Sağlıklı Beslenme(me) İçin Neden?

Bu yazı başlığını 2 şekilde de okuyabilirsiniz. Sağlıklı beslenme için neden ya da sağlıklı beslenmeme için neden… Biz ikincisinden başlayalım.

Günümüz yaşantısında yaygın bir düşünce kol gezmeye başladı. O da, günümüzde sağlıklı yemek yemenin pahalı olduğu! Aslında durum bundan 20-30 yıl kadar önce tam tersiydi. Benim çocukluğumda, her zaman abur-cubur daha pahalıydı, sağlıklı beslenme “gariban işi”ydi!

Çok iyi hatırlarım, Türkiye’de ilk McDonald’s 1986 yılında açıldığında, merak edip ailecek gitmiştik. Hatta bir anım vardır, patates kızartması ile “çatal”, yani plastik çatal gelmemesine şaşırmış, kasadaki çocuğa sormuş, o da McDonalds’larda çatal kullanılmadığını söyleyince, ben 6 yaşındaki afacan bilmiş halimle, “Turgut Özal gelse (o dönemin Başbakanı olsa gerek), ona da mı yok?!” demişim :-) Dedik ya ilk McDonald’s deneyimi diye; merak etmeyin artık çatal sormuyorum (merak etmeyin artık McDonalds’a da gitmiyorum!)

Zaman geldi geçti… ABD’de yaşadığım dönemde, McDonalds’ın “Dollar Menu” yani ne alırsan herşeyin 1 dolar olduğu geniş menüsünde, 3-4 dolara bayağı bayağı karnınızı tıka basa (bir şekilde) doldurabilecekken, marketlerde bir küçük torba, belki 300-400 gram kirazın 13-14 dolara satıldığını da gördüm, karpuzların dilim dilim satıldığına da… O dönemde muhtemelen Türkiye henüz bu “ucuz ve sağlıksız fast food” furyasına bu denli kapılmamıştı. Ama geç kalmadı! Şimdi bugüne baktığımızda, çevremdeki tablonun pek de farklı olmadığını görüyorum. Yakın bir zaman önce bir AVM’nin yemek katında ismi tanınmış bir lahmacun restoranının, “2 lahmacun + 1 ayran”ı 5 TL’ye sattığını gördüm. Şimdi bu firma bir aşevi, bir hayır kuruluşu değil de ticari bir firmaysa ve bu 5 TL’den bir de kar ediyorsa, ne o lahmacunun içindeki et ettir (bu arada Arapça’da “Lahma” et demek, ismi buradan gelir), ne de o ayranın içindeki yoğurt yoğurttur; böyle birşey beklemeyin.

Yine aynı şekilde, küçüklüğümde Algida markası ilk çıktığında, derdik biraz pahalı ama dondurma da dondurma yani! Kırk yılda bir yenirdi, tat verirdi. Hakiki Kahramanmaraş dondurmasına burun kıvrılmıştı hemen. Şimdi ise sanırım 1 TL’ye çeşit çeşit kornet dordurma, 50 kuruşa o buzlu zımbırtılardan olmalı. Zaten yasal düzenlemeler gereği, onların da üzerinde artık “dondurma” değil, “buzlu süt” yazıyor! Dediğim gibi, liste ve örnekler uzadıkça uzatılabilir…

Geleceğimiz nokta, “sağlıklı beslenmeye şu an vaktim ve naktim yok” argümanı, bu şekilde bakıldığında ilk başta meşru görülebilir. Amma… madalyonun bir de diğer yüzü var. Son yıllarda kanser vakaları hiç olmadığı kadar hortladı mı, hortladı! Daha çocuk denecek yaştakilerde bile obezite alıp başını gitti mi, gitti! Elinizi kolunuzu sallasanız; diyabet, tansiyon, kalp rahatsızlığı, Alzheimer… lotosunun vurduğu birine mi denk geliyorsunuz, evet! Bugün Türkiye dahil, dünyanın pek çok noktası tarihte ilk kez “anne-babasından daha kısa ömür yaşaması beklenen bir jenerasyon” ile karşı karşıya!

Ve tüm bu tabloyu, hemen şimdi, bugünden, daha sağlıklı beslenmeye başlayarak tersine çevirebilmek mümkün. Bunu başarmak, tahmin ettiğinizden daha kolay. Efendim? Yine, “Vakit ve Nakit” mi dediniz? O zaman biz de diyoruz ki…

Sağlıklı beslenmeye şimdi “vakit ve para” ayıramadığını söyleyenler, er ya da geç ciddi bir hastalığa “vakit ve para” ayırmak zorunda kalacaktır.

3 Yorum

  1. Burada bu yazı vesilesi ile, P90X ve bu bağlamda başlamış olduğum “Sağlıklı Beslenme” ile başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum. Umuyorum, okuyan arkadaşlar için faydalı olacaktır.

    Yaklaşık 2-3 senedir midemde, daha doğrusu boğazıma doğru olan üst kısımlarda ciddi manada bir rahatsızlığım mevcuttu. Çok doktor gezdim, ama net bir netice alamadık. Halk arasında, amcalarımız teyzelerimiz de safra kesesi vb. gibi şeylerde sıkıntım olduğunu söyleyerek beni korkutuyordu :) Ancak yapılan testler sonucunda böyle sıkıntılarımın da olmadığını gördük. Nihayet sorunu bulduk, öğürme refleksi idi ! :) Öğürme refleksimin kuvvetli oluşundan dolayı, sürekli olarak kusacak gibi oluyordum.

    P90X’e başlayıp çok kıymetli Aykut Hocamın vermiş olduğu besin programına paralel şekilde beslenmeye başladım. Önceden kek, pasta, börek, poğaça vb. sıklıkla tüketiyordum. Şu an anlıyorum ki kendimi karbonhidrat ve yağa boğuyormuşum :)

    P90x ile başlamış olduğum beslenme alışkanlığı, şu an benim için bir tutku haline geldi. Çünkü artık öğürmüyorum, kusmuyorum! Tüm samimiyetimle söylüyorum, bu sıkıntımdan kurtuldum. Hiç şikayetim yok, ve hayatımın kalitesini o kadar artırdı ki, bunu yaşamayan bilemez…

    Bu vesile ile Aykut Hocama ve P90x’e bir kez daha minnettar olduğumu dile getirmek istiyorum. Gerçekten, daha programın 2. haftasına yeni geçtim, beslenme programını da 3 hafta kadar kullanıyorum ama, bu kadar kısa süre içerisinde bile hayatımın değişimini yaşattı bana, yaklaşık son 2-3 senedir bu öğürme şikayetim vardı, çok şükür o artık yok ve ben çok rahatım ! :)

    Cevapla
  2. Metehan

    Yazıda gerçekten çok iyi noktalara değinilmiş, şuan görüyorum da her küçük çocuğun elinde popkekler meyvesuları gofretler yani hep hazır besin, hem vücuda hemde cebe yazık. Türkiye de bununla ilgili neredeyse hiç seminer yok yapılmamıştır bence ben hiç görüp duymadım çünkü. Ki biz P90X programı ve Aykut hocamın öğrencileri olarak çok şanslıyız ben kendi adıma hakkaten ne kadar teşekkür etsem azdır Aykut hocama emeği çoktur üzerimde ki aynı şey umarım burdaki tüm P90X Ailesi olarak aynıdır. Şuan belki bu sitede birlik beraberlik içinde olmasak bizde çoktan o sağlıksız grubuna girmiştik..
    Tekrardan teşekkürlerimi sunarım Aykut hocam ve P90X ailesine :))

    Cevapla
  3. Çok güzel bir yazı ve çok güzel bir görsel olmuş. Görseli Instagram’ımda paylaştım şimdi :-)

    Cevapla

Yorum Paylaşınız