Hiç düşündünüz mü, neden piyasada yerli-yabancı yüzlerce, belki binlerce diyet kitabı ve genel olarak birbirinden farklı sayısız “diyet” var? Bunların hepsi mi sonunda işe yaramamak üzerine kurgulanmış ki, bir tanesi gerçekten işe yarasa ve insanları ideal kilosuna kavuşturup orada da tutsa, arkasından yeni tek bir diyet daha çıkmaz? O zaman cevabını biz verelim; evet, piyasadaki diyetlerin çok büyük bir bölümü, başta işe yarar gibi gözüküp, sonunda sizi başladığınız noktaya, çoğu zaman da daha kötüsüne getirip bırakmak üzere dizayn edilmiş durumda. Ki siz de umudu bir sonrakinde, sonra bir sonrakinde, sonra bir sonrakinde… arayıp durun (ve umudun yanında, beraberinde bolca da para harcayın) diye. Bu kısır döngüden kurtulmanın İLK yolu, “diyet” (Türkçe’de kullanıldığı anlamda) sözcüğünü gördüğünüz yerden arkanıza bakmadan kaçmanızdan geçiyor. 3 günlük, 3 haftalık, 3 aylık… “diyet”ler değil, 1 ömürlük yaşam biçimi değişikliğine geçmekten. Peki, klasik “diyet”lerin temelde nerede ortak yanlış yaptığını söyleyelim. Piyasadaki “diyet”lerin neredeyse...

Devamını Oku