Sağlıklı Yaşam Sanatı

Herkese Merhaba…

Bakıyorum da yarışma duyurusundan sonra Blog yazıları çoğalmış :-) Aykut Hoca iyi bir iş başardınız… Uzaktan uzağa yazıları takip edip de sessiz kalan çoğunluğu konuşturmayı başarmışsınız. Ben yeni üyeyim, kısa süreden beri yazıları takip ediyorum ve motivasyonumu arttıran güzel Blog yazıları okudum, tüm yazarlara teşekkürlerimi sunuyorum.

Ben “önemli olan yarışmaya katılmak” demeyeceğim. Çünkü o güzelim Alman menşeili nabız ölçer saatte gözüm var :-) Ha alamaz mıyım, alırım maddi gücüm yerinde ama Aykut Hoca’dan aldığım o saate bakarak P90X Cardio’larında nabzımı ölçmek, bende motivasyon artışına sebep olacak bunu çok iyi biliyorum.

Çok uzun bir yazı olsun istemiyorum. Kimseyi sıkmak istemem. Kısaca kendimi tanıtırsam eğer, 39 yaşında 2 çocuk annesi ve sağlığını yeni yeni kazanmaya başlayan, geçmişe sünger çekmek için çabalayan bir bayanım. Neden mi? Çünkü çok acı çektim, süründüm, çaresiz kaldım. Bu Blog yazımı da özellikle, sağlığını yitirdiğini zanneden, asla geriye doğru dönüş yapamayacağına inanan kişilere ithaf ediyorum. Çünkü sizi çok iyi anlıyorum, çaresizliğinizi çok derinden hissediyorum. Bir kaç ay öncesine kadar duvarlara tutunarak merdivenlerden inen ben, şimdi ters köprü hareketi yaparak çekirge gibi bir oradan bir oraya sıçrıyorum :-) Umudunuzu asla yitirmeyin.

Merak edenler için söylüyorum, İltihaplı Romatizma ve Hashimato Troiditi denen Guatr hastasıydım. Hastasıydım diyorum çünkü artık değilim ya da öyle hissediyorum… Romatizma yüzünden yatalak geçirilen  ve Guatr hastalığı sebebiyle de kilo aldığım dönem, yıllarımın heba olduğu dönemdi. Demek ki yaşanması gerekiyordu ve yaşandı…

İnsanlara faydalı olmayı severim, Facebook’da pek çok sayfaya ve gruba sahibim… Sağlıklı kilo vermenin yolları, şifalı bitkiler gibi… Benim geçirdiğim o çaresiz yılları başkaları ufak sıyrıklarla atlatsın diye senelerce yayın yapıp önerilerde bulundum. Güzel haberlerle bana dönüş yapıldığında dünyanın en mutlu insanı oldum. Burada neler yaptığımı anlatırsam sayfalar yetmez. Kısaca iyi olacağınıza olan inancınızı asla kaybetmeyin.

Doktorum “su içsem yarayacak” bir hastalığım olduğunu, kilo veremeyeceğimi söylediğinde 85 kiloyu bulmuştum. Bu arada boyum 1.60, artık nasıl yusyuvarlak olduğumu tahmin edersiniz. Nasılsa kilo veremeyecektim, neden uğraşacaktım ki! Ne zaman acı bir haber aldım, o zaman hayatımın akışı değişti ve azimle kilo vermeye başladım… Sokakta beni gören kızkardeşim sanıyordu :-)  Beni bana soruyorlardı “ablan nasıl?”diye!? 15 kilo vermiş olmanın verdiği motivasyonla daha fazlasını istedim. Araştırmalara, okumalara başladım. Zaten oldum olası araştırmayı ve okumayı severim. EFT yöntemi ile tanıştım. Biyoenerji yaptırdım. Çörek otunun muazzam şifa gücüyle tanıştım. Derkennnn… işte artık P90X yapıyorum. Tony Horton duysaydı eminim gurur duyardı kendisiyle. Ayaklarının üzerine basmakta güçlük çekenlerin bile yapabileceği bir sporla bizi tanıştırdığı için.

Geçenlerde öyle bir video seyrettim. Bir asker, paraşütle atladığında yürüme yetisini kaybediyor. Seneler içinde oldukça fazla kilo alıyor ve benim gibi P90X’le hayata tekrar dönüyor. Koşmaya başlıyor… 90 günde eğer gerçekten değişeceğinize inanırsanız, gerçekleşiyor! Çünkü her şey, kafada bitiyor. Karar vermiş olmak büyük önem taşıyor.

Henüz yolun çok başındayım. 2. Haftamı bitirdim. Üstelik de Ramazan ayında spor yapabileceğimi kendime kanıtladığım ve ilk defa kilo almadan, aksine vererek kendime olan inancımın arttığını görmek de cabası oldu. Ramazan ayının ruhuna yaraşır şekilde besleniyorum. Olması gerektiği gibi. Ve gece yarısı 1’de bile ekstrem bir sporu yapıyorum, ertesi gün daha dinamik ve canlı olabiliyorum.

Şu an Facebook’ta P90X Bayanlar Grubu kurdum, şimdiden 38 üye olduk bile. Bunu yapmamın sebebi, bayanların barfiks, dambıl vs. kullandığında kaslanacağı korkusunu yenmeleriydi. Diğer gruplarda %90 beyler kas yapma üzerine sohbet ettikleri ve öneride bulundukları için bayanlar geri planda kalmıştı. İlgi ve alaka artmaya başladı ve bu çok sevindirici.

Yeni başlayanlar… lütfen kas ağrısı, zaman bulamama gibi şeyleri bahane etmeyin ve sonuna kadar gidin. Sağlığınız yerindeyken onu üst seviyelere taşımanın bu güzel yolunu bırakmayın. Tony Horton bir röportajında diyor ki; “Ben kekeme, cılız ve içine kapanık bir çocuktum, oysa şimdi kimse beni susturamıyor ve milyonlarca kişinin önünde kekelemeden konuşabiliyorum. Özgüvenim yerine geldi”. Bu sadece bir spor değil, bu hayatınızı farklı noktalara taşıyabilecek SAĞLIKLI YAŞAM SANATI…

1 Yorum

  1. bu nasıl bir değişim süpersin. gerçekten çok şaşırıyorum bu değişime

    Cevapla

Yorum Paylaşınız