özellikle ağırlıkla yapılan DVD’ler. Bu aralar laptobum bozuk, o yüzden yapamıyorum programı, ancak boş durmayıp günde 10 km tempolu düz koşu ve ardından ezberimde kaldığı kadarıyla Karın Parçalayıcı’yı yapıyorum,  artık ne kadar oluyorsa! Maksat hareket olsun. Aykut Hocaya gelince… bu adam gerçekten kendini bu işe adamış. İnsanlığı ve kişiliğiyle, yaklaşımıyla ve bilgisiyle harika bir insan, sağolsun var...

İşte bitti… Düşe kalka, bata çıka 30 gün kadar sarkmayla bitti. Başlarken sadece bir hevesti benim için. O kadar alışkınız ki yalana dolana… Titreten kemerler, yürürken cayır cayır yağ yaktıran ayakkabılar, jeller, haplar… Bu da onlardan biri diye düşünmüştüm. Biraz daha araştırınca, befor-after videoları ve fotoları pek inandırıcı gelmemişti. Öyle fotoğraflar vardı ki, “yuh bu kadar da sallanmaz, biraz insanflı atın” bile demiştim. Ta ki P90X-Tr’yi bulana kadar. Sen ben gibi insanlar gördüm. Yağlısı da vardı, skinnyfat diye tabir edilenleri de. İşe yaradığını görür gibi oldum ama emin değildim. Olayın içindekiler; John,(Johngalt üstüne alınmasın, yabancı before-after fotoğraflarındakileri kasdediyorum) David değil de, Ahmet, Uğur , Kemal… olunca inandırıcılığı daha çok gelmişti bana. Sipariş verdikten sonra, setin geleceğinden bile emin değildim. O nedenle kapıda ödeme seçeneği ile sipariş vermiştim :-) Zor mu? Evet. Özellikle 120 Kg olarak başlamak ölüm gibi. Elini kolunu hatta -af buyurun- kıçını kaldırmak...

Merhabalar; Programda 67. günümdeyim arkadaşlar. Motivasyonum bu aralar biraz zayıflamış durumda. 60 gün sonuçlarımı sizlerle paylaşmak, biraz motive olmak istedim :) P90x’in, herkesin olduğu gibi benim de hayatımı değiştirdiğini söylemeden geçemeyeceğim. Blogu yakından takip ediyorum. Tüm arkadaşlarımın ve Aykut Hoca’nın yazılarını keyifle okuyorum ve bana çok şey kattığınız bir gerçek P90X ailesi :) Hayatı boyunca hiçbir şeyi tamamlayamamış, hep yarım bırakmış bir insan olarak bu sefer iyi başlamıştım, hala da fena değil ama biraz motivasyonum kayboldu açıkçası. Fakat asla yarım bırakmayacağım, bu sefer kendimden eminim. 60 gün sonuçlarım sizlere, değerli yorumlarınız da bana motivasyon sağlar umarım. Bu ilk yazımda biraz kısa tutuyorum ama tamamladığımda tüm P90X serüvenimi detaylı bir şekilde anlatacağım :) 60 gün özeti; Başlangıç Kilo: 72 kg Şu anki Kilo: 57 kg Tekrar görüşmek üzere arkadaşlar…...

Herkese Merhabalar… Daha önce 30 gün sonuçlarımı siz değerli P90X sevdalıları dostlarımla paylaşmıştım. Aldığım olumlu yorumların bana kattığı motivasyonu görünce 45. gün sonuçlarımı paylaşmak kaçınılmaz oldu. İlk ay sonuçlarımla karşılaştırdığımda kas kütlemin arttığını hissediyorum. Galiba bunda tekrar sayılarına dikkat etmemin ve son 3 tekrarın önemi büyük. Beslenmeme yine elimden geldiğince dikkat etmeye çalıştım. Ancak haftasonları bir gün sağlıksız beslenen arkadaşlarımın kurbanı oldum. Yine de uyguladığım küçük detaylarla zararı en aza indirmeye çalıştım. Son olarak sizlerle paylaşmak istediğim bir konu var. Malum 23 Ocak karne günü ve okullar tam tamına 15 gün tatil. Açıkçası ilk defa tatilin olmamasını istedim. Çünkü bu uzun tatil günlerinde sporum sekteye uğrayacak gibi görünüyor (mecburiyetten arkadaşlar, kalkıp kayınbabamın evinde Plyometrics yapacak halim yok :) Nerden baksanız 7 günü kaynayacak gibi. Ne yapmalıyım, ne yapabilirim? Yorumlarla yardımcı olursanız sevinirim arkadaşlar. Hepinize bol P90X’li günler… Samet’in 45’i…...

Merhabalar Tekrardan, Uzay ben, belki hatırlamışsınızdır hani şu “34 Günlük Serüven” blogumdan :) Malum son sınıf öğrencisiyim, pek giremedim buralara, değişimimin hepsini bir arada vermek istedim. Öncelikle Uzay, 2012 yılında 1,60 boyunda ve yaşına göre oldukça kilolu bir çocuktu. Yaşımın verdiği istekle spor salonlarına yazıldım, en fazla 1 ay gidip 2-3 kilo verip sporu bırakırdım ama bi yere kadarmış… Gel gelelim P90X ile tanışana kadar! Ben, annem bana sabah ekmek al dediğinde uyuyor numarası yapan birisiydim, hayatım abur cubur tatlılar, gereksiz fast-food ürünleri üzerine kuruluydu. Sinemaya gidiceksem bi kova mısırı bitirmeden çıkmazdım o salondan, bana yakışmazdı çünkü :) Yağ tulumu gibiydim maşallah. İşte bana bir değişim lazımdı. P90X ile tanışınca ufaktan bir şeylerin değişeceğini anladım. Ufaktan dediğime bakmayın, hayatım değişti aslına bakarsanız. 90 gün içinde tamamen tatlıyı bıraktım, abur cubur yanımdan bile geçemez, yan gözle dahi bakmadım. Tatlı krizine falan girmeye lüksüm yoktu. Çünkü benim...

Merhabalar P90X Ailesi, Size dün başımdan geçen bir olayı anlatmak istedim :) Ama yazıma başlamadan önce iki güzel kardeşimden bahsetmek istiyorum… Biri, nam-ı diğer Toy :) İkincisi ise Eren, tanıdığımız nick’i ile Gizeras :) Toy’un öyle güzel sonuçları var ki, kısacık sürede süpper denebilecek şekilde ve tüm bayanlarımıza motive kaynağı olduğu için de ayrı bir teşekkür ediyorum. İkinci sıra ise Eren’in… Veliahtım olarak görüyorum :-) Boynuz kulağı geçer diyorlardı da inanmıyordum. Erenle ikimizin vücut ölçüleri neredeyse aynı gibi ve şimdiden muazzam bir transformasyonu var. İnşallah P90XTR’nin sayfalarına o da adını altın harflerle yazdıracaktır. Gelelim konuma… Dün 29. günden tekrar başladım. Yani 2. tur. 2. aya başladım. Chest, Shoulders & Triceps vardı programda. Nedense üzerimde bir isteksizlik vardı, o da galiba uzun aradan kaynaklanıyor diye düşündüm. Haraketleri önceden Tony ile birlikte yaparken, bu sefer onlar beni geçiyordu. Sanki ilk başladığım o 132 kilolardaki his vardı içimde. Daha önceleri şınavlarda Tony’i bile geçerken,...

Herkese Merhabalar :) Daha önce bir blog paylaşmıştım (Öz Eleştiri, Samimi İtiraflar…), okumayan arkadaşlar için tekrardan kendimle ilgili bir hatırlatma yaparak başlamak istiyorum. Üniversite hazırlık temposu içinde 9 ayda alınan 24 kilo ile başladı benim hikayem. Evet, ben de dedim “yuh bu nasıl oldu” diye. Fakat gece 2-3’lerde yenen fastfoodlar, uyku düzeninin altüst olması, hareketsizlik falan derken bu kiloyu almanın pek de “yuh”luk bir yanı olmadığını görebiliyoruz :) Yaz olduğunda başlamak istedim spora fakat bu sefer de bilgisayar falan derken araya gitti. Kilolara hiç alışamadım, ne kadar kilo alıp vücudumun mahvolduğunu görsem de bunun için uzun bir süre üşengeçlikten dolayı harekete geçemedim, bu da işin garip bir yanı. İvme kazanmam biraz zor oluyor galiba :) Kilolarımla barışığım diyen insanları da (24 kilo almama rağmen) eleştirmeye ve o kişilerin ciddi öz güven problemlerinden dolayı bu yalanın arkasına sığındıklarını düşündüm, düşünüyorum. Hatta savunma olarak “beni daha tatlı...