Bu yazının orijinali kişisel Blog’um olan Temelkok.com‘da yer almaktadır. Koç Aykut’un izniyle burada yayınlanmaktadır.

Ne ki Bu P90X?

(Power 90 Extreme) 90 günlük bir ev egzersizi programı. Ortalama 1’er saatlik 12 videosu var, her gün birini yapıyorsun. Haftada 3 gün ağırlık çalışıyorsun: kendi vücut ağırlığın, 2 dambıl ve kapı barfiksi ile. Haftada 3 gün kardio egzersizleri var: zıplama, yoga ve karate! 1 gün ise esneme ve kas rahatlatma hareketleri. Ayrıca ağırlık çalıştığın 3 günde 15’er dakikalık extra karın hareketleri de var.

Yok üşendim salona gidemedim, yok hava soğuk koşmaya çıkamadım gibi dertleri yok. Evindesin, şort-tişört giy, havlunu suyunu al, bilgisayarı aç, videoyu oynat, gördüğünü yap… Bu kadar! 2 dakikada çalışmaya başladın işte!

Programı sonuna kadar uygulayıp da iyi sonuçlar almayanı görmedim. Kadın, erkek, genç, yaşlı, obez, koltuk değnekli… Her türlü insan… Programa uyarsan kalıcı bir şekilde yağ yakman garanti, daha esnek ve çevik olman garanti, eğer iyi beslenirsen kas yapman da garanti. Yeter ki programa uy, her gün çalış, elinden geleni yap ve 90 gün sonunda fark yaratacaksın!

Ben Nasıl Tanıştım P90X İle?

Bu sene Nisan ortalarında bir akşam üstüydü, yorgun argın eve geldim, masada gördüğüm çikolatayı attım ağzıma. Yarım saat sonra bir ağırlık, bir miskinlik çöktü. Gözlerim kapanıyor, vücudum bana fazlalık gibi geliyor… Kalktım, basküle çıktım; YUH! Hayatımda ilk defa 90 kilo! Kızdım kendime, son yediğim çikolatayı nasıl sorgusuz sualsiz atmıştım ağzıma. Hay o ağzıma… Hale bak!

Sonra sen otur saatlerce yerli yabancı fitness blogları oku, youtube videoları izle, forum tavsiyelerini araştır… Derken P90X’i gördüm, ismi tanıdık da geldi. Bir hafta önce dağcı bir arkadaşım 5 dakika bahsetmişti. Türkçe Blog’u da varmış bu P90X’in, milyondan fazla da blog takipçisi. Bir ben bilmiyormuşum meğer.

Okudukça okudum, 4-5 saat belki. Program ne, hareketler zor mu, nasıl yapılır, yapanlar ne sonuç almış, nasıl beslenmek lazım, sonuna kadar gitmek kolay mı, falan filan. Sonunda ikna oldum, programa kayıt oldum gecenin bir vakti!

Başladım Gitti!

DVD’ler, kapı barfiksi, program detayları ve çizelgeler 2 günde bana ulaştı. Kayıt olurken girdiğim boy ve kilo bilgilerime, ve yapabildiğim şınav-barfiks adetlerine göre bana özel bir program göndermiş sertifikalı eğitmen Koç Aykut. Blogu ne kadar çok okumuş olsam da, başlamak için hala yetersiz hissediyordum kendimi. 3 ay sürecek bir adanmışlık, programı aksatmadan tamamlayabilmek, eylemde süreklilik… Kolay değildi! Kendimi pek hazır hissetmesem de, başladım gitti!

1.gün DVD’si Core Synergistics: vücüdun merkez bölgesini çalıştıracakmış, bu tüm program için çok önemliymiş diye anlatıyor Tony Horton, DVD’nin başlangıcında. Tony bu programın yaratıcısı ve videolarda başrolü oynuyor. Eski bir stand-upçı, çok konuşuyor, ama komik ve rahatlatan bir tarzı var. Daha çok kadınların ilgisini çekecek bir tip aslında! Adam bir şekilde seni motive ediyor hareketleri hakkıyla yapabilmen için :)

1.gün, 2. gün, 1.hafta derken ilk 30 günü tamamladım. Günler geçti, her gün bir DVD’yi taktım, programı az-çok yaptım. Ama nasıl?

İlk 30 Gün

İlk 2 hafta bence çok kritik. Vücudumun her yeri ağrıdı bir kere 10-15 gün boyunca. Ben böyle yoğun, bir o kadar da keyifli bir kas ağrısı görmedim hayatımda. Bir gün karnım, öteki gün bacağım, diğer gün omzum… Her tarafım sıraya girmiş, “bugün ben ağrıyacağım” diyor. Ama 2 dakikada başladın mı videoya, tüm ağrılarını unutuyorsun, kendin için iyi bir şey yapmanın tatmini ağır basıyor. İlk 2 hafta bu ağrıları takmayıp, hatta onlardan zevk alıp, kendini programına adaman lazım. Çünkü sonrası müthiş bir tecrübe, anlatamam :)

İlk 2 haftanın kritik olmasının bir diğer sebebi de düzene alışmak. Tony’nin üslubuna, hareketlerin isimlerine ve yapılışlarına, dinlenme sürelerine ve videoların işleyişine… Çünkü bunlara alışana kadar, hareketi mi yapsam, videoyu mu izlesem, mola mı versem vb. diye diye biraz kafa karışıklığı yaşıyorsun.

Alışılacak diğer bir konu da gününü P90X’e göre programlamak. Sadece motivasyonuna güvenmek yeterli olmuyor. P90X’e ayırdığın vakti bir rutine çevirmen ve süreklilik kazanman gerekiyor. Bazı günler, canım hiç istemese de, sadece rutinimin bir parçası olduğu için P90X programıma uydum.

Sen de programa başladığımda bu yazdıklarımın yararını göreceksin, biliyorum :) Sen bu anlattıklarımı yaşarken, senin gibi binlerce kişi de aynı süreçten geçiyor. Bunu da bahsettiğim blogda paylaşıyorlar. Bir yandan Koç Aykut, diğer yandan senin gibi P90X’çiler yaşadıklarını ve merak ettiklerini yazıyorlar. Bu sayede hem sorularına cevap buluyorsun, hem yalnız olmadığını öğreniyorsun, hem de karşılaştırma yaparak kendi gelişimini görebiliyorsun. Programa kayıt olmanın en güzel yanı da bu blogun parçası olmak bence. Yoksa videoları internetten indirip, programı kafana göre (ve yalnız) de yapabilirsin!

Neyse, 30 gün doldu. 8 kilo verip 82’ye düştüm. Fitleştim, enerjim yükseldi, kuvvetlendim. Programın en zor kısmını pes etmeden tamamlamak, sonuçları görmek ve başarının geleceğini hissetmek paha biçilmezdi :)

Bir sonraki yazımda 90 günü nasıl tamamladığımı ve P90X’in bana neler kattığını detaylarıyla anlatacağım. O zamana kadar Dhalsim’e emanetsin :)