Yazar: Ecem

Ecem

Güncel Yazıları: Ecem

Neden Süt’ü Bıraktım? Sütü Kes, Ödem Gitsin!

P90X’e başlamamla tamamen altüst ettiğim beslenme düzenimde, belki de en radikal değişiklik süt ve süt ürünlerini kesmem oldu. Artık süt içmiyor, peynir ve yoğurt (evet, yoğurt da!) yemiyorum. Ne zaman arkadaşlar arasında “süt zararlı – süt içmeyin” tartışmasını açsam, tepkiler genelde çok sert oluyor. Bir kere anneler hemen ayaklanıyor (çocuklarına maşşallah bol bol süt içirdiklerinden…), yoğurt fanatikleri isyan ediyor… İkna olacak gibi olanlar ise, “peki süt içmeyeceksek, kalsiyumu nereden alacağız?” diye soruyor… Haklılar, bugüne kadar o kadar yanıltılmışız ki… Ben de aslında, “bilinç-öncesi” tabir ettiğim dönemime kadar, fazlasıyla süt içen biriydim, üstelik de sütün tadını sevmesem bile. Genelde sütle ilgili şikayetlerin temeli, sütün sebep olduğu gaz, şişkinlik ve hazımsızlıktır. Hatta bazı beslenme uzmanları, bunun için laktozsuz sütü tavsiye eder. Ben ise kendimde bunu deneme-yanılma yöntemi ile netleştirdim; sütü kestim, şişkinlikten-ödemden kurtuldum! Şimdi geleyim, bilinçlenme ya da “bilinç-sonrası” dönemime… Sütün %58’i karbonhidrat, %6’sı yağ ve bir...

Devamını Oku

Oturarak Başarıya Ulaşan Tek Canlı Tavuktur!

Aslında hepimizin burada olmasının tek bir sebebi var. Halinizden, fiziğinizden memnun değilseniz, alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekli. Çünkü oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur! Yoksa kanapede uzanmaya devam ederek, magazin dergilerinde gördüğümüz fiziklere ya da bu sitede şahit olduğumuz sonuçlara ulaşılamıyor. Elbette alışkanlıkları değiştirmek kolay değil. Mesela çay-kahveye atılan şekeri ele alalım. “Un, şeker, tuz denen o 3 beyazı bırakın!” diye bas bas bağrılmasına rağmen, şekeri birden kesmek zor gelebilir. Ben de yaşadım. Demli bir küçük bardak çaya, 3 küp şeker atardım. Sonra bunu ikiye indirdim, sonra da teke. Uzun bir süre tek şeker ile idare ettim. Derken bir Karadeniz gezisinde, oradaki çay üreticilerini gezme şansı buldum. Orada çaya hiç şeker atılmadığını, şeker veya tatlandırıcının çayın tadını bozduğunu öğrendim. Böylece şekersiz içmeye başladım. İlk başlarda tuhaf geldi ama sonra gerçek çay tadını hissedince bu kez eskiye asla dönemez oldum. Şu an şekerli bir çay içsem, şerbet gibi...

Devamını Oku

P90X ve Aşk…

Siz hiç aşık oldunuz mu? P90X yapma sürecini pek çok yönüyle aşka benzetiyorum. Arzulama, sorgulama, birleşme veya ayrılık. İşte P90X’e başlama ve sürdürme de, tıpkı aşık olma süreci gibi. Çoğu kez tutkulu bir istekle başlar, acabalarla ve sorgulamalarla devam eder. Sonunda ise birleşme (başarma) ile devam eder veya ayrılma (yarım bırakma) ile son bulur. Aşk ilişkisindeki tedirginlikler, P90X’e ilk başlarken de var. Onu yaparak muhteşem bir vücuda kavuşacağımızın hayali, aşkın ilk kıvılcımları gibi. Ancak ona başlamakla başlamamak arasında bocalama, aşkın o ilk tereddütleri. Hiç başlayamayacak olsanız dahi, belki ömür boyu sizi kemirecek “ya hayatımın aşkı oysa ve artık kaçtıysa” düşünceleri… P90X’e başladınız diyelim, aşık olup ilişkiye girdiniz. Ya onu devam ettirmek? İstikrarlı bir şekilde onu yapmayı sürdürmek de, aşka gereken değeri verip onu beslemeye benzer. Fedakarlık olmadan ikisinde de başarıya ulaşılamıyor. Zaman vermek gerekiyor. P90X’in adrenalin duygusu, aşkın heyecanı. Bazen yaşanan pes etme isteği, aşkın hüznü,...

Devamını Oku