Türkiye’nin 1 numaralı Ev Fitness sitesinde, yeni bir “ürün inceleme” yazısı ile karşınızdayız! Öncesinde, her zamanki gibi hatırlatmakta fayda var ki, hiçbir ürün inceleme yazımız “reklam” değildir, sizler için dener yorumlarız, gerekirse vezir ederiz, gerekirse rezil! O zaman daha fazla sözü uzatmadan incelememize geçelim.

Televizyonda reklamlarını görmüş olabilirsiniz. “Bal tutan parmağını yalar!” atasözünden esinlenerek oluşturulduğunu düşündüğümüz tanınmış bir bal markasının ürünü Apitera ZEN. Biz P90X’çiler Yoga yapan insanlar olduğumuzdan, zaten “ZEN” kelimesi yeterince ilgimizi çeker :)

Ürünün reklamında bir hanımefendi, bağışıklık sistemini güçlendirmek adına önündeki havana bal, Propolis, zencefil, tarçın, karanfil, karabiber, limon ekler ve havanda döverek karışımı hazırlar. Ve der ki; “Ya da bunla uğraşmayın, biz sizin için karıştırdık, hazırladık!” İşte Apitera ZEN ürünün özü bu; bu yukarıda saydığımız 7 bileşenin karışımından oluşan balımsı, macunumusu bir şey. Macun demişken, zamanında hiç meşhur Manisa Mesir Macunu’nun tadına baktıysanız (herhangi bir sebepten :), işte tadı aynı onu andıracaktır.

İçeriğindeki baharatların ve de özellikle “Propolis”in bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu biliniyor, zaten markanın iddiası ve satış stratejisi de bu yönde; günde bundan bir iki tane ağzınıza sıkın, bağışıklık sisteminizi güçlendirin! Peki gelelim bizim izlenimlerimize göre artılarına, eksilerine…

Bizce Artıları:

– Önce firmanın iddiasından başlayalım; belki gerçek belki “plasebo etkisi” ama sizlere inceleme yazısı için ürünü aldığımda sanki hastalık başlangıcı gibi çok hafif bir kırgınlık vardı üzerimde ve boğazımda, ve biraz da abartıp 2-3 tanesini üstüste tükettiğimde, ertesi gün o kırgınlık gitmişti, hasta vs. olunmadı. Bunun sadece subjektif bir yorum olduğunu belirtip, şimdi biraz daha objektif artılarına geçelim ürünün…

– Ürünün paketlemesi şaheser! Her biri 7 gramlık 7 küçük paketten oluşuyor ve her biri kaşık vs. gerektirmeden, ortadaki katlı yerinden ikiye kırıldığında ağzınıza sıkabileceğiniz ya da peketinden emebileceğiniz şekilde dizayn edilmiş.

– Yine paketlemeden bahsetmişken; ürünün “içindekiler” detayları açık ve net şekilde yazılmış, her bir 7 gramlık paket için “enerji ve besin öğeleri” tablosu da yer alıyor. “Arısütü içermediğinden buzdolabında saklamak gerekli değildir” ibaresi düşülmüş. Ve onun dışında Propolis’in ne olduğu bilgisi de yine paketin üzerine yazılmış (Propolis; fenolik maddeler, polen, vitaminler ve mineraller içeren, arının ürettiği, reçineli bir karışımdır.)

Bizce Eksileri:

– Hani giriş cümlesinde dedik ya; bu asla bir reklam yazısı değildir, gerekirse ürünü vezir de ederiz rezil de diye… İşte bu ürünün “rezil” bir fiyatı var, bizce fahiş derecede pahalı. 7 gramlık 7 küçük poşetten oluşan ürün, marketlerde ve eczanelerde 8.99 TL‘ye satılıyor. Bu da kaba bir hesapla kilosunu 183 lira yapar! En azından 7’li paket 6.99 yapılıp, tanesi 1 TL psikolojik sınırının altında tutulabilirdi, bizce bu bir satış stratejisi hatası olmuş (ürünün maliyetinin gerçekten o kadar yüksek olmadığını tahmin ederek).

Sonuç:

Genel olarak “pakete girmiş ürünlerden uzak durun” dediğimizi biliyorsunuz. Ama “içindekiler”de gördüğümüz ve inandığımız kadarıyla, burada E330’lar vs. yok, belirtildiği üzere içinde sadece bal, limon konsantresi, zencefil, Propolis, bildiğiniz tarçın, karabiber, karanfil var. Eğer… bu bileşenleri aktardan alıp kendiniz hazırlayabiliyorsanız, ne mutlu hiç durmayın. Eminiz ki gerçekten böyle bir karışımın bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye pozitif etkisi olacaktır. Egzersizlerinizden önce alındığında, kendi çapında bir “pre-workout” etkisi bile yaratabilir. Ama böyle bir imkanınız yoksa, ve de fahiş fiyatı sizi üzmüyorsa, o zaman alıp siz de deneyebilirsiniz.

Afiyet olsun…