Kelebeğin Rüyası…

1. haftasını bitiren geleceğin fit kızı bildiriyor…

Bu deneyimi yaşayan veya yaşamak isteyen herkese öncelikle merhaba. Henüz P90X’in ilk haftasını tamamlamak üzereyim ama bu geçtiğimiz bir haftada sayfaları doldurabilecek bir deneyim yaşadığımı, kocaman bir gülümsemeyle söyleyebilirim. 90. günün sonunda edindiğim tecrübenin neler olacağını düşünürken bile heyecanlanıyorum gerçekten.

Kısaca kendimden bahsetmek istiyorum. Genetik olarak baba tarafıma çekmenin vermiş olduğu yetkiye dayanarak, ilkokul çağlarımdan itibaren başlayan kilo sorununun, buna bağlı olarak annemin tabiri ile “ene gitmekten boya gidememek” döngüsü içine sıkışmış, genç kızlığını ve çocukluğunu kilo problemleri yüzünden dış hayattan kendini soyutlamış bir şekilde heba eden birinin hikayesi aslında.

Lise ve akabinde üniversitenin ardında 1,54 cm boya 136 kg yükü istiflemiş, bütün hayalleri o kilolar altında ezilmiş, 26 yaşında genç bir kadının tırtıldan kelebeğe dönüşmesindeki son evresi bu belkide.

2012 yılında 156 kiloya dayandığımda artık ölüme yavaş yavaş adım attığımı hissettim. Çok radikal bir kararla ailemin bütün itirazlarına rağmen obezite ameliyatı olmak için evimden bilmem kaç kilometre uzakta, bilmediğim bir şehrin doktorlarına kendimi emanet ederek 10,5 saat süren Gastric Baypass ameliyatı geçirdim. Halk arasında obezite ameliyatı olarak da bilinir. Kabaca, bağırsağın 1,5 metre kısaltılması ve midenizi 5 cm çapında bırakarak, geri kalanının pasifize edilmesini içeren bir operasyon. Bu ameliyat sayesinde 8 ay boyunca günlük 1 kase çorba + su ile beslenerek, 8 ayın sonunda 70 kiloya kadar düştüm. Bu hiç de kolay olmadı elbette, katı gıda almadığımdan dolayı bu sefer de bağırsaklarım yapıştı ve uzun süre tedavi edildim. Sonrasında şehir değişikliği, yeni bir çevre, işsizlik, stres derken, hop bir bakmışım ibre 90’nı gösteriyor.  Artık kendime gelmem ve çektiğim onca acı ve verdiğim tüm emeklerin boşa gitmemesi için bir şeyler yapmaya karar verdim.

P90X’i 32.gününde bırakan bir arkadaşım sayesinde tanıdım. Değişimi gözlerimle görmesem inanmazdım. 32. günde bırakmasına rağmen vücudunun nasıl gelişim gösterdiğine bizzat kendim şahidim.

Ve sonrasında Aykut Hoca’ya atılan tek bir mail ve 1 haftalık P90X’li olmak. 24 saat için kargoya verilen siparişim için o kadar heyecanlıydım ki, adrese teslimlerini bekleyemeden kargo şubesinden bizzat kendim gidip aldım.

Bana özel oluşturulan programa göre başladım. Açıkça söylemeliyim ki ilk üç gün hüngür hüngür ağladım. Her yerim ağrıyor, oturduğum yerden kalkamıyordum. Fakat burada önemli olan sadece 1 hafta bu zorlukları yaşamak sonrasında mutlu olmak mı, yoksa baş edemeyip hayatınızın geri kalanında her gün kendinizden nefret edip ağlamak mı? Burada önemli olan gerçekten ne istediğiniz, motivasyon açısından gerçekten inanılmaz faydasını gördüm ben.

Zaten o ilk karamsarlığı atlatabilirseniz sonrasında o çekilen acılar inanılmaz bir mutluluğa dönüşüyor. Doğru bir şeyler yaptığınızı o acılar size durmadan hatırlatıyor ve daha da istekli hale geliyorsunuz. Bu süreçte ben de tabii ki hemen ekrandakiler kadar yapamadım ama yapamıyorum diyerek asla pes etmedim. 5-10-15 kaç tane yapabiliyorsam her seferinde biraz daha fazla yaptım. 1 haftanın sonunda öyle bir noktaya geldim ki artık arada su içmek için mola verdiğimde dahi “pause”a basıp “bi 5 daha, bi 10 daha…” yaparken buldum kendimi. İsteseniz de bırakamıyorsunuz, karşınızda  esnekliğin dibine vurmuş, hop hop hatunları görünce ben de yaparım diye bir cengaver yükseliyor ki içinizden sormayın :)

Ben çalışma saatlerinden dolayı ancak gece yapabiliyorum P90X’i ve her gün aynı saatte yapmaya özen gösteriyorum. Bir kaç gün sonra fark ettim ki o saat geldiğinde vücut otomatik olarak “alooo tombul, spor saati geldi, haydi canım yaylan, aç DVD’yi, aç hadi” diye sizi uyarıyor. Değişiminizi ilk günden hissedebiliyorsunuz. Benim ilk farkına vardığım , bilgisayar başında saatlerini öldüren biri olarak duruşum kamburlaşmıştı. İlk günün sabahı ağrılarıma inat ne kadar dinç uyandığım ve duruşumun dikleşmesiydi. Sanki bütün omuriliklerim yerli yerine oturmuş gibiydi.

Umarım konuyu çok dağıtmamışımdır. İnanın bunları büyük bir heyecanla yazıyorum. Bu heyecanımı her adımda sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Ve bir tırtılın kelebeğe dönüşme hikayesini yaşayacağım…

Sevgiler…

6 Yorum

  1. Rukia

    Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Aykut Hoca’m ilginize ayrıca teşekkür ederim. Elimden gelenin en iyisini yapacağıma emin olabilirsiniz. Umarım başararak herkese umut olabilirim benim için büyük bir onur. Kimse bedeniyle küsmesin, kilolarının altında hayalleri, umutları ezilmesin. Sevgiler…

    Cevapla
  2. icten

    Harikasın… eğer yürekten istersen her şey olur. Kendine ve p90x’e inan.

    Şimdiden yeni geleceğin için aynaya bakıp gülümseyebilirsin.

    Cevapla
  3. Başardığınızda bir çok insanın umudu olacaksınız. Bunu sakın unutmayın. Rüyayı gerçeğe dönüştürmenizi heyecanla bekliyoruz.

    Cevapla
  4. Merhabalar,

    Bu sefer ilk yorumu yazmakta geç kaldım ama güç olmasın :-) Müthiş zevkle okuduğum bir yazıydı, bu kadar güzel kaleme aldığın ve neredeyse sıfır edit gerektiği için de ekstradan teşekkür ederim.

    Hikayeni dinlemek çok motive ediciydi. Genellikle motive eden ben olurum ama sen beni bile motive ettin. Azmini ve motivasyonunu görebiliyorum, eminim P90X’inin sonuçları da hayat değiştirici cinsten olacaktır.

    İnsan vücudunun nasıl enteresan işler başarabileceğini bir kez de senin herkese göstermen dileğiyle…

    Aykut

    Cevapla
  5. Rukia

    Teşekkür ederim :) Ama bayramdan sonra başlamayı düşünüyorum yerine bayramdan sonra başlıyorum demeniz daha iyi olur bence. Bende yıllarca nasıl kilo veririm diye düşünürken normal yollarla veremeyeceğim kilolara ulaştım.Daha fazla ertelemeyin. Darısı en kısa zamanda sizin başınıza. Sevgilier :)

    Cevapla
  6. Güzel bir motivasyon hikayesi olmuş.Sonuçlarınızı ilgiyle takip ediyorum. Bende bayramdan sonra kesin başlamayı düşünüyorum malum buraların inanılmaz sıcaklığı adamı öldürüyor gece dahil tabi oruçlu olduğumuz için

    Cevapla

Yorum PaylaşınızMuharrem94 için bir cevap yazın