Öfkeli Olmak Ne İşe Yarar?

DİKKAT! BU YAZI SİZİ MOTİVE ETMEZ, BENİM İÇSEL DÜNYAMI İÇERİR.

Duygularımın nasıl ve neden duygusuzluğa çıkarken öfkeye dönüşmesini anlattım. spor yapmama sebep olan itici gücün bu olduğundan bahsettim özetle. Sitenin büyük çoğunluğu erkeklerden oluştuğu için belki bu yazdıklarım tepkinizi çekebilir fakat genel bir algıdan bahsediyorum. Okuyacaksanız bunu unutmadan okumanızı dilerim…

Ne kadar itici bir başlık öyle değil mi? Öfke olumsuz olarak kabul edilen bir duygu ve ben çok öfkeliyim. Oturduğum yerden kalkıp harekete geçmemi sağlayan şey ise arzularım değil öfkem. Bu resmen ağır bir itiraf :) Öfke sorunu yaşayan çocukları spora yönlendirmek hep bir çözüm olmuştur, enerjilerini atarlar ve zararsız-etkisiz hale getirilirler. Öyle sağı solu kırıp döken bir öfke değil, sinsi sinsi damarlarımda dolaşıp fark etmeden nefes almayı uzun süre unutturacak bir yoğunlukta. Gündelik yaşantımda kimse öfkeli ve sinirli biri olduğumu göremez, öyle sakin ve suskunum ki; sığ ve dingin gözüküyorum.

Bütün bu sistem karşısında çoğu zaman çaresizlik hissetmek hiç hoşuma gitmiyor, mesela yanlışlıklar, eksiklikler, ihmal… Dünyanın kabul edilmek zorunda olunup gerçeklik diye algılanan; adına realite denilen, bütün olması gerekenden çok çok uzak olan o doğruları ve kuralları… bir şeyi hak etmenin ona erişmek için yetmemesi mesela, her yerde kabul gören illegal yollar, torpil, haklı olduğunuz halde asla kazanamayacağınızı bildiğiniz davalar… merhametsizlik, kendini beğenmişlik, doğumdan gelen fırsat eşitsizlikleri… hepsinden nefret ediyorum! Ve insanlar içimizde temiz bir köşe bile kurmanıza izin vermezler, bazen klişe cümleler kurarlar. Gerçeklerle yaşamayı öğrenmek zorundasın! Bunlar dünyanın gerçekleri vb. onlara neden olması gerekeni yaşamak varken olmaması gerekeni kabul etme genişliği gösterdiğimizi sormak yerine yumruk atmak isterdim. Dünya üzerinde küçücük ve çaresiz bir noktacık olarak gözüküyorum böyle bakınca…

Sporla İlgili Kısmı:

Sıraladığım çaresizlik duygularından sıyrılıp kontrol edebileceğim, her şeyin yolunda olmasını sağlayabileceğim bir bedenim var. Bulunmaz bir nimet öyle değil mi? Bu konudaki takıntım ve hep daha fazlasını istememin sebebi öfke. Bedeni ile bir şeyler başaran her türlü insana, bir mucizeyi izler gibi hayran hayran bakmışımdır. Bir çok denemem oldu onlardan biri olmak için; yüzme ile ilgilendim (11 yaşında), ilk katıldığım yarışta açık ara önde iken havuzun ortasına sırt üstü dönüp yattım ve bekledim. Yarış ve birilerini geçmek bana göre değil o gün anlamıştım bunu, beni mutlu kılacak şey değil. Kendimi korumak adına boks kursuna başladım, oldukça çıtı pıtı gözüküyordum herhalde ki antrenörüm sürekli dalga geçip durdu. Elimden geleni yaptığımı gördüğü halde tavrı değişmedi :) bıraktım!.. Şimdi bedenimi evimde, tüm bu zararlı faktörlerden uzakta aşkla bir şey yapmak adına eğitiyorum. P90X bana bunu en iyi şekilde sağlıyor. Her ne yaparsam yapayım, içinde ruhum da olmalı, yoksa yaşamamın hiç bir anlamı olmaz o zaman. Elimden gelenin en iyisini yapmak için her gün sadece tek bir fırsatım var üstelik.

Güçlü bir kadın olarak ölmek istiyorum. Kadınların nazik kibar ve kırılgan olduğu bütün söylemlerden ve erkeklerin güçlü kadınların duygusal olduğunu anlatan bütün toplumsal birikimden bıktım usandım. KİMSENİN BENİ BÖYLE İTHAM ETMESİNE İZİN VERMEYECEĞİM BİR KADIN OLARAK! Kollarım ince olmak zorunda değil, evime sen beni bırakmadan tek başıma da gidebilirim. Akşamları belirli bir saatten sonra sokaklarda kötü adamlar fink atıyor olabilir. Ben de kötü bir kadın olabilirim (suçlu bir kadın ve kurban bir erkekte olabilir). Bayan olduğum içi bana kibar davranma mesela! Çünkü incinmeyeceğim. Bunu yapabilecek babayiğit var mı? Ya da mert sözcükleri hep erkekler için, kadınlar için ise çok zarif ve hanım! Olmamı istedikleri ve bekledikleri şey olmayacağım. Tüm bunlara başkaldırıyorum çünkü TEK BİR hayatım var ve olmak istediğim şey olmalıyım. Dünyada iyi insanlar kazanamaz dediklerinde, inadına iyi biri olmak için uğraşacağım mesela! Bu dönemde torpilsiz aç kalırsın, kafayı yıllan dediklerinde, “kafasız olduğumu göremeyecek kadar kör olduğunu bilmiyordum” diyeceğim mesela… Zariflik algısı yüzünden kollarının kalınlaşmasından ödleri patlayan bütün zarif bayanlara inat barfiks çekeceğim! Bir gün bir uçurumun kenarında sallanırsam, kendi kollarım hayata çekecek beni; bir erkeğin kanatları altında bir zavallı olmak istemiyorum :) Kendi kanatlarımı P90X ile geliştirirsem, onlar hem sığınmam hem uçmam için yeterler bana.

Muses Angry

12 Yorum

  1. nctby

    öfkeyle kalkan zararla oturur diyerek yorumuma başlıyorum:) başlığı görünce aklıma ilk bu söz geldi ama yazının tamamını okuduğumda bir başkaldırış yazısı olduğunu gördüm. peki ben de şunu sana soruyorum. arabaya binerken başka bir insanın kapısını açmak bizim çok mu hoşumuza gidiyor, soğuk havada ceketimizi bir başkasına vermek, lokantada bir başkasının yediği yemeğin parasını ödemek, barda başkasının içtiği içkinin parasını ödemek ya da gecenin bir yarısı o kadar kilometreyi bir başkasını evine bırakmak için katetmek. seninde bildiğin gibi örnekler çoğaltılabilir. bunlar toplumun bize yüklediği misyonlar. ben de yazdıklarına çok isyan ettim ama başaramadım değiştiremedim. ama her şeye rağmen baş kaldırmak, isyan etmek güzeldir. içimizdeki anarşist ruhu arada açığa çıkarmalıyız.

    Cevapla
    • musess

      nctby :)kadınların bazılarının bu algı işine gelmiyor değil tabiki….burada cins ayrımıda çok gereksiz aslınla müşkil durumda olan birini sen de ben de evine bırakabiliriz aslında :)ama algı böyle değil erkek güçlü yanında olsun yolda başına bir şey gelmesin algısı var sanırım.bir şeyleri paylaşmak başkası için bir şeyler yapmak güzel ama dediğiniz gibi toplum bunu görev olarak yükleyince erkekler içinde sıkıcı oluyor demek ki…bu dediklerinizi yapmak zorunda değilsiniz aslında ödemeyin hesabı vermeyin ceketinizi sizde insansınız sonuçta sizde üşüyor olabilirsiniz..sizi kabul edenlerde bu şekilde etsinler….o kadar karışık bir mevzu ki konuş konuş bitmez aslında ….bence erkeklerin de bu isyanı çok haklı bir isyan:)o ruh yaratıcılık getirsin umarım bizlere yıkım değil….

      Cevapla
  2. Toy

    Merhaba,yazınıza bayıldım.O kadar içten,o kadar kararlılıkla ve o kadar akıcı anlatmışsınız ki ;hayran olmamak elde değil :) Bende bir genç kızım ve kadınların bu kadar küçük ve sahiplenilmek zorunda görülmesine sinir oluyorum.
    Aksine ben ayakta ve güçlüyüm,yılmadım,başardım demek istiyorum.Yazınız büyük bir motive kaynağı oldu benim için.Bastırılımış olan bir duygumu yeniden harekete geçirdi:ÖFKE
    Ne zaman sinirlensem daha güçlü olmak için bir neden oluyor bana :)
    Kollarımın kalın olmasından korkmuyorum,çünkü;bugüne kadar bana hiç bir el kalkmadı ama kimsenin kaldıramayacağına da emin olmak istiyorum.Siz güçlüsünüz…Ben güçlüyüm…Ve başaracağız.

    Cevapla
    • musess

      öfke her şeyi daha hırslı yapmanda bir araç olarak kalır inşallah canım.yaşantın boyunca umut dolu olup ondan beslenirsin umarım.kadınların üzerinde ki algıdan rahatsız olmana da çok mutlu oldum:)bunu sadece biz değiştirebiliriz çünkü:)….yazımı okuyup duygularımı paylaşıp empati kurduğun için ve hoş yorumların için teşekkür ederim…p90x ile erken bir yaşta tanışman çok güzel hedefine ulaştığını görmek ve güzel haberlerini almak için bekliyor olacağım..insanın zarif olması gereken uzvu elliri yada kolları değil ruhudur…kolları boşvermene sevindim :)

      Cevapla
  3. umtku

    Keyifle okudum :) bu yazıyı okuyunca anladım ki 50 barfiksi çekeceksin :)

    Cevapla
    • musess

      :)keyifle okumanıza şaşırdım sitede ki ataerkil kişiler baya anlayışlı çıktı:):):):)çekemeyecek olsam da en azından denemedim demeyeceğim:)zarif olmam için çekmemem lazım aslında:)içsel dünyamı motive olma gibi bir amaç ve fayda gütmeden okuduğunuz için teşekkürler:……

      Cevapla
  4. UgurDUZLA

    Farklı bir bakış açışı ama hoşuma gitti, okuyunca anladımki benimde aylardır bu denli düzenli beslenip evde hoplayıp zıplamamın altında kendime karşı duyduğum öfkenin payı olduğunu anladım :) teşekkür ederim bunun için

    Cevapla
    • musess

      aslında kızmanız gerekiyordu pek olumlu bir şey çıkmamış açığa:) …..keşke herkesin öfkesi bizim ki kadar yararlı olsa diyebilirim o zaman en azından kimseye zarar verdiği yok……hoplayıp zıplamaya devam …hoplamaktan zıplamaktan kimseye zarar gelmez nasılsa……değerli zamanınızı ayırdığınız için ayrıca teşekkür ederim.

      Cevapla
  5. Selam Müge,

    Yazını ben keyifle okudum :-) Ama okur okumaz kesinlikle aklıma gelen ilk şey / kişi Aileen Wuornos oldu.

    Daha önce izlemediysen, Charlize Theron’un oynadığı 2003 yapımı “Monster -- Canavar” adlı filmi kesinlikle izlemeni tavsiye ederim.

    Dediğim gibi, yazını okur okumaz aklıma ilk gelen şey bu oldu.

    Charlize Theron’un, senin daha önceki yazılarında bahsettiğin gibi, güzellik -- müzellik dinlemeden (ki bu filmde oynayanın o olduğuna bile zor inanacaksınız), dünyanın ilk ve tek kadın seri katili sayılan Aileen Wuornos’un gerçek hikayesini oynadığı film.

    İzlememiş olan herkese, bulup izlemelerini öneririm. Bu arada bence yazı doğru açıdan bakıldığında gayet de motive edici :-)

    Cevapla
    • musess

      Çok uzun bir zaman önce izlemiştim aykut hocam iyi ki hatırlattınız unutmuştum çünkü konusunu ;tekrar izlemekten zevk alırım. oyuncuda ki değişim inanılmaz gerçekten hocam …..sanat bu olsa gerek..resim içinde teşekkür ederim koç aykutumuz ……bugün ki film önerisi için ve yapıcı yorumunuz için de teşekkürler ……:)

      Cevapla
  6. Güzel paylaşım olmuş. Beğendim.

    Cevapla
    • musess

      önemseyip okuduğun ve zaman ayırdığın için teşekkür ederim….

      Cevapla

Yorum Paylaşınız